İzmir'in Foça ilçesinde, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'taki Madımak Oteli'nde yaşamını yitirenleri anmak için düzenlenen etkinlikte bir konuşmacının Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında meydana gelen bazı olayları 'katliam' olarak nitelemesi, gerginliğe neden oldu. Konuşmacıya destek veren izleyicilerin bir bölümü etkinlik sona ermeden salonu terk etti.
Foça Belediyesi'nin desteği ile Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Alevi Kültür Dernekleri Foça şubelerince Reha Midilli Kültür Merkezi'nde dün akşam 25 yıl önce Sivas'ta ölen 33 aydın ve 2 otel çalışanı için anma programı düzenlendi. Açılış konuşmalarını ADD Foça Şubesi Başkanı Şeniz Ararat, Alevi Külür Dernekleri Foça Şubesi Başkanı Kemal Kılınç ve Foça Belediye Meclis üyesi Ali Aktaş yaptı. Moderatörlüğünü yazar Hüseyin Yurttaş'ın yaptığı panele, Madımak Oteli'nden kurtulan 51 kişiden biri olan yazar Hidayet Karakuş ve Alevi dedesi Ali Tekin konuşmacı, eğitimci Yılmaz Mızrak da şiir sunumlarıyla katıldı.
Hüseyin Yurttaş'ın olayları, olayda yaşamını yitiren aydınları ve sonrasında yaşanan yargı süreçlerini hatırlattığı konuşmasının ardından sözü verdiği Ali Tekin, kendisinin inanç ve kanaat önderi olduğunu ve toplumun önemli bir kesimini temsil ettiğini belirterek ilk değil son konuşmacı olmak istediğini söyledi.
Yazar Hidayet Karakuş sıra konusunun önceden konuşulduğunu hatırlattı, ancak anma programının kesintiye uğramaması için programın normal akışıymış gibi konuşmasını sürdürdü. Karakuş, 2 Temmuz 1993 tarihinde eşiyle birlikte katıldığı Madımak etkinliğinde, oteldeki yemeklerin ağır gelmesi nedeniyle, "Peynir ekmek alalım, öğün geçirelim" gibi basit insani bir sebebin kendilerini kurtardığını anlattı. Karakuş, alışverişten dönüşte otele atılan kaldırım taşlarının sökülmesine tanık oluşunu, saldırgan grubun sloganlarla otel önüne gelmesini, öğle saatlerinde olayların başlamasını, sentetik halıların yakılarak dumandan ve gazdan aydınların boğularak ölmesine varan otel içindeki çırpınışları, kendilerinin saatler sonra otelin arka bölümünden bir çıkış yolu bularak ayrılmalarını, gizlice geçtikleri Büyük Birlik Partisi binası ile Emniyet Müdürlüğü'nde yaşananları, Ankara'ya edilen telefonları, dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş ve yerel yetkililerin tavırlarını ayrıntılı olarak anlattı.
'KARAMOLLAOĞLU DOĞRU SÖYLEMİYOR'
Dönemin Sivas Belediye Başkanı, bugünün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun yıllar sonra olay yerine valinin emriyle saldırgan topluluğu ikna etmek ve dağılmalarını sağlamak için geldiğini anlattığını belirten Karakuş, buna kesinlikle katılmadığını vurguladı. Hidayet Karakuş, "Topluluğu sakinleştirmek için geldiğini savunuyor ama konuşmasına 'Gazanız Mübarek Olsun' sözleriyle başlayan Karamollaoğlu'nun konuşmasından sonra olayların şiddeti daha da arttı" dedi.
GERGİNLİĞE NEDEN OLAN O KONUŞMA
Yılmaz Mızrak'ın şiirleri, müzisyen Cengiz Onur ve arkadaşlarının türkülerinin ardından söz alan Alevi dedesi Ali Tekin ise konuşmasına Aleviler'in Türkler'in Anadolu'ya geldiği 1071 yılından önce de bu topraklarda yaşadığını belirterek başladı. Alevi katliamları tarihinin Hazreti Ali'ye dek uzandığını savunan Tekin, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde bu katliamların sürdüğünü iddia etti. Tekin, 1921 yılındaki Koçgiri, 1937-1938 yıllarında Seyit Rıza önderliğindeki Dersim isyanları, 1960-70-80-90'lı yıllarda ve sonrasında yurdun değişik yerlerinde yaşanan olayların Alevi katliamları ve zulümlerle sonuçlandığını, 1993 yılındaki Sivas Madımak olayında da hedefin aslında Aleviler olduğunu savundu. Bunun Sivas ile son bulmadığını öne süren Tekin, " İstanbul'da Gazi olayları ve diğer olaylarla devam etti" dedi.
'SEYİT RIZA NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?'
Tekin'in konuşmasının tamamlanmasının ardından Hidayet Karakuş söz istedi. Tekin'e, "Dersim olaylarında Şeyh Rıza Alevi olduğu için mi, devletin Aleviler'in çok istediği aydınlanmayı Dersim'e sokmak istemediği için mi öldürüldü?" diye sordu. Karakuş'un, "Dersim'de Seyit Rıza dedikleri kişi Alevi olduğu için değil Cumhuriyet'e baş kaldırdığı için öldürüldü. Dünyanın her yerinde hangi devlet olursa olsun kendine baş kaldırana gerekeni yapar" sözlerine izleyicilerin bir kısmı alkışlarla destek verirken, diğer bir bölüm izleyici protesto için salonu terk etti.
Tekin, "Seyit Rıza'yı savunmuyorum. Madımak'ta da olay Alevi-Sünni çatışmasına dönüştürülmüştür" derken Moderatör Yurttaş salondaki tepkilere tepkiyle karşılık verdi. "Seyit Rıza olayı İngilizlerin kışkırtması ve para yardımıyla başlatılmış bir kalkışmadır. Madımak olayı da bir Alevi-Sünni çatışması değildir. Aydınlara, aydınlanmaya karşı yapılmış bir toplu saldırıdır" sözleriyle saat 23.00'te oturumu kapattı.
Sözlü tartışmalar salon dışında da devam etti.
Son Dakika › Güncel › İzmir Foça'da, Sivas Olayları Anma Programında Gerginlik Hd -1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?