İzmit CHP'li Haydar Akar Yüreğin Varsa Türkiye'yi Soyanlar Hakkında Soruşturma Başlat

CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, CHP'li Belediye Başkanı Hayri İnönü ve eski başkan Mustafa Sarıgül arasında yaşanan gerilimle ilgili soruşturma başlatan savcıya seslenerek, "Hayri İnönü'nün eşinin bir basın açıklamasını suç duyurusu olarak kabul edip soruşturma başlatan o yürekli savcıya sesleniyorum. Yüreğin varsa Cumhurbaşkanı, oğlu ve Türkiye'yi soyan bakanlar ve işadamları hakkında soruşturma başlat. İhbar kabul etmiyormusun bunları?. Hadi bakalım Türkiye Cumhuriyeti savcısısın sen " diye seslendi.

Hem TBBB'de hem Kocaeli'de yaptığı konuşmalar ve açıklamalarla dikkat çeken CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar İzmit'te 2014'ü değerlendirdiği basın açıklaması yaptı. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akar, bir gazetecinin Şişli Belediyesinde yaşanan gerilimle ilgili sorusu üzerineşunları söyledi: "Şişli'de bir kriz olduğunu düşünmüyoruz biz. Şişli Türkiye'deki 960 İlçe belediyesinden bir tanesi. Bir çok ilçe belediyelerinde başkan ve başkan yardımcıları arasında zaman zaman problemler yaşanır. Bu Türkiye'deki hırsızlık ve yolsuzlukları örtbas etmek için kullanılacak olay değildir. Gezi olaylarında bir dakika yer vermeyen yandaş medya yine 17-25 Aralık yolsuzluklarını bir gün bile gündeme getirmeyen yandaş medya Şişli'deki bir başkan ve yardımcısı arasındaki problemi tecvit plavı gibi gündeme taşımıştır." diye konuştu.

Savcıların konuyla ilgili soruşturma başlattığını söyleyen Akar konuşmasına söyle devam etti: "O savcılara sesleniyorum. Sayın İnönü'nün eşinin bir basın açıklamasını suç duyurusu olarak kabul edip soruşturma başlatan o yürekli parantez ve tırnak içersinde sesleniyorum. Yüreğin varsa, aklın varsa, gücün varsa Cumhurbaşkanı, oğlu ve Türkiye'yi soyan bakanlar ve işadamları hakkında soruşturma başlat. İhbar kabul etmiyormusun bunları? Hadi bakalım Türkiye Cumhuriyeti savcısısın sen. Ona soruşturma başlatan yüreği yeten savcıyı bu hırsızlar için de soruşturma başlatmaya davet ediyorum. Örtmeye değil, soruşturma başlatmayı ve gerçekleri toplumla başlatmayı davet ediyorum. "

'CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA SAYGI GÖSTERİYORUZ KENDİSİNE SAYGI GÖSTERMİYORUZ'

TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer'in açıklaması ve sonraki genlişmelerle ilgili görüşünü de açıklayan Akar, "Haluk beyin konuşmaları izlediğinizde genel bir analiz yapıyor. İcra Başbakanlıktır, Cumhurbaşkanları anayasada görevleri tarif edilmiştir, bunun ötesinde başka bir şey yapma şansı yoktur Türkiye'de. Tüsiad ve Tüsiada bağlı işadamlarının kendi iş konularıyla ilgili iş yapacaksa bunun direk muhatabı Başbakandır, Cumhurbaşkanı değildir diyor. Doğru birşey söylüyor. Cumhurbaşkanı değildir. Ama kendisini bu ülkenin herkesin her bireyin her ferdin malının mülkünün sahibi olduğunu düşündüğü bir zat var. Çankaya'daydı Beştepe'ye gitti. Biz Cumhurbaşkanlığı makamına saygı gösteriyoruz kendisine saygı göstermiyoruz. " dedi.

'HALUK BEYİ DESTEKLİYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan aklanmadığı sürece, oğlunun hesabını vermediği sürece 17-25 Aralık hesabını vermediği sürece saygı göstermeyeceğnii söyleyen Akar, "O kaçak sarayda oturmaya devam edecek. Milletin vergileriyle açlığa mahkum ettiği yüzlerce binlerce insanın vergileriyle yapılmış o kaçak sarayda oturmaya devam edecek biz de o saygıyı göstermeyeceğiz. Nerede oturursa otursun gelecekte mutlaka hesabını soracağız. Haluk beyi destekliyorum. İcra kurulu başbakanlıktır. Türkiye'de bir iş, yol yapılacaksa, işsizlik önlenecekse, sanayi gelişecekse başbakanlık tarafından yapılacak."

'O TÜRKİYE'NİN SOYULUŞUNU DEŞİFRE EDEN BİR TELEFON GÖRÜŞMESİYDİ'

Kriptolu telefon konusuna da değinen Haydar Akar, bu konuda da şunları söyledi: "Hangi paralel yapının telefonları kırdığını merak ediyorum. Devletin gizli işlerinin dinlenmesine karşıyım. Bu devlete ihanettir. Başbakanın, Dışişleri, MİT müsteşarı, Genelkurmay Başkanı ile yaptığı görüşmeyi dinlenmesini vatan hainliği olarak kabul ederim ve doğru bulmam. Ama Başbakanın oğlu ile yapmış olduğu telefon görüşmesini vatan hainliği olarak addetmem. O Türkiye'nin soyuluşunu deşifre eden bir telefon görüşmeydi. Çocuğun algılama yeteneklerinin az olmasından kaynaklandı biraz. Kriptolu şifreli görüşme yapılması için her iki tarafta da aynı telefon olması gerekir. Ama Başbakanın çocuğunda, kızında kriptolu telefon olmaz ve olamaz. Olursa böyle bir yolsuzluk üzerimize yapıştırılır diyorum."