Kagider Kadın Erkek Eşitliğini İçlerine SindiremeyEnler Var

KAGİDER Başkanı Dilek Bil, 8 Mart haftasında arka arkaya gelişen; kadın-erkek eşitliğine ilişkin yeniden gündeme gelen tartışmalara, Başbakan Erdoğan'ın 'kadına yönelik şiddet artmıyor' açıklamasına ve 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar suçlamasıyla yargılanan Hüseyin Üzmez'in serbest bırakılmasına ilişkin açıklamalar yaptı.

Kadına verilen haklar ve Parlamanter Demokratik Sistemi ile övünen, Avrupa Birliğine üye olmayı hedefleyen ülkemizde, 'kadın-erkek eşit değildir' görüşünün dile getirilmesini anlamanın ve bu düşünceyi kabul etmenin mümkün olmadığını belirten Bil şunları söyledi:

" 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç tarafından dile getirilen 'Kadın erkek eşit' değildir, yaratılıştan farklıdır' şeklindeki yaklaşım ne yazık ki bir kez daha gündeme gelmiştir.

Bu görüşü gündeme getirenlerin bir yaratılıştan farklılık değil, eşitlik tartışması yapmak ve yaptırmak istedikleri açıktır. Bu görüşü savunanların kadın-erkek eşitliğini içine sindiremediğini düşünüyoruz. Bizler bu ayrımcı zihniyet değişene kadar buradayız, sesimizi yükseltmeye, değişim için güç birliği ile hareket etmeye devam edeceğiz."

Dilek Bil, Türkiye'de ve dünyada kadınların eşitlik mücadelesinin 100 yılı aşkın bir süredir kamuoyuna mal olduğunu ve eşitliğin dünyanın her yerinde: Haklarda, çalışma koşullarında, ücrette ve toplumsal yaşamın her alanında eşit olma anlamına geldiğini, ancak bu basit gerçeği görmek istemeyenlerin mantıksal tutarlılığı olmayan sözlerle farklı yöntem ve söylemlerle 'eşitlik' tartışmasını gündeme getirdiğini söyledi.

Günümüzde kadına yönelik şiddetin yaşamsal öneme sahip bir konu olduğunu belirten BİL şöyle devam etti:

"Ülkemizde ne yazık ki kadına yönelik şiddet hızlı bir şekilde artıyor. Rakamlar, 2002-2009 yılları arasında öldürülen kadın sayısında yüzde 1400'lük bir sıçrama olduğunu gösteriyor." Somut verilere baktığımızda "şiddet abartılıyor" görüşüne katılmamız mümkün değil.

Rakamlar ortadayken Sayın Başbakan'ın kadına yönelik şiddeti durduracak önlemler almak yerine medyayı ve muhalefeti konuyu abartmakla suçlaması, gerçeğin reddi anlamına gelmektedir. Bizim açımızdan bir başka anlaşılması güç durum da budur"