İzmir2sertel İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ne 'ince Ayar' Düşündüler

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, İGC'nin 65 yıllık tarihinde ilk kez İçişleri Bakanlığı müfettişlerince denetlenmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi. Müfettişlerin aksine, yıllarca cemiyeti denetleyen Dernekler Masası'nın İzmir dışında yaşayan üyelerin üyelikten çıkarılmasına ilişkin herhangi bir uyarıda dahi bulunmadığını belirten Sertel, İGC'yi Türkiye çapına, hatta Avrupa'ya taşıdık. Çok göze battık, çok fazla konuşuyoruz galiba. Bize ince bir ayar gerekiyor galiba diye düşündüler ki böyle şeyler oluyor dedi.

Atilla Sertel, geçen Ağustos ayında İçişleri Bakanlığı'nca görevlendirilen iki müfettişin İGC'yi bakkal fişinden üyelere yaptığı sosyal yardımlara kadar her şeyi makbuzlarına, fatura koçanlarına kadar incelediğini söyledi. Sertel, denetimlere açık olduklarını, bu inceleme sonucunda müfettişlerin kendilerine teşekkür ettiğini kaydetti. Sertel, şunları söyledi

Müfettişler, kamu yararına çok daha fazla faaliyette bulunup para harcamamız gerektiğini söyledi. İzmir dışında yaşayan üyelerimizin de üyelikten çıkarılması gerektiğini ifade ettiler. Tüzüğümüze göre üye olma şartlarından birinin İzmir'de ikamet etme olduğu, İzmir'den ayrılma halinde de üyelikten düşürülmeleri gerektiğini belirtirken, İzmir dışında yaşayan üyelerimize yaptığımız bazı sosyal yardımlardan dolayı da yönetime 7 bin 600 lira zimmet çıkarıldı. Örneğin üyemiz Mustafa Balbay'ın yazdığı üç kitaptan belirli sayılarda alarak yaptığımız 1000 lira ödemeyi, İzmir dışında yaşayan bir başka üyemize yapılan doğum yardımı bize zimmet çıkarıldı. Yönetim kurulu üyeleri şimdi bu parayı ödüyorlar. İstanbul dışında yaşayan üyelerimiz arasında Mustafa Balbay'ın yanısıra Hürriyet'in önemli isimlerinden Nejat Seçen, Yılmaz Özdil, Sabah'tan Erdal Şafak, Habertürk Genel Koordinatörü Osman Gençer, İGC'ye bir dönem başkanlık yapan Güngör Mengi var. Dinç Bilgin de üyemiz. Biz İzmir dışında yaşayan üyelerimiz ile ilgili müfettiş raporunu bekliyorduk.

Sertel, müfettiş raporu gelmeden müfettişlerin bu değerlendirmelerinin saptırılarak çeşitli gazetelerde ve internet sitelerinde yer aldığına dikkat çekti. Sertel, bu denetimlerin ardında Çok göze batmalarının yatıyor olabileceğini ifade ederek şunları söyledi

İGC'yi Türkiye çapına, hatta Avrupa'ya taşıdık. Çok göze battık, çok fazla konuşuyoruz galiba. Bize ince bir ayar gerekiyor galiba diye düşündüler ki böyle şeyler oluyor. Yoksa niye 65 yıldır gelmeyen müfettiş birden bire geliyor, ben denetlenmiyelim demiyorum. Ama bazı gazetelerde, internet sitelerinde bize yönelik kendine basınım, gazeteceyim diyenler tarafından, insanları sorgusuzca yargılayan, suçlayan ifadeler taşıyan yazılar yazılıyor. Bunu önce kamuoyuna hazırlıyorlar. Bunu yaptılar belli arkadaşlarımıza. Nedim Şener'e, Ahmet Şık'a yaptılar. İddianame hazır olmadan iddianamelerini gazetede yazanlar bizi de yazıyor. Bizden rahatsızlar. Ama ben şunu söylüyorum; biz Gazetecilere Özgürlük Platformu'nu kurduktan sonra gazetecilerin siyasi görüşüne bakılmaksızın bütün davalarına katıldık. Biz gazetecilerin özgürce kendilerini ifade etmelerinden yanayız. Her insan düşündüğünü ifade etmekte özgür olmalıdır, yazmalıdır, söylemelidir ve bunlar suç olmamalıdır. Bunu söylüyoruz. Bunu çok rahatsız ettiğini, belirli kesimleri rahatsız ettiğini bilsek dahi söylemeye devam etmeliyiz, diyorum.

Sertel, müfettiş raporunu beklediklerini, raporda İzmir dışındaki üyelerin üyeliklerinin düşürülmesinin istenmesi halinde konuyu önce yönetim kurulunda tartışacaklarını, sonra da hukukçularla konuşacaklarını söyledi. Tüzüğe göre çıkarılması gerekiyorsa, üyelerinin onursal üye yapılacağını ifade etti.