Kadıköy'de bir restoran yakınında patlayıcı bulunmasına ilişkin yargılanan eski Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) yöneticisi Tekin Tangün ile Aysun Akdağ'ın, ağırlaştırılmış müebbet ve 9 yıl 9 ay ile 25,5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istendi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Tekin Tangün ile Aysun Akdağ katıldı.
Duruşmada söz alan sanık Tangün'ün avukatı Adil Güreşçi, daha önce reddi hakim talebinde bulunduklarını belirtti. Güreşçi, mahkeme heyetinin bu husus ve tutuklulukla ilgili beyanının olup olmadığı sorusuna karşılık, "Ben bu saatten sonra bu mahkemeden tarafsızlığına inanmadığım için hiç bir şey talep etmiyorum" dedi.
Sanık Aysun Akdağ'ın avukatı Ebru Timtik de, dosya kapsamında delillerle sanıklar arasında bağlantı olmadığını ve müvekkili aleyhine maddi delil de bulunmadığını belirterek, "Soruşturma aşamasında dinlenilen tanıklar mahkemede soruşturmadaki teşhislerinin kesin olmadığını ve benzettiklerini ifade etmişlerdir. Mahkemede de teşhis edememişlerdir. Dosyadaki tutukluluk somut olgulara dayandırılmamıştır. Tutukluluk süresi de, ceza infazı dolduğu halde sanık aleyhine yorumlanmıştır" ifadesini kullandı.
Avukat Timtik, suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak müvekkilinin tahliye edilmesini istedi.
Sanık Aysun Akdağ da, "Tutuklu kaldığım süre, polisin hazırladığı delillerin yargılama aşamasında aksinin kanıtlanmış olması ve annemin sağlık sorunları dikkate alınarak tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
-Savcının mütalaası-
Duruşmada esas hakkında görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar, 10 sayfalık bir mütalaa hazırladığını belirterek, mütalaasını okudu.
Mütalaada, sanıklar Tekin Tangün ve Aysun Akdağ'ın yasa dışı terör örgütü DHKP-C tarafından sözde devrim şehitleri haftası olarak nitelendirilen 30 Mart - 17 Nisan 2008 tarihleri arasında bombalı, ses getirici eylem yapmak istedikleri ve bu amaçla 4 Nisan 2008'de Kadıköy'deki bir restoranın önüne cep telefonu düzenekli basınç etkili boru tipi bomba koydukları anlatıldı.
Bombanın patlatılması amacıyla bombaya bağlı cep telefonunun arandığı, ancak patlamanın gerçekleşmediği bilgisinin verildiği mütalaada, sanıkların bunun üzerine 6 Nisan 2008'de benzer bir eylem yapmak istedikleri ve suç malzemeleriyle birlikte bir takside yakalandıkları ifade edildi.
-"Bir çok masum insan ölebilirdi"-
Eylemin çok sayıda kişinin bulunduğu bir merkezde yapılmasının bir çok masum insanın ölmesine ve yaralanmasına sebebiyet verebileceğinin vurgulandığı mütalaada, sanıkların buna rağmen yasa dışı terör örgütünün amaçları doğrultusunda eylem gerçekleştirilmesinde tereddüt etmedikleri ve bu konuda çalıştıkları öne sürüldü.
Mütalaada, sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan dava açıldığı da hatırlatılarak, sanıkların eylemlerinin vehamet arz eden eylemler kapsamında kabul edilmesi gerektiği ve eylemelerin bir bütün olarak değerlendirildiğinde Anayasa'yı ihlal suçu oluşturduğu savunuldu.
Sanıkların, "Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasının istendiği mütalaada, bu sanıkların "patlayıcı madde imal etmek" suçundan 6 yıl 9 ay ile 18 yıl ve "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 3 ile 7,5 yıl olmak üzere toplam 9 yıl 9 ay ile 25,5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması da talep edildi.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Tekin Tangün'ün avukatı Adil Güreşçi'nin daha önce dosyaya sunduğu "reddi hakim" talebinin, değerlendirilmek üzere İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine ve bu talebin değerlendirilmesinin ardından mütalaaya ilişkin değerlendirme yapılmasına hükmetti.
Tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar veren heyet duruşmayı, 7 Şubat 2013 tarihine erteledi.
-İddianameden-
Dava iddianamesinde, terör örgütü DHKP/C'ye yönelik 6-7 Nisan 2008 tarihinde düzenlenen operasyonda, sansasyonel nitelikte silahlı, bombalı saldırı eylemi hazırlığı içerisinde oldukları, örgütsel faaliyetlerinden dolayı arandıkları ve örgütün askeri kanadında yer aldıkları belirtilen Tekin Tangün ile Aysun Akdağ'ın sahte kimliklerle yakalandıkları, operasyonda bu kişilere ait spor çanta içerisine saklanan zaman ayarlı, basınç etkili, parça tesirli, metal borulara bağlı çalışan ve patlamaya hazır boru tipi bomba ile düzenekleri ele geçirildiği öne sürülüyor.
İddianamede, bu kişilerin 4 Nisan 2008 tarihinde Kadıköy'deki bir restoranın bahçesinde bulunan ve patlamadan imha edilen uzaktan kumandalı bomba konulması olayına karıştıkları da iddia ediliyor.
Muhabir: Murat Kaya
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Kadıköy'de Patlayıcı Bulunması Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?