'Kanlı Soygun' Davasında Ölenin Yakınları, Sanık Avukatının Ayağını Kırdı

Adana'da, kuyumcudan 4,5 kilo altın çaldıktan sonra kendilerini engellemek isteyen berber baba ile oğlunu pompalı tüfekle öldürdükleri, 5 kişiyi de yaraladıkları öne sürülen biri firari 7 sanığın yargılamasına başlandı. Tutuklu 6 sanık, soygunu birlikte planlayıp araç kiraladıklarını, ancak soygun ve cinayete katışmadıklarını ileri sürdü. Duruşma sonrası ölenlerin yakınlarının saldırdığı sanık avukatı Faruk Özkan, yere düşünce ayak bileği kırıldı.

Olay, 26 Ağustos 2013'te merkez Seyhan İlçesi Kıbrıs Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Baygın Kuyumculuk'u soyan kar maskeli soygunculardan dışarıda gözcülük yapan eli tüfekli kişi, soygun sırasında kendilerini durdurmak isteyen kuyumcunun yanındaki berber dükkanını çalıştıran Ali Can Aytaş (48) ile oğlu Mahir'i (16) öldürdü. Açılan ateş sonucu berberde çalışan Uğur Can Yıltay (17), sokakta yürüyen Arife Laçin (42), Sultan (5) ve İrem Alpaltun (7) kardeşler ile kuyumcu Hakkı Baygın (32) yaralandı.

ÖZEL EKİP KURULDU

Olayın ardından oluşturulan özel ekip, olayı kısa sürede çözdü. Ardından da, olayda tüfeği kullandığı öne sürülen Abdullah Aslan (20) ile soyguna karıştığı ve planladığı iddia edilen Kemal Tekel (19), Ferman Akipa (21), Şükrü Akad (18), D.T. (17) ile A.G. (17) yakalandı. 37 bin liralık altın ile tüfekler bataklık halindeki su birikintisinde bulundu. Olaya karışan D.Ö. (16) ise bulunamadı.

2'ŞER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPİS

Cumhuriyet Savcısı, olayla ilgili 'nitelikli adam öldürme, nitelikli yağma, nitelikli yağma suçuna yardım, mala zarar verme ve yaralama' suçlarından dava açtı. Davanın iddianamesinde, tüfeği kullandığı ileri sürülen Abdullah Aslan ile soyguna karışan Ferman Akipa, Kemal Tekel, firari D.Ö. ve A.G. hakkında 2'şer kez ağırlaştırılmış ömür boyu, ayrıca 21'şer yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. D.T. ile Şükrü Akad'a ise 15'er yıl hapis cezası verilmesini talep etti.

Ayrıca, öldürülen Mahir Aytaş'ın babasına "Dur sakın yapma" diyerek soyguncuyu öldürmesini engellediği; soyguncunun ise acımasızca baba ile oğlunu öldürdüğü vurgulandı.

'OLAY SABAHI KALKAMADIM'

'Kanlı soygun' davasının görülmesine 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Sanıklar, soygunu birlikte planlayıp araç kiraladıklarını, ancak soygun ve cinayete katışmadıklarını ileri sürdü. Suçlamaların hiç birini kabul etmediğini söyleyen Abdullah Aslan, "Olayın planlamasına katıldım. Ancak olaydan bir gün önce düğüne gittim. Düğünde çok içtiğim için ertesi gün uyanamadım. Kemal beni uyandıramayınca silahı ve benim cep telefonumu alarak gitmiş. Araç da diğer arkadaşlardaydı" dedi.

Ferman Akipa ise hırsızlık yapmaya gittikleri aracı kullandığını kuyumcu soygunu ve cinayetle ilgisinin olmadığını savundu.

Olaydan önce soygun işini konuştuklarını itiraf eden Kemal Tekel de, olaydan bir gün önce Mardin'e gittiğini soygun ve cinayetten haberinin olamadığını ileri sürdü. Yaşı küçük sanık A.G. ise "Diğer sanıkların hiçbiri suçlamayı kabul etmiyor. Oysa hepsi birlikte planladı. Beni de bu olaya katılmaya zorladılar" diye konuştu. Diğer sanıklar da benzer ifadeler vererek suçlamayı kabul etmedi. Olayda yaralanan Kuyumcu Hakkı Baygın da sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

AVUKATA SALDIRI

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluklarının devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Duruşma sonrası soyulan kuyumcuyla ölenlerin yakınları, sanıklardan Abdullah Aslan için Adana Barosu tarafından görevlendirilen avukat Faruk Özkan'a saldırdı. Dövülen Özkan, dengesini kaybedip yere düşünce sağ ayak bileği kırıldı. Öfkeli kalabalığın elinden güçlükle kurtarılarak Özkan, kaldırıldığı hastanede tedaviye alındı.

2 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Olayın ardından 2 kişinin yakalanarak gözaltına alındığını belirten Adana Barosu Başkanı Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, yapılan saldırıyı kınadıklarını söyledi. Başkan Çıtırık, şu açıklamayı yaptı: "Biz avukatlar olarak dosyanın tarafı değiliz. Biz dosyadaki taraflardan birisine, mesleki bilgisini, hukuki deneyimini, tecrübesini sunan insanlarız. Ama yurttaşlar bizi dosyanın tarafı olarak görüp, taraflarla bizi özdeşleştiriyor. Bu şekilde hak etmediğimiz sözlü ve fiili saldırılara maruz kalıyoruz. Meslektaşımıza saldıranların en ağır şekilde cezalandırılması için konunun takipçisi olacağız."