Kadıköy'de Çiçekçiyi Ezen Sürücünün Davası...

Olaydan 3 ay sonra teslim olan sanık Murathan Öztürk

Dikkatsiz ve tedbirsiz şerit değiştirirken kaldırımda bulunan çiçekçi tezgahına çarptım. Araçtan indim. Çiçeklerin arasında bir insan kolu fark ettim. Rahmetliyi çiçeklerin arasından çıkardım, kafasını elime aldığımda kan ve et parçaları geldiğini fark ettim

Kazayı gören kişiler de toplanınca korkup paniğe kapıldım, olay yerinden uzaklaştım. Bu olayda kusurlu olduğumu kabul ediyorum

Haber-Kamera Arzu KAYA, İstanbul DHA

Kadıköy'de, otomobiliyle kaldırımda çarptığı çiçekçi Mehmet Emin Kaya'nın ölümüne neden olup olaydan 3 ay sonra teslim olan Murathan Öztürk'ün yargılanmasına başlandı. Öztürk, ilk duruşmada, Dikkatsiz ve tedbirsiz şerit değiştirirken kaldırımda bulunan çiçekçi tezgahına çarptım. Araçtan indim. Çiçeklerin arasında bir insan kolu fark ettim. Rahmetliyi çiçeklerin arasından çıkardım, kafasını elime aldığımda kan ve et parçaları geldiğini fark ettim. Kazayı gören kişiler de toplanınca korkup paniğe kapıldım, olay yerinden uzaklaştım. Bu olayda kusurlu olduğumu kabul ediyorum dedi.

HAKİM ADİL VE TARAFSIZ BİR YARGILAMA OLACAK

Anadolu 77. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Bilinçli taksirle ölüme neden olmak suçundan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Murathan Öztürk ile ölen çiçekçi Mehmet Emin Kaya'nın ailesi ve tarafların avukatları katıldı.

Hakim Çağan Hanımeli, duruşma başlamadan önce Kaya'nın ailesine başsağlığı dileyerek, Acınızı anlıyorum ama biraz metanetli olalım. Yargılamayı ve duruşma salonundaki disiplini bozacak davranışlar olmasın lütfen. Adil ve tarafsız bir yargılama olacaktır şeklinde uyarıda bulundu.

KUSURLU OLDUĞUMU KABUL EDİYORUM

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan sanık sürücü Murathan Öztürk, olay günü arkadaşı ile Kalamış'ta sahur yaptıktan sonra aracıyla Bağdat Caddesi üzerinde seyir halinde olduğunu belirterek, Orta şeritten ilerliyordum. İki aracın arasından ilerlerken sahil yoluna inmek amacıyla direksiyonu sol tarafa kırdım. Bu sefer solumdaki aracı fark edince çarpmamak için direksiyonu sağa yönelttim ve aracın hakimiyetini kaybettim. Dikkatsiz ve tedbirsiz şerit değiştirirken, kaldırımda bulunan çiçekçi tezgahına çarptım. Araçtan indim. Çiçeklerin arasında bir insan kolu fark ettim. Rahmetliyi çiçeklerin arasından çıkardım, kafasını elime aldığımda kan ve et parçaları geldiğini fark ettim. Kazayı gören kişiler de toplanınca korkup paniğe kapıldım, olay yerinden uzaklaştım. Bu olayda kusurlu olduğumu kabul ediyorum dedi.

RAMAZANDA ALKOL KULLANMAM SÖZ KONUSU OLAMAZ

Mahkeme hakimi Hanımeli, Öztürk'e olay anında alkollü olup olmadığını sordu. Bunun üzerine Öztürk, Ramazan ayındaydık. Alkol almadım. Ramazan ayında olduğumuz için alkol ve uyuşturucu kullanmam da söz konusu olamaz şeklinde yanıt verdi.

KENDİME CEZAEVİNİ YAKIŞTIRAMIYORUM

Hakim Çağan Hanımeli'nin, Uzun bir süre neden kaçtın Alkollü olduğun için kaçtığın iddiası var. Nereden bileceğiz aldığın raporun doğru olduğunu şeklindeki sorusuna da Öztürk, Ben olaydan sonra alkol aldığım ortaya çıkmasın diye değil, korktuğum için kaçtım. Olaydan 2 saat sonrasına ait alkol olmadığına dair özel bir hastaneden rapor aldım. Kimse istemeyerek sebep olduğu bir olaydan dolayı cezaevine girmek istemez. Ben hukuk fakültesi öğrencisiyim. Kendimi cezaevine yakıştıramıyorum dedi.

TAZİYEDE BULUNMADILAR

Mahkeme hakimi Hanımeli, şikayetçi baba Mehmet Selim Kaya'ya, olaydan sonra sanık veya ailesi tarafından herhangi bir şekilde pişmanlık duyulduğu, maddi ve manevi zararın giderileceği yönünde bir girişimde bulunulup bulunulmadığını sordu. Baba Kaya, olay sonrasında sanık ya da yakınlarının kendilerini arayıp taziyede bulunmadığını belirterek, Sadece tanımadığım birisi geldi. Bu kişi bana sanık tarafından birilerinin benimle görüşmek istediklerini söyledi. Ben de kendilerine önce sanık teslim olsun, ondan sonra konuşalım dedim şeklinde cevap verdi.

EN ÖNEMLİ GÖRGÜ TANIĞI SENSİN AMA...

Duruşmada tanık olarak dinlenen Serhat Aksoy da, olay günü Murathan Öztürk ile aynı araçta olduklarını söyleterek, Birlikte Kalamış'ta sahur yaptık. Daha sonra araçla yola çıktık. Ben telefonuma baktığım için kazanın nasıl meydana geldiğinin farkında değilim. Murathan öyle tehlikeli manevralar yaparak araç kullanmaz. Alkol de kullanmaz. Ben de olaydan sonra şoka girdim. Murathan oradan uzaklaşınca ben de onunla birlikte uzaklaştım dedi.

Bunun üzerine Hakim Hanımeli, En önemli görgü tanığı sensin ama kazayı görmemişsin nedense dedi.

BASININ YARGIYA ETKİ EDECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN KAÇTIM

Söz alan çiçekçinin babası Mehmet Selim Kaya ise Olaydan sonra ikisi de kaçmışlar. Ölüyü önemsemiyorlar. Emniyet'e veya ambulansa haber verseler, belki şu an oğlum yaşayacaktı dedi.

Sanık Murathan Öztürk de, olay sonrasında kaza ile ilgili medyada haberlerin yapıldığını belirterek, Basın beni alkolik ilan etmiştir. Basının yargıya etki edeceğini düşündüğüm için olaydan sonra kaçtım. Amacım adaletten kaçmak değildi. Olaydan dolayı büyük pişmanlık duyuyorum. Tahliyemi talep ediyorum diye konuştu.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme, olaya ilişkin dosyada bulunan drift görüntülerinin nereden temin edildiğinin Cumhuriyet Başsavcılığı'na sorulmasına karar verirken, sanığın soruşturma aşamasında uzun süre kaçmasının adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı yönünde kanaat oluşturduğunu belirtti ve Murathan Öztürk'ün tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Duruşma ertelendi.

EMSAL BİR KARAR ÇIKSIN

Dava sonrası adliye bahçesinde açıklama yapan çiçekçi Mehmet Emin Kaya'nın kardeşi Cengiz Kaya, hukuk mücadelesi verdiklerini belirterek şöyle konuştu

Sanığın avukatı bana, 'Utanmadan medyaya gidiyorsun, medyaya gideceğine bize gelseydin ya' dedi. Ben de utanmadan medyaya gidiyorum, çünkü hak aramak, hukuk mücadelesine gitmek utanılacak bir şey değildir. Bir düşmanlığımız yok. Bu mücadelemizde rahmetli ağabeyimin de geri gelmeyeceğini çok çok iyi biliyoruz. Emsal bir karar çıksın. Öyle bir ceza verilsin ki, bir daha kimse o şekilde araba kullanamasın. Bu şekilde araba kullanıp kaza yapan da, çarptığı kişinin bir insan olduğunun, canlı olduğunun bilincine varıp bırakıp kaçmasın. Kaçıyorsa da, bu kadar uzun süre, delilleri karartacak kadar, bazı testlerin süresini aşındıracak kadar kaçamasın diye. Bizim tek isteğimiz bu. Sanığın avukatları hala 'Suçlu müvekkilimiz değil, ölen kaldırımda duran kişi kusurlu' diyor. Aracın kaldırımda ne işi var diye sorgulamıyor, yayanın kaldırımda ne işi var diyor. Olaya insani yaklaşmış olsalardı, vicdani bir sorumluluk hissetmiş olsalardı, olay çok farklı olurdu.