Kaçak Maden Ocağındaki İş Kazası Davası

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Bayhan Aygün ile röportaj

Elif Aygün ile röportaj

Mehmet Aygün'ün mezarı basında dua okunması Zonguldak'ta kaçak maden ocağındaki iş kazası davası

Zonguldak'ta kaçak kömür ocağında çalışırken geçen yıl iş kazası sonucu yaşamını yitiren işçinin ailesi, kazada sorumluluğu bulunduğu iddia edilen sanığa 3 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine tepki gösterdi

Madende yaşamını yitiren Aygün'ün eşi Bayhan Aygün:

"Ben daha fazla ceza almalarını isterdim. Benim eşim toprakta. Bunlar üç yıl sonra serbest kalacaklar ama benim eşim hiç gelmeyecek. O karanlık yerde sonsuza denk yatacak ve biz bir daha onu göremeyeceğiz"

Zonguldak'ta kaçak kömür ocağında çalışırken geçen yıl iş kazası sonucu hayatını kaybeden işçinin ailesi, olayda sorumluluğu bulunduğu ileri sürülen sanığa verilen 3 yıl 6 ay hapis cezasına tepki gösterdi.

Kömür ocağında yaşamını yitiren madenci Mehmet Aygün'ün eşi Bayhan Aygün (44), AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzlaşmak için avukat kanalıyla kendilerine teklif edilen 130 bin lira da kabul etmediklerini belirterek, karara itiraz edip dosyayı Yargıtaya temyize göndereceklerini söyledi.

Zonguldak 3. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya iki kızını da yanına alarak katıldığını anlatan Aygün, "Mahkeme günü tutuksuz sanık Rafet Dilli'nin ceza alacağı gerekçesiyle çok umutluydum. Onun büyük ceza alması benim içimi ferahlatacaktı. Eşimin mağdur olarak öldüğünü ve ikinci kez göçükte kalarak onların eşimin canına kastettiklerini de biliyorum. İnsan hayatı için aldığı 3 yıl 6 ay ceza bence çok az. Ben daha fazla ceza almalarını isterdim. Benim eşim toprakta. Bunlar üç yıl sonra serbest kalacaklar ama benim eşim hiç gelmeyecek. O karanlık yerde sonsuza denk yatacak ve biz bir daha onu göremeyeceğiz" diye konuştu.

"Benim ve çocuklarımın hayatı karardı"

Eşinin yaşamını yitirmesinin ardından kızının üniversite sınavlarında başarılı olduğunu, okuması için İstanbul'a yerleştiklerini anlatan Aygün, kendisinin ve çocuklarının hayatının karardığını dile getirdi.

"Benim hakimlerin kararıyla savunan avukatlara itirazım var" diyen Aygün, hasta haliyle çocukları için dayanmaya çalıştığını aktardı.

Aygün, eşinin emekli maaşıyla çocuklarını okutmaya çalıştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Eşim daha önce emekli oldu. Ben ondan kalan emekli maaşıyla İstanbul'da çocuklarımı okutmaya çalışıyorum. Kızım orada üniversite kazandı. Aldığım para kiraya yetmiyor. Sağdan soldan aldığım yardımla onları okutmaya çalışıyorum. Eşim hayatta olsaydı eğer benim bu hasta halimle çalışmama izin vermezdi. Çocuklarıma okula boş gitmesinler diye ellerine ufakta olsa harçlık vermek için temizliğe gidiyorum. Benim gibi olan madenci ailelerinin sahipleri yok mu? Herkesin benim sesimi duymasını istiyorum."

Doğum gününde babasını kaybetti

Mehmet Aygün'ün kızı Elif Aygün de babasının ölüm haberini doğum gününde aldığını, okuldan eve çağrıldığında babasının kendisine doğum günü pastası aldığını düşündüğünü ve eve geldiğini kaydetti.

"Babamın ölümü benim doğum günümdü" diyen Elif Aygün, "Nasıl ifade edilir ki babam öldü, toprağa konuldu. Ölen sadece babam olmadı. Onunla birlikte ailesi oldu. Onu savunan kimsesi olmadı. Adalete güvendik ve hala güveniyoruz ama belli bir noktada artık dur denmesi lazım. Bir yol izlemişler her zaman aynı giden ve hiç değişmeyen o yolda ilerliyorlar. Zonguldak'ta ölen ölüyor, kalan kalıyor hesabı. Onlar için alışılmış bir durum haline gelmiş" şeklinde konuştu.

Babasını ölümüyle ilgili sorumlulara az ceza verildiğine dikkati çeken Aygün, sözlerini şöyle tamamladı:

"Soma faciası davası halen sürerken ve sorumluların dışarı çıkması engellenirken, benim babamın ölümüne sebep olanlara 3 yıl 6 ay hapis cezası veriliyor. Bu mu yani bu kadar mı? O da para cezasına çevriliyor. İçeride hapis bile yatmadan ellerini sallaya sallaya başka ailelerin çocuklarını da yetim bırakabilmek için halen çalışıyorlar."

Olay

Zonguldak'ın Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesindeki ruhsatsız işletilen kömür ocağında 14 Mayıs 2015'te meydana gelen göçükte hayatını kaybeden Mehmet Aygün'ün (45) cenazesi, 7 saat sonra madenden çıkarılmıştı. Aygün'ün göçükte yaşamını yitirmesinde sorumluluğu bulunduğu ileri sürülen sanık Rafet Dilli, tutuksuz yargılanmıştı.