Kabataş Soruşturması Yürümüyor

Zehra Develioğlu'nun şikayetiyle başlatılan soruşturma olay üzerinden bir yıl geçmesine rağmen tamamlanamadı. Soruşturmada  bölgedeki tüm mobese ve esnaf ait güvenlik kameraları emniyette detaylı olarak incelendi. Olay günü çevrede bulunan vatandaşların, esnafın ve seyyar satıcıların da tanık olarak bilgisine başvuruldu.

Olay yerinde olduğu belirlenen bazı eylemciler de 'şüpheli'  sıfatıyla ifade verdi.Bir süre sonra soruşturmaya bakan savcı Rasim ışıktan'ın başka bir göreve atandı.

Soruşturmayı halen savcı Mehmet Akıllı yürütüyor. Ancak olay üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen soruşturma tamamlanamadı. Şu ana kadar Ne iddianame düzenlendi ne de  takipsizlik kararı verilebildi.Soruşturmada yanıt bekleyen 'saldırıya ilişkin görüntü olup olmadığı' sorusuna da hala cevap bulunabilmiş değil.

'Saldırıya ilişkin görüntü yok'

Adliye kaynakları soruşturmaya ve görüntülere ilişkin sorulara çelişkili cevaplar veriyor. Bir kısmı 'saldırıya ilişkin görüntü yok' derken, bir kısmı da "görüntüler soruşturmanın selameti nedeniyle açıklanmıyor" yanıtını vermekle yetiniyor.

Olaya ait görüntülerin akıbetine ilişkin soru habercilerle sohbet toplantısı yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'na da soruldu. Başsavcı Salihoğlu'nun cevabı kısa oldu:   "Soruşturma bitince açıklayacağız."

Görüntülerde saldırı yok

Soruşturma halen devam ediyor. Ancak dosya üzerinde ne gibi çalışmalar yapıldığı hakkında bilgi verilmekten özenle kaçınılıyor.

Olayla ilgili tartışmaları alevlendiren son gelişme Kanal D Televizyonu'nun 13 Şubat'ta yayınladığı görüntüler oldu.  1 Haziran 2013'te saat 19.42'de çekildiği belirtilen görüntüler 'Kabataş'ta aslında ne olmuş' başlığıyla verildi.

O görüntüler Zehra Develioğlu'nun anlatımlarını doğrulamadı. Görüntülerde bebek arabasındaki çocuğu ile birlikte karşı kaldırıma geçen sonra da eşiyle geri dönen Develioğlu'na yönelik herhangi saldırı görülmüyordu.

'Görüntüler gerçeğin tamamını yansıtmıyor'

Bu görüntülerin yayınlanmasının ardından Zehra Develioğlu'nun avukatı Abdurrahman Kayapınar, Al Jazeera'ye, yazılı açıklamada bulundu. Görüntülerin doğru olduğunu ama gerçeğin tümünü yansıtmadığını söyledi:

"Olayla ilgili yürütülen soruşturma aşamasında. olayın meydana geldiği bölgede bulunan bir kısım mobese kameralarının tahrip edildiği, tahrip edilmeyen kısmının ise olay yerini kaydetmediği tespit edilmiştir. Bu itibarla olay yerine ait net teşhise müsait görüntülere ulaşılamamıştır. Basında yayınlanan kamera kayıtları da mobese kamerası kaydı olmayıp bu nedenle net ve belirgin görüntüler içermemektedir."

Kabataş'ta ne olmuştu?

Gezi Parkı eylemleri sırasında İstanbul'un birçok semtinde olaylar yaşandı.  1 Haziran 2013 günü Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu'nun gelini Zehra Develioğlu Kabataş'ta ada vapurundan bebek arabasındaki çocuğuyla inip karşı kaldırımda eşini beklerken Gezi Parkı eylemcilerinin saldırısına uğradığını iddia etti. Saldırı için savcılığa suç duyurusunda bulunan Zehra Develioğlu, ifadesine Gezi eylemine giden bir grubun sözlü ve fiziki tacizine uğradığını, darp edildiğini söyledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tarafından soruşturma başlatıldı. Zehra Develioğlu, olayle ilgili olarak Adli TIP'tan rapor da aldı.

Olaydan 4 gün sonra 5 Haziran 2013'te İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün Zehra Develioğlu için düzenlediği raporda, sağ diz üst iç kısımda 3 adet 1.5 santimetre çapında, iç alt kısımda 1 adet 1 santimetre çapında ve sol diz üst dış kısımda 1 adet 1.5 santimetre çapında koyu mor renkli ekimozlar olduğu belirtildi. Bu rapor da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.

Olaya en büyük tepkiyi başbakan Erdoğan gösterdi. 12 Haziran 2013 te Meclis'teki grup toplantısında olayla ilgili yaptığı açıklamalarla olayın kamoyunun büyük bölümü haberdar oldu:    İşte bu olaylarda bile maalesef çok önemli bir yakınımın gelinin Başbakanlık Ofisinin yakında, yanında 6 aylık çocuğu, yerlerde süründürdüler, kendisini taciz ettiler, çocuğunutaciz ettiler. Bunun özgürlük mücadelesiyle yakından-uzaktan ne alakası var arkadaşlar; soruyorum size? Bu mudur özgürlük, bu mudur çevrecilik; soruyorum sizlere?

Olayla ilgili Kanal D nin yayınından sonra Anadolu Ajansı'na konuşan Zehra Develioğlu ise, "Bu yaşadığım olay, süreç esnasında basında medyada öyle bir hale ulaştı ki, sanki böyle bir olay yaşanmamış, bir kadın darp edilmemiş, bir çocuk bundan zarar görmemiş gibi hakkımda suçlamalar yapıldı ve ben kendimi savunmak durumunda kaldım. Ben o acıları yaşadım ve yaşadığım bu acıların büyüklüğü bana yeter. Bunu kimseye ispat etmek durumunda değilim. Bana zaten inanmak istemeyen inanmayacaktır. O görüntüleri ilahi bir kamera olup tepeden kaydetse bile inanmayacaklardır" ifadelerini kullandı.