Izmir'in Menemen İlçesi'nde, geçen hafta kaybolan ve Manisa'daki bir su kuyusunda cansız bedenine ulaşılan 15 yaşındaki lise öğrencisi Ahmet Coşkun'un katil zanlısı olarak gözaltına alınan üvey babası M.M. (Müştak Mozzak), M.M.'nin arkadaşı Y.K. ve Coşkun'un annesi E.M. (Elif Mozzak) tutuklandı. Bugün cenazeyi almak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gelen Ahmet Coşkun'un öz babası Mustafa Ali Coşkun, oğluyla görüşmesinin sürekli engellendiğini iddia edip, öldürülmesinden suçu olanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Baba Coşkun, "Çocuğuma onu kaçıracağım yönünde telkinlerde bulunuyorlardı, belki de olayı benim üzerime yıkacaklardı. Bunların hepsi yargılamada ortaya çıkacak" dedi. Bu arada, Coşkun'un eğitim gördüğü okuldaki sınıf arkadaşları, masasını karanfillerle donattı.
Karşıyaka'daki Atakent Anadolu Lisesi 9'uncu sınıf öğrencisi Ahmet Coşkun, geçen 12 Şubat'ta Bolu'dan gelen teyzesi Esma Koç'u görmek için dedesi Ahmet Koç'un Esatpaşa Mahallesi'ndeki evine gitti. Dedesinin evinden kendi evlerinde unuttuğu USB belleği almaya gideceğini söyleyerek ayrılan Coşkun'dan bir daha haber alınamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, Coşkun'un yürüdüğü güzergah üzerindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yapılan araştırma sonucunda Ahmet Coşkun'un en son evinin 150 metre ilerisindeki plastik doğrama atölyesinin önünden geçerken görüntülendiği öğrenildi. Coşkun'un cep telefonunun IMEI numarasından yapılan araştırma sonucunda Manisa'nın Yunusemre İlçesi Recepli Mahallesi yakınlarındaki bir bölgeden sinyal alındı. Harekete geçen ekipler, Ahmet Coşkun'un cansız bedenini bir su kuyusunda buldu. Jandarma ve AFAD ekipleri tarafından kuyudan çıkarılan Ahmet Coşkun'un cansız bedeni savcının incelemesinin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.
ÜVEY BABASI İTİRAF ETTİ
Lise öğrencisi Ahmet Coşkun, cansız bedeninin ayağına taş bağlanmış halde kuyuda bulunmasıyla ilgili bir yurtta Kuran eğitimi veren üvey babası M.M., annesi E.M. ve aynı yurtta aşçılık yapan M.M.'nin arkadaşı Y.K. gözaltına alındı. M.M.'nin şüpheli ifadeleri üzerine yapılan detaylı sorgulamada, katil zanlısı her şeyi anlattı. M.M.'nin, Ahmet Coşkun'un annesine aşık olduktan sonra, ilk etapta liseli genci evliliğe ikna ettiği, ardından da annesini ikna etmesini sağladığı ortaya çıktı. Oğluna çok düşkün olan E.M.'nin evliliği düşünmemesine rağmen oğlunu kırmamak için kabul ettiği öğrenildi. Bir gözü protez olan ve eşinden 10 yaş küçük olan M.M.'nin bu nedenle kompleks yaşadığı, E.M.'nin oğluna olan düşkünlüğü nedeniyle de cinayete karar verdiğini itiraf ettiği belirtildi.
PİKNİĞE GÖTÜRECEĞİNİ SÖYLEMİŞ
Katil zanlısı M.M.'nin, doğayı çok seven, derslerinde de oldukça başarılı olan Ahmet Coşkun'u, kayıplara karıştığı gün pikniğe götürme bahanesiyle yanına aldığı, ardından olayın yaşandığı Recepli Köyü'ne götürdüğü, burada da arkasından saldırıp sopayla defalarca başına vurduğu belirlendi. Bir nalburdan aldığı sopayla bayıltıncaya kadar darp ettiği talihsiz liseliyi henüz ölmeden yine nalburdan aldığı çuvala koyup üzerine de taş dolduran M.M.'nin, daha sonra çuvalı su kuyusuna attığı tespit edildi. Polisin, M.M.'nin sopayla çuvalı aldığı nalbura da ulaştığı belirtildi.
3 KİŞİ DE TUTUKLANDI
İzmir Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin sürdürdüğü soruşturma kapsamında, sorgulanan M.M.'nin, E.M.'nin oğluna olan düşkünlüğü nedeniyle Ahmet Coşkun'u rakibi olarak görmeye başladığını ve onu ortadan kaldırırsa daha güzel bir hayatlarının olacağını düşündüğü söylediği ileri sürüldü. Katil zanlısı M.M.'nin, olayın ardından önce kendi cep telefonu ve Ahmet Coşkun'un cep telefonundan yaptıkları konuşmalara ait kayıtları sildiği, ardından da hiçbir şey yaşanmamış gibi cinayetten sonra "Canım oğlum bu cuma bana mesaj atmadın, seni çok özledim nasılsın" diye mesaj gönderdiği tespit edildi. İşlemlerinin ardından dün (pazartesi) adliyeye sevk edilen M.M., E.M. ve Y.K. tutuklandı. M.M.'nin hakim karşısında, "Olaydan sonra eşimi aradım o iş tamam dedim, o da 'Bunu daha sonra konuşalım' dedi" diye konuştuğu öğrenildi.
ÖZ BABASI KONUŞTU
Öldürülen Ahmet Coşkun'un Menemen'de yaşayan ve bir demir çelik fabrikasında çalışan öz babası Mustafa Ali Coşkun (43), boşandıktan sonra oğlunun velayetinin annesine verildiğini ve sonrasında kendisine gösterilmediğini öne sürdü. Başka bir evlilik yapmadığını belirten Coşkun, "Kaybolduktan sonraki pazartesi sabahı durumu öğrendim. Yeğenim sosyal medyada görmüş. Ben de polise başvurdum, doğru olup olmadığını araştırdım. Daha sonra beni ifadeye çağırıp şüphemin olup olmadığını sordular. Tabii ki birinci derecede sorumlu anneydi, çünkü çocuğun velayeti annedeydi. Oğlumu en son bir sene önce gördüm, bana göstermiyorlardı. Ahmet çok iyi bir çocuktu ve başarılı bir öğrenciydi. Annesi bir türlü benimle paylaşamadı, göstermemek için sürekli önüme engel koydu. Benim kaçıracağımı öne sürüp çocuğu korkutuyordu. Baskı oluşturuyorlardı. Ailevi nedenlerden dolayı anlaşamadık ve dava açtılar, sonra da medeni insanlar gibi boşandık. Ben kapımın açık olduğunu ne zaman isterlerse gelebileceklerini söyledim hatta boşanmak için davayı ben açmadım. Ama o süreçte güvenliksizlik de oluştu" dedi.
"BELKİ DE BENİM ÜZERİME YIKACAKLARDI"
Oğlunun kayıp olduğunu öğrendikten sonra eski kayınpederinin evine gittiğini anlatan Coşkun, "Oğlumun yurtta kaldığını biliyordum, belki başarısında faydası vardı ama böyle bir şekilde katledileceği aklıma gelmedi. Çocuğu ortadan kaldırıp benim mi üzerime atmak istediler bilmiyorum. Kaybolduğunda eski kayınpederimin evine gittim beni görür görmez 'En büyük düşmanım sensin' dedi. Bana 15 yıldır çocuğu göstermediler, okula gittim, müdür yardımcısı engelledi. Çocuğu bana göstermemek için her seferinde engel oldular. Ben çocuğumla arkadaş olmak istediğimi söyledim ama okula bile gitmeme izin vermediler. Bu caniliği yapanların en iyi şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Üvey babasının nasıl katlettiği ortada. Çocuğun annesinin haberi olmadan bunu yapabilir miydi bilmiyorum. Annesinin eli var mıydı, planlı bir şey miydi onu da yargılama aşamasında göreceğiz. Belki de çocuğa 'Baban seni kaçıracak' diyerek olayı benim üzerime mi yıkacaklardı, onu da bilmiyorum. Ben kendim mağdurum, benim annem babam yok, çocuğu kaçırıp ne yapacağım" diye konuştu.
MASASI KARANFİLLE DONATILDI
Bu arada, Ahmet Coşkun'un eğitim gördüğü Atakent Anadolu Lisesi'ndeki sınıf arkadaşları, talihsiz gencin masasını karanfillerle donattı. Çevresinde çok sevilen biri olan Coşkun'un arkadaşları gözyaşlarına boğuldu.
Cenazeyi almak için İzmir Adli Tıp Kurumu'nda bekleyen Mustafa Ali Coşkun, oğlunu Manisa'nın Yunusemre İlçesi'ne bağlı kırsal Köseler Mahallesi'nde toprağa vereceğini söyledi.
Son Dakika › Güncel › Izmir Liseli Ahmet'in Öz Babası, 'Belki de Olayı Benim Üzerime Atacaklardı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?