İzmir - İşaret Diliyle Türkiye Buluşması

MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim Rehberlik ve Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürü Ruhi Kılıç, Türkiye Koordinatörlüğünü, Kınık Mert Öztüre Özel Eğitim Meslek Lisesi'nin yaptığı, çeşitli mesleklerde evrensel bir işaret dili sözlüğü hazırlanması amaçlanan projenin final toplantısında, ülkemizde yetkinin Türk Dil Kurumu'nda olması yüzünden işaret dilinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında geri kaldığımızı söyledi. Yetkinin artık MEB'e geçtiğini ve hızla yol alınacağını belirtti.

Türkiye Koordinatörlüğünü, Kınık Mert Öztüre Özel Eğitim Meslek Lisesi'nin yaptığı çeşitli mesleklerde evrensel bir işaret dili sözlüğü hazırlanması amaçlanan ''Spread the sing- işaretleri yaygınlaştıralım' adlı Leonardo da Vinci- Yenilik Transferi Projesi'nin final toplantısı İzmir'de gerçekleştirildi. Türkiye'nin yanısıra Almanya, Fransa, İngiltere, İsveç, İspanya, Portekiz, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Litvanya ve Rusya'nın birlikte yer aldığı projenin ortakları İzmir'de Crowne Plaza Oteli'nde düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Açılış konuşmaları, çoğu sessiz dünyanın insanlarından oluşan izleyicilere her ülkenin işaret diliyle tercüme yapıldı. Toplantı açılışında konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Ragıp Üye, ''İzmir, işitme engellilerin ortak işarette-ortak dilde birleşmesi, yaygınlaştırılması konusunda uluslararası bir projeye evsahipliği yapmanın gururunu yaşıyor. Proje, Kınık ilçemizde 6 idareci, 17 öğretmenle, 102 öğrenciye eğitim veren Mert Öztüre Özel Eğitim Meslek Lisesi tarafından yapılmıştır. Engelleri algılama konusunda farkındalık kazanmış tutum ve davranışlara sahip ilimiz genelinde, engelsiz bir eğitim ortamı yaratmayı hedefliyoruz' dedi.

Vali Cahit Kıraç da farklı ülkelerin işaret dillerinin tek bir havuzda toplanarak evrensel bir işaret dili sözlüğü hazırlanmasının önemine dikkat çekti. Kıraç şunları söyledi:

''Genelde insanlar iletişim aracı olarak dil ve konuşmayı, yani işitsel ve sözel dili kullanmaktadır. Ancak bu imkanı olmayan işitme engelli bireyler, işitsel sözel dil yerine işaret diliyle kendilerini ifade etmek, hayatlarını sürdürmek zorundadır. Bu proje o nedenle çok önemlidir. Her türlü yaş grubu ve eğitim düzeyindeki kişilere hitap edebilecek bu çalışmanın esas hedef kitlesi; kendi ülkesinde ya da farklı bir ülkede mesleki eğitim almak, mesleki staj çalışması yapmak veya iş bulmak isteyen işitme engellilere seçtiği ülkenin işaret dilini öğretmektir. 31 Mart 2009'da başlatılan projede, Mayıs 2010 itibariyle, aralarında Türkiye'nin de olduğu 11 ülkeden özellikle mesleki uygulamalara yönelik 14 başlıkta 41 bin 624 adet işaret videosu web sitesine yüklenmiştir. ve yüklemelere devam etmektedir. Proje koordinatörü okulumuzun yönetici ve öğretmenlerini kutluyorum.'

Son olarak konuşan MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürü Ruhi Kılıç, yabancı konuklara Bakanlığın özel eğitimle ilgili çalışmalarından söz etti. Kılıç, ilk işaret dili kitabını 1997'de yayınladıklarını, 49 ilköğretim, 16 lise olmak üzere 65 işitme engelli okulun hepsinde farklı işaret dili kullanıldığını söyledi. Bu okullara atanan branş öğretmenlerinin işaret dili bilmediğini, bazı üniversitelerin işaret dilini öğretmenin doğru olmadığına inandığını, bununla çok mücadele ettiklerini belirten Kılıç, ''Çok geç tanı koyulan çocuklar var. İşaret dilini mutlaka öğrenmesi gereken bir kitle var. Biz işaret dilinin uluslararası geçerliliği olmasını istiyoruz. Elektrikçi Polonya'da da elektrikçi, Rusya'da, Türkiye'de de. Meslek liselerinde teknik dil çok önemli. O nedenle bu proje çok değerli. Biz işitme engelliler için müfredatı daraltmadan resim ve şekil açısından zengin kitaplar hazırladık. Bu grubun deneyimlerini paylaşmamız da önemli. Yetki Türk Dil Kurumu'nda olmasından dolayı işaret dili geri kaldı. Ama şimdi Bakanlığımıza geçti. İşaret dilinde Osmanlı'dan gelen kazanımlar var. Yaşamın teknolojiyle donandığı bir dünyada teknik alanda ortak dilin hakim kılınması çok önemli' diye konuştu.