Kadın Meclisi'nden 'Demokrasi' Konferansı

Konuşmacı olarak 23. Dönem MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal'ın katıldığı konferansta Türkiye'de demokrasi ve kadın hakları konusunda bilgiler aktarıldı.

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı'nın Tanınması'nın yıldönümü olması nedeniyle Manisa Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından Belediye Meclis Salonu'nda konferans düzenlendi. 23. Dönem MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa ayrıca Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Sevil Şekercioğlu ve partililer katıldı. Kısa bir tanıtım konuşması gerçekleştiren Kadın Meclisi Başkanı Şekercioğlu, Şenol Bal'a teşekkür ederek, kürsüye davet etti. Kürsüye gelerek katılımcılara hitaben konuşma gerçekleştiren Bal, "Siyasal yaşam dahil, toplumun ekonomik, sosyal, kültürel yapısına kadın ve erkeğin dengeli katılımı, kadın ve erkek arasında etkin bir fırsat eşitliğinin aile ve çalışma hayatını da kapsayacak şekilde yerleşmesi, demokratik toplumun vazgeçilmez koşuludur. Bu durum aynı zamanda ülkenin sürdürülebilir kalkınması için en önemli konulardan biridir. Kadınların erkeklerden farklı yaşam tecrübeleri ve hayata bakış açıları, farklı hassasiyetleri vardır." dedi.

Siyasette Kadınların Aktif Olması Gerekir

Daha huzurlu bir toplumun inşasında kadınların önemli rol oynayacağını belirten Bal, "Siyasette kadınların becerisinden, yaratıcılığından ve sezgilerinden yeterince yararlanmak, daha iyi bir gelecek ve daha mutlu bir millet demektir. Siyasette kadın oranının artmasıyla birlikte, siyasetin gündeminde eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi sosyal hayatı ilgilendiren konuların daha çok ağırlık kazanacağı, siyaset dilinin daha anlamlı ve daha yansız ifade biçimlerini geliştirmeye başladığı görülecektir. Kadınların demokratik süreç içindeki rolü, siyasi partilerin reformu, yenilenmesi ve modernizasyonu açısından da hayati önem taşımaktadır." dedi.

Yakalanan İvme Korunamadı

Cumhuriyet döneminde kadınlara tanınan hakların günümüze kadar düşüş içerisinde geldiğini hatırlatarak konuşmasına devam eden Bal, "Cumhuriyet'in kuruluşu ile birlikte Türk kadını toplumda çağdaş, eğitimli, meslek sahibi ve birey olma niteliğine kavuşma yolunda büyük imkanlara erişse de, bu gelişme ivmesi sonraki dönemlerde yeterince korunamamıştır. Türk kadını seçme ve seçilme hakkına 1930 yılında belediye seçimlerinde, 1934 yılında ise genel seçimlerde kavuşmuştur. Fransa'da 1944, İtalya'da 1945, Kanada'da 1948'de, Yunanistan'da 1952'de ve İsviçre'de 1971 yılında kadınların tam anlamıyla seçme ve seçilme hakkını kazanması göz önünde bulundurulursa, Türk kadını bu hakka Atatürk sayesinde bir hayli erken kavuşmuştur. Bugün içinde bulunulan durum ne yazık ki bu tarihsel mirası yeterinde taşıyamadığımızı göstermektedir. Bugüne kadar toplamda 9275 erkek milletvekiline karşılık 337 kadın milletvekili TBMM'de yer alabilmiştir." dedi.

Birçok Nedeni Var

Kadınların siyasette rol almama nedenlerine de değinen Bal, "Siyasette kadınların önünü kesen erkekler mi? Yoksa yeterince mücadele etmeyen, risk almayan, çaba göstermeyen, yeterince ilgi duymayan kadınlar mı? Bu iki soruya da verilecek cevap her ikisi için de evettir. Siyasete atılmak isteyen kadınların aşması gereken ilk engel aile içindeki rolleri ile siyasetin bağdaşmaz olduğu kanaatinden kurtulmalarıdır. Siyasete kadınların daha az ilgi gösterme sebepleri çoğaltılabilir. Politik mücadelenin güçlüğü, rekabet becerisi ve uzun çalışma saatleri gerektirmesinin yanında, sık seyahatler ve lobicilik gibi faaliyetlere karşı çekingenlik olabilir. Ben inanıyorum ki, problem çözücü, mücadeleci, yoktan var edişi, uzun bir geçmişin üretken, yaratıcı gelenek ve enerjisini yapısında taşıyan Türk kadınları gerçekten siyaset yapmak isterlerse, aşamayacakları engel yoktur." dedi.