Kalın: "15 Temmuz Gecesi Hepimiz 'Melüllenme Deli Gönül' Sözüne Çok İhtiyacımız Olduğunu Hissettik"...

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul 1. Uluslararası Halk Müzikleri Festivali'ne ilişkin, Trakya'dan Balkanlara, İran coğrafyasından Mezopotamya'ya kadar hepsini bir araya getiren bir festival gerçekleştiğini belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Cumhurbaşkanlığı himayelerinde bu yıl ilki gerçekleştirilen "İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali", Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen Yavuz Bingöl ile Bin Yılın Ozanları konseriyle sona erdi.

Konser öncesinde konuşan Kalın, festivalin sadece Anadolu Halk Müziği'nden oluşmadığını, etkilenmiş ve etki alıp oluşturulmuş müziklerden de oluştuğunu belirterek, "Trakya'dan Balkanlara, İran coğrafyasından Mezopotamya'ya kadar hepsini bir araya getiren bir festival oldu. Ben maalesef son ayağına katılabildim." şeklinde konuştu.

Halk müziğinin zengin repertuvarı içerisinde bulunan "İrfan Türküler" başlığıyla 12 türküyü seslendireceklerini kaydeden Kalın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Niye İrfan Türküleri diyoruz? Bizim geleneğimizde malumat ile bilgi, bilgi ile hikmet, hikmet ile irfan arasında hiyerarşik bir ilişki vardır. Bugün genellikle bilgiyi enformasyon ile karıştırıyoruz. Hikmeti zaten çoktan kaybettik. Enformasyon çağını bilgi çağı diye tercüme ediyoruz. Ama aslında enformasyon malumat demektir. Bilgi yani ilim sizin zatınızda sizin parçanız olmuş, sizin onunla hemhal olduğunuz ilim demektir. Dolayısıyla internette bulduğunuz, gördüğünüz şeyler bilgi değil malumattır. Kıymetlidir tabii ki malumat olmadan ilim olmaz. İlim onun bir üst mertebesidir. Ama orada da kalmamış bizim kadim gelenek. Bunu da hikmet mertebesine taşımış. Yani bir şeyin neden öyle olduğunu izah eden bilgi anlamında hikmeti aramış bilgeler, şairler, filozoflar, din alimleri, sanatçılar, sanatkarlar. Ama bununla da yetinmemişler. Hikmetin ötesinde bir de irfan boyutunu aramışlar. İrfan da bilmek demek. Arif olan bilen kişi demek. Ama özel bir anlamı var bu bilmenin. Derinlemesine bilmek demek. Aynı Hadis-i Kutsi de ifade edildiği gibi 'Kendi nefsini bilen Rabb'ini bilir' ifadesinde geçen arefedir. Marifettir, irfandır. Bu hikmet bir şeyin neden öyle olması gerektiğini ifade ediyorsa, irfan da insanın aklına ve kalbine hitap eder bir şekilde her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu hatırlatan bir makamdır. Bu türkülerde de insanın yeryüzündeki serüveni irfan perspektifinde bir betimlemesi vardır. Hikayesi var. Gelin bu hikayeleri birlikte paylaşalım, birlikte söyleyelim."

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, konserin açılışını "Çırpınıp İçinde" türküsüyle yaptı.

Kalın, daha sonra "Melüllenme Deli Gönül" türküsünü sanatçı Bingöl ile seslendirmeden, "15 Temmuz gecesi hepimiz 'Melüllenme Deli Gönül' sözüne çok ihtiyacımız olduğunu hissettik. Hamdolsun bu millet melüllendi ama, öyle de bir ayağa kalktı ki, o hain darbe girişimini tarihe geçecek bir zafer sahnesine çevirdi. 15 Temmuz şehitlerimizi de bu vesileyle hayırla, rahmetle ve hürmetle yad ediyoruz." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da, "Başlarken acaba olur mu? dediğimiz bir çok soru işaretleri vardı. Ama gördük ki çok büyük ihtiyaçmış." ifadelerini kullandı.

Festivale ilgi ve alakanın çok yüksek olduğunu dile getiren Uysal, "Bu konuda büyük bir boşluk olduğu tekrar hatırlatmış oldu. İstanbullulara, şehir dışından yurt dışından gelenlere teşekkür ediyorum. Bundan sonra artık devamlı olacak. Olmalı. Başlamak önemliydi. Büyükşehir Belediyesi olarak biz muhakkak bu işe imkan sunduk ama asıl bu işe kafa yoran sevgili Yavuz Bingöl. Onun bir fikriyle yola çıkıldı." dedi.

Uysal, her halkın bir hikayesi ve türküsü olduğunu vurgulayarak, halk türkülerinin halkın arasında yaşayan ve halkla iç içe bir sanat olduğunu da sözlerine ekledi.

Öte yandan, konser öncesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Uysal ve konsere katılan vatandaşlar "Saz Atölyesi" sergisini gezdi.

Bu arada, müzikal içeriği Yavuz Bingöl Sanat Merkezi tarafından hazırlanan festivalde, bağlama, nefesli çalgılar ve vurmalı çalgılar atölyelerinin yanı sıra halk müziğinin tartışılacağı paneller de gerçekleştirildi.

Festivalde İspanya, İran, Güney Kore, Azerbaycan ve Türk halk müziklerinden örnekler dinleyicilerin beğenisine sunuldu.

Aralarında Homayoun Shajarian, Paco Pena, Aziza Mustafa Zadeh, Hona, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu, Mustafa Keser, Bedia Akartürk, Kubat, Şükriye Tutkun, Suzan Kardeş, Zara, Resul Dindar, Elif Buse Doğan, Gülşen Kutlu, Apolas Lermi ve Ümit Yılmaz'ın bulunduğu isimler, festival kapsamında müzikseverlerle buluştu.