İzmirli cerrah, kızıyla aynı ameliyata girmenin gururunu yaşadı

İzmirli cerrah, kızıyla aynı ameliyata girmenin gururunu yaşadı

İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Genel Cerrahi bölümünde görev yapan Prof. Dr. Osman Nuri Dilek, intern doktor olan kızı Hatice Feyza Dilek ile aynı ameliyata girdi. Başarılı geçen bir tümör ameliyatının ardından, Dilek ve kızı hem meslektaş olmanın hem de birlikte çalışmanın gururunu yaşadı. İlk kez dikiş atmayı babasından öğrendiğini anlatan intern Doktor Hatice Feyza Dilek, "Ameliyatlara girmek de çok yararlı oluyor. 3 boyutlu düşünmemi geliştiriyor, anatomiyi daha iyi öğreniyorum. Babamı gözlemleyerek, hastalarla nasıl iletişim kurulacağını öğreniyorum. Bunları kitaplardan öğrenemem" dedi.

Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde genel cerrahi bölümünde görev yapan Prof. Dr. Osman Nuri Dilek, intern olan kızı Hatice Feyza Dilek ile aynı ameliyata girdi. Hastanın karnından 20 santimetrelik bir kitlenin çıkarıldığı başarılı geçen ameliyatın sonunda, baba-kız hem meslektaş olmanın hem de birlikte çalışmanın gururunu yaşadı. Ameliyat sonunda Prof. Dr. Osman Nuri Dilek ve kızı hatıra fotoğrafı çekti. Avukat olan kızı hariç, doktorlardan oluşan 5 kişilik bir aile olduklarını söyleyen Prof. Dr. Osman Nuri Dilek, "Hastamızın ameliyatına daha önce başka bir hastanede karar verilmiş fakat daha sonra ameliyat olamayacağı söylenmiş. Karnında, 20 santimetrelik büyük bir kitlesi vardı. Radyoterapi de gördü. Çıkarmazsak hastanın hayatını tehdit ediyordu. Kızım da ameliyata girmek istedi. Asistanlarımız, uzmanlarımız ve kızımla birlikte ameliyata girdik. Biraz ağır ve uzun bir ameliyattı. Ama hastamızın daha önce çıkarılamayan kitlesini çıkardık ve taburcu ettik. Kızımla birlikte girmek benim için ayrı bir mutluluktu. Beraber olmak çok güzeldi" diye konuştu.

'DOKTORLUK YAŞAM TARZINA DÖNÜŞÜYOR'

Erkek cerrah sayısının kadınlardan daha fazla olduğunu aktaran Prof. Dr. Dilek, "Doktorluk yaşam tarzına dönüşüyor. Akşam 5'te bırakıp gidebildiğiniz bir meslek değil. Hastalarla ve asistanlarımızla gece gündüz iletişim halindeyiz. Gece yatmadan mutlaka evden hasta takip sistemine bakıyorum. Biraz zorlu bir süreç. Bazen çok bunaldığım oluyor ama sonunda bu işin beni mutlu ettiğini düşünüyorum. Artılar ağır basıyor. Çok başarılı kadın cerrahlarımız var fakat kadınların evde yaptıkları çok ağır işler var. Bu nedenle kadınlar cerrahlıkta biraz zorlanıyor olabilir. Çocuk yetiştirmek çok ciddi bir iş. O anlamda kadınlardan beklenti daha fazla olduğu için cerrahi sıkıntılı bir branş olarak gözükebilir. Fakat yine de kadınların yapamayacakları bir iş yok" dedi.

'BABAMDAN ÖTÜRÜ CERRAHİYE İLGİ DUYUYORUM'

Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi olan Hatice Feyza Dilek (23) ise, "Ben cerrahiye babamdan ötürü ilgi duyuyorum. Elimi kullanmayı seviyorum, bu yüzden cerrahinin bana uygun olduğunu düşünüyorum. Ameliyatlara girmek de çok yararlı oluyor. 3 boyutlu düşünmemi geliştiriyor, anatomiyi daha iyi öğreniyorum. Babamla ameliyata girmeyi seviyorum. O vaka çok ilginçti, kitle çok büyüktü. Bana ilk dikiş atmayı babam öğretti. Cerrahi dikişin nasıl bağlanacağını, nasıl düğüm atılacağını öğretti. Klinik bir branş olduğu için hastayla iletişim çok önemli. Babamı gözlemleyerek onu da öğreniyorum. Hekimlik adına çok değerli bir konu, hastayla konuşmayı kitaplardan öğrenebileceğimi düşünmüyorum. O yüzden çok güzel oluyor" şeklinde konuştu.