Jolly tur'dan gelecek nesiller için "mirasım türkiye" projesi

Jolly Tur'dan gelecek nesiller için "Mirasım Türkiye" projesi

VIDEO YOK

Burçak Bozkuş-Doğan Gündoğdu/ İstanbul (DHA)- Turizm sektöründe 33 yıldır faaliyet gösteren Jolly Tur, Türkiye'nin önemli doğal ve kültürel miraslarını tanıttı. Jolly Tur'un Tophane i Amire? de gerçekleştirdiği etkinlikle; Türkiye'nin zengin mirasını gelecek nesillere bırakmak için 'Mirasım Türkiye' anlayışıyla yürüttüğü çalışmalar kamuoyuna duyuruldu. Etkinlikte gerçekleştirilen panelde konuşan Prof. DR. İlber Ortaylı Jolly Tur'un projesinin farkındalık yaratması açısından önemli olduğunu söyledi.

'SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM' İÇİN BİR ARAYA GELDİLER

Jolly Turizm, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile gelecek nesiller için sürdürülebilir turizm bilinci oluşturmak amacıyla bir iş birliğine imza atacağını açıkladı. Etkinlikte yazar, belgesel yapımcısı Nebil Özgentürk? ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Prof. Dr. İlber Ortaylı, televizyoncu Cem Seymen, UNDP Türkiye Mukim Temsilci Yardımcısı Sukhrob Khojimatov ve Jolly Tur Pazarlama Direktörü Yasemin Develioğlu katıldı.

PROF. DR. İLBER ORTAYLI: 'BU PROJE FARKINDALIK YARATMASI AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ'

Gelecek nesiller için sürdürülebilir turizm panelinde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı 'Endemik bitkilerin olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Turistler ülkemizi tercih ediyor evet ama yetmez. Daha da kalkınmalıyız, Türkiye'ye 120 bin civarında turist gelirken hazırlanmış bir rapor var. Hazırlanan raporda 'Bu rakam sizi sevindirmesin, çünkü Türkiye nüfusu giderek artıyor. Bir süre sonra sahilleriniz gelen turistlere yetmeyecek' demişti. Öyle de oldu, o yüzden bu proje farkındalık yaratması açısından çok önemli? dedi.

METE VARDAR: 'EN BÜYÜK MİRASIMIZ ÜLKEMİZ VE ÇOCUKLARIMIZ'

Panel öncesi Jolly Tur çalışmaları hakkında bilgi veren Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, duyduğu heyecanı ve memnuniyeti dile getirdi. 'Çok gururluyuz' diyerek söze başlayan Vardar, 'En büyük mirasımız ülkemiz ve çocuklarımızdır. Bizler 33 senedir şirket olarak bu serüvende çok önemli işler yaptık. İşimizi hiçbir zaman ticaret olarak görmedik. Aynı zamanda sosyal sorumluluk projesi olarak gördük. Çocuklarımıza iyi bir miras bırakabilmek için hep beraber seferber olduk. Geçtiğimiz yıl ülkemizin unutulmaya yüz tutmuş değerlerini yeniden hatırlattık. Çünkü maalesef bu değerler hatırlatılmadığında unutulabiliyor' dedi. İşlerini hiçbir zaman ticaret olarak görmediklerinin altını çizen Vardar, 'Kendi içimizde bir bütçe oluşturduk ve çok güzel işler yaptık. Bunu ticaret olarak görsek otuz yılda geri dönme şansı yoktu. Ama bizler o kadar büyük haz duyarak yaptık ki bugün burada 'Mirasım Türkiye' sloganıyla beraber bunu taçlandırıyoruz. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile iki yıllık bir planlama yaptık. Bu plan çerçevesinde bugünden itibaren işe başlıyoruz? şeklinde konuştu.

YASEMİN DEVELİOĞLU: 'TOPLUMDA SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM BİLİNCİ OLUŞTURMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK'

Sürdürülebilir turizmin Türkiye'de çok oturmuş bir kavram olmadığını belirten Jolly Tur Pazarlama Direktörü Yasemin Develioğlu, bunun ancak toplumun her kesiminde bilincin ve farkındalığın yaratılmasıyla mümkün olabilecek bir kavram olduğuna dikkat çekti. Develioğlu,? Çünkü koyları veya ormanları bekçiler ya da yasalar tek başına koruyamaz. Bizim toplumda bu bilinci oluşturuyor olmamız lazım. Aslında tam olarak bunun için 'Mirasım Türkiye' kampanyasını başlatıyoruz. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile yapacağımız ortak çalışmanın ana temelinde hem yerel işletmelerde hem de ziyaretçilerde bu farkındalığı arttırmak üzerine çalışmalarımızı sürdüreceğiz? dedi.

'YAPMAMIZ GEREKEN YEREL KİMLİĞİ MARKALAŞTIRMAKTIR'

Türkiye'de kültür turizminin istenilen noktaya gelemediğini belirten Yasemin Develioğlu, 'Dünyadaki turizmin gündemine baktığımızda kültür turizmini ilk sırada görüyoruz. Çünkü insanlar çok daha fazla deneyimin peşinden gidiyorlar. Farklı kültürleri tanıyacakları, hayatlarına farklılıklar katacakları serüvenler arıyorlar. Biz Türkiye'de ne yazık ki kültür turizminde istediğimiz noktaya gelmiş değiliz. Her tarafı birbirinin benzeri şekilde yönetiyoruz. İşte bu noktada kendi özgünlüğünü, yerel kimliğini koruyabilen kentler dünyada ön plana geçiyor. Bizim de Türkiye'de yapmamız gereken bu yerel kimliği biraz daha markalaştırmak olacaktır' şeklinde konuştu.