Boğaziçi üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, göreve başladıkları Mayıs ayından bugüne kadar yaptıkları ve önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalar ile ilgili rasathanenin Kandilli'deki merkezinde basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Haluk Özener, "Toplamda 300'ün üzerinde zayıf ve kuvvetli yer hareketi tespit eden istasyona sahibiz. Bunların içinde erken uyarı ve acil müdahale istasyonları dahildir. Yeni dönemde bu istasyonlara ilave olarak planladığımız GNSS istasyonları var" dedi.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün 147 yıllık tarihinde ilk kez seçimle göreve gelen Haluk Özener, deprem konusunun uzman ekip işi olduğunu belirterek jeodezi, jeoloji ve jeofizik alanlarında bu disiplinleri bir arada uyumlu bir şekilde çalışabilecekleri bir kadroya sahip olduklarını belirterek yeni dönemde alanında tecrübeli isimlerle bir arada çalışacaklarını belirtti.
GNSS İSTASYONU'NUN FONKSİYONUNU AÇIKLADI
Kendisinin jeodezi uzmanı olduğunu hatırlatan Haluk Özener, yer bilimlerinin jeodezi ayağıyla ilgili yeni teknikleri, yeni teknolojileri, Kandilli'ye adapte etmek ve Kandilli'de bu konularda deneyim ve bilgi birikimini aktarmak olduğunun altını çizdi.
Özener, "Oldukça geniş sismik bir network'e sahibiz. Toplamda 300'ün üzerinde zayıf ve kuvvetli yer hareketi tespit eden istasyona sahibiz. Bunların içinde erken uyarı ve acil müdahale istasyonları dahildir. Yeni dönemde bu istasyonlara ilave olarak planladığımız GNSS (Global Navigation Satellite System) istasyonları var. GNSS istasyonu ile faylar üzerindeki enerji birikimini yüksek duyarlılıkla belirleyebilecek ve nerede, ne büyüklükte bir deprem olabileceğini daha doğru olarak tahmin edebileceğiz. Önümüzdeki dönemde bu tekniğin üzerine giderek mevcut sismik istasyonlarımızın olduğu yerlere olabildiğince GNSS istasyonları kurarak network'ümüzün sağlamlığını ve güvenirliliğini geliştirmeyi planlıyoruz" dedi.
DEPREM TAHMİNİ KONUSUNDA YENİ BİR DÖNEME GİRİLİYOR
Prof. Dr. Haluk Özener, Türkiye'de deprem tehlikesinin saptanması ve olası bir depremin önceden tahmini konusunda yeni bir döneme girileceğini belirtti.
Özener, "2013 yılında İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile dünyada sadece birkaç ülkede bulunan derin kuyu 'strainmetre' istasyonlarını İstanbul'un çevresine yerleştirdik. Bu istasyonlarda gerilim değişmelerini izleme şansımız olabilir. Yani deprem öncesinde olabilecek yavaş kayma olaylarını tespit ederek ileride olası bir depremin nerede olabileceği konusunda bazı ön bilgiler almayı amaçlıyoruz. Yine ABD'de Colorado Üniversitesi ile işbirliği kapsamında Kuzey Anadolu Fayı üzerinde 'kripmetre'ler kurduk. Bu kripmetreler ile fay üzerindeki yer değişimlerini çok hassas olarak anlık olarak izleyebiliyoruz. Bugün teknolojinin imkanlarıyla depremin yerini biliyoruz, olası büyüklüğünü biliyoruz ancak maalesef ki ne zaman olacağı konusunda birşey söyleyemiyoruz. Böyle bir teknoloji maalesef dünyada kabul edilmiş, bilimsel olarak ispatlanmış bir yöntem bulunmamaktadır. Bizim için burada önemli olan nokta, depremi önleyemiyoruz fakat deprem zararlarının önüne geçebiliriz" ifadelerini kullandı.
"DEPREM TEHLİKESİNİ OLUŞTURAN TEMEL PARAMETLERİ BİZ BELİRLEYECEĞİZ"
Hedeflerinin deprem tehlikesini oluşturan enerji birikimi gibi temel parametreleri belirlemek olduğunu söyleyen Prof. Haluk Özener, "Önümüzdeki dönemde yer bilimlerinin farklı ölçme yöntemlerinin de sisteme dahil edilebileceği bir Kandilli olacağız. Jeodezi birikimimizi kullanarak deprem olmadan önce depremin büyüklüğünü ve lokasyonunu tahmin edeceğiz. Sismolojinin yanı sıra jeodezi bilimi yardımıyla depremi oluşturan mekanizmaları çok yönlü olarak takip edeceğiz" şeklinde konuştu.
TOPLANTIYA EKİBİYLE KATILDI
Toplantıya, Özener'in yanı sıra çalışma arkadaşları Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Erdal Şafak ile Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar da eşlik ederek kendi alanlarında bilgiler verdiler.
PROF. DR. ERDAL ŞAFAK: "BOĞAZ KÖPRÜLERİ VE MARMARAY'DAKİ HAREKETLER SÜREKLİ ÖLÇÜLÜYOR"
Prof. Dr. Erdal Şafak konuşmasında depremi tahmin etmek yerine deprem zararlarını tahmin edip gerekli önlemlerin alınmasının çok daha akıllı bir çözüm olacağını söyledi. Deprem mühendisi olarak ana hedeflerinin deprem ile oluşacak zararları azaltacak çalışmalar yapmak olduğunu belirten Şafak, bu konuda hazırlanan çalışmaları anlattı. Bu çalışmalardan en önemlilerinin İstanbul için 'acil müdahale' ve 'erken uyarı sistemi' olduğunu belirten Şafak, "Bir deprem sonrasında zararın en fazla nerede olabileceğini acil müdahale birimleri ile paylaşıyoruz. Ekipler oraya yönlendiriliyor. Ayrıca fay hattına çok yakın, deniz altına konan istasyonlar sayesinde deprem dalgaları İstanbul'un yerleşim merkezlerine ulaşmadan 5-8 saniye arasında bir uyarı almamız mümkün. Bu kadar kısa bir süre içinde insanın işin içine gireceği bir tedbiri almanın imkanı yok. Ancak bilgisayarlar sayesinde bir çok şeyi otomatik olarak mümkün. Marmaray'ı durdurabilirsiniz, köprüyü kapatabilirsiniz, gazı kesebilirsiniz. Bunun dışında yapılarda izleme sistemlerimiz var. Mesela Boğaz köprülerinde, Marmaray'daki hareketler sürekli ölçülüyor" dedi.
PROF. DR ALİ PINAR: "MARMARA DENİZİ'NDE ŞU AN ANORMAL BİR DEPREM ETKİNLİĞİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Prof. Dr. Haluk Özener ve ekibi açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yalova'da önceki gün 3.8 büyüklüğünde meydana gelen deprem hatırlatılarak Marmara Denizi'ndeki sismik hareketlilikle ilgili bir soruya Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar yanıt verdi. Pınar, "Yalova'daki deprem olağan bir depremdir. Her bölgenin kendine özgü deprem üretme potansiyeli vardır. Marmara Denizi'ni 70 adet sismik cihazla izliyoruz. Bu cihazlarla en ufak bir sarsıntıyı bile takip edebiliyoruz. Marmara'da şu an anormal bir deprem etkinliği söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
BASIN MENSUPLARININ SORULARINI YANITLADILAR
Bir gazetecinin "Erken uyarı sisteminde gelen verileri alabilecek bir kurum var mı?" şeklindeki sorusuna Haluk Özener, "Bu sinyalleri İGDAŞ ve Marmaray bizden almaktadır" diye yanıtlarken Erdal Şafak ise "Bizim görevimiz o sinyalleri üretmek ve isteyene vermektir. Bizim sistemimiz İGDAŞ kullanıyor. Onlarda da izleme sistemi var. Bize gelen sinyali onlarda görebilecek. Tabi onlar ne tür tedbirler alır ona biz karışamayız" şeklinde yanıt verdi.
"DEPREMİN YARATACAĞI CAN VE MAL KAYBI TSUNAMİNİN YARATACAĞINDAN ÇOK DAHA BÜYÜK OLACAK"
Olası bir depremde İstanbul'da tsunami riski olup olmadığıyla ilgili bir soruya ise Haluk Özener, "Beklenilen deprem Marmara Denizi'nde olacak. Tarihte Marmara'da olan tsunamilerden bahsediliyor. Ancak baktığımız zaman depremin yaratacağı can ve mal kaybı tsunaminin yaratacağından çok daha büyük olacaktır. Dolayısıyla Marmara Denizi içinde olası bir tsunami bizim beklentilerimiz üzerine ancak deniz tabanında bir heyelandan ötürü olacaktır" diye yanıtladı.
ULUSAL DEPREM İZLEME MERKEZİ'NDE BASIN MENSUPLARINA BİLGİ VERİLDİ
Toplantının ardından Haluk Özener, Ulusal Deprem İzleme Merkezi'ni gazetecilere açarak burada basın mensuplarına son yaşanan depremlerle ilgili de bilgi verdi. Özener, meydana gelen deprem bilgilerinin yansıdığı ekran üzerinden gazetecilere bugün en son depremin saat 11.24'de 1.5 büyüklüğüyle Gemlik'te ölçüldüğünü söyledi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Kandilli'de Deprem Tahmininde Yeni Dönemi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?