Izmir CHP Kampanyaya Izmir Marşı'yla Başladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ile CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, CHP İl Başkanlığı'nın İZMİR CHP KAMPANYAYA İZMİR MARŞI'YLA BAŞLADIorganizasyonuyla "İzmir Hayır Diyor" referandum kampanyasının startını İzmir Marşı'yla başlattı. Böke, "İzmir kalk ayağa İzmir kalk ayağa İzmir'in dağlarında çiçekler açtır, mücevher taşa Atatürk'ün adını yazdır" derken Genel Sekreter Sındır, "Eğer ki yurttaşımıza Anadolu'muzun bir köyündeki kardeşimize yapılmak istenenin rejimin bu ülkeyi nasıl bir felakete sürükleyeceğini anlatırsak yürekten inanıyorum ki bu millet bir avuç karşı devrimcinin gizli hesaplarının olduğu defterlerin karşısında duracaktır ve yüzde 99'la 'hayır' diyecektir" dedi.

Bornova İlçesi'ndeki 2 bin 500 kişi kapasiteli Atatürk Spor Kompleksi'nde düzenlenen toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir milletvekilleri, belediye başkanları, mevcut ve eski il başkanları, partililer, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve davetliler katıldı. Salona, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun posterlerinin yansıra, üzerinde "Hayır", "Cumhuriyete sahip çıkmak boynumuzun borcudur", "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Siz? Hayır'dır" yazılı dev pankartlar asıldı. Salonu tıklım tıklım dolduran partililer, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "İzmir laiktir laik kalacak", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Durma haykır başkanlığa hayır" ve "Reddet, özgürleş, hayırda birleş" diye slogan attı. Program, referandumda oylanacak 18 maddelik anayasa değişikliğine ilişkin hazırlanan ve neden 'hayır' oyu kullanılması gerektiğinin anlatıldığı görselle başladı.

"REFERANDUM OLMAYACAK DİYE KORKTUM"

Anayasa'nın bazı maddelerinin değişikliğini içeren tasarının iptal edileceği hissine kapılıp korktuğunu söyleyen CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, referandum kesinleştiği için büyük mutluluk duyuyorum çünkü 16 Nisan'da hesaplaşma fırsatını bu ülkenin güzel insanları yakalamış oluyor. 16 Nisan'da 'Hayır' diyerek bu düzene geçit vermeyeceğiz. İzmir'imiz Türkiye'mizin çağdaş yüzüdür. Referandumda, 16 Nisan sürecinde hep birlikte, tüm seçmenlerimizi bu kötü Anayasa'nın, anti demokratik Anayasa'nın maddelerine tüm yurtseverler 'hayır' diyeceklerdir. Sandıklara güçlü bir şekilde sahip çıkarak, seçmenlerimize değişikliğin kötü olduğunu anlatarak sonuçta iyi bir 'hayır' alacağımıza inanıyorum. İktidar partisi bu değişikliği savunamayacak durumda ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne iftira atıyor, bu onların çaresiz olduğunu gösteriyor. Bu Anayasa'nın ülkemize layık olmadığını halkımıza gösterebilecek durumdayız. Referandumda 'hayır' oyu çıkması durumunda Başbakanı korumuş oluyoruz. Maalesef Başbakan kendisini koruyamıyor ve ülkemiz için acı bir durum" dedi. Başkan Güven, seçmenlerin oy kullanabilmesi için neler yapılması gerektiğini hatırlattı ve mutlaka oy kullanılması gerektiğini söyledi. Daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Bornova Kadın Kolları'ndan ayrılarak 'hayır' kampanyasında yer almak üzere CHP'ye katılan 20 kişiye rozet takıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir milletvekilleri Murat Bakan, Mustafa Balbay, Musa Çam, Tacettin Bayır, Ali Yiğit, Özcan Purçu, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila kısa konuşmalarla salonda bulunanlara seslendi.

"KARŞI DEVRİMCİLERİN EN CİDDİ DARBESİ"

Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranların saltanatı saraydan alıp millete verdiğini belirten Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır, "Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu Cumhuriyeti kuranlar saltanatı saraydan alıp millete devretti. Bugün içine düşürüldüğümüz referandum süreci, aslında Cumhuriyete, demokrasiye ve onun kurucu değerlerine karşı, Cumhuriyet kurulduğundan bugüne hilafet özlemi içinde olanların ve karşı devrimcilerin belki de en ciddi darbesidir. Laikliğin, demokrasinin ve sosyal devletin var olabilmesinin önüne konan bir sandıktır. Bu hareket karşı devrim hareketedir. Onun için bu mesele sadece bizlerin Cumhuriyet Halk Partisi'nin meselesi değil. Bu mesele Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ve onunla omuz omuza savaşan büyük Türk Milleti'nin meselesidir. Dün terör örgütleriyle el ele dolaşıp onlarla masalara oturan, devletin içinde yapılanmalarına göz yuman anlayış, bugün bunları inkar ediyor. Geçmişe dönüp bakarsak gördüğümüz bu gerçek şimdi inkar diliyor. Bugün bu millete diyorlar ki 'Cumhuriyete bir şey olmuyor, bu bir sistem değişikliği korkmayın. Biz Cumhuriyetimizi seviyoruz. 1923'te kuruldu devam ediyor' bunu diyenlere inanacak mısınız? Dün yaptıklarını nasıl bugün inkar ediyorlarsa bugün söylediklerini de yarın inkar edeceklerdir. Bu Anayasa değişikliği teklifi ülkemize, demokrasiyi ortadan kaldıracak insan hakları, özgürlükler, barış, insanca yaşam haklarımızı elimizden aldıracak bir tek adam rejimidir" dedi.

"HALKIMIZA İYİ ANLATILIRSA YÜZDE 99 'HAYIR' ÇIKAR"

Yapılmak istenenin rejim değişikliğini savunan Genel Sekreter Sındır, "Cumhuriyet rejimini bir ucube rejime dönüştürmek istiyorlar. Eğer ki yurttaşımıza Anadolu'muzun bir köyündeki kardeşimize yapılmak istenenin rejimin bu ülkeyi nasıl bir felakete sürükleyeceğini anlatırsak yürekten inanıyorum ki bu millet bir avuç karşı devrimcinin gizli hesaplarının olduğu defterlerin karşısında duracaktır ve yüzde 99'la 'hayır' diyecektir. 'Evet' denmesini isteyenlerin bir tek gerekçesi yok. Yalnızca gizli hesapları var. Bugün belki bir kişi için düşünülüyor ama yarın bir başkası gelecek baki olan tek adamlık rejimi olacak" dedi.

"TERÖRÜ 15 YILDA NEDEN BİTİRMEDİN"

CHP'nin hiçbir terör örgütüyle hiçbir şekilde ilişkisi olmadığını belirten Sındır, "Terörü bitireceklerini söylüyorlar. Kardeşim 15 yıldır iktidardasın, terörü bitirmek için Cumhuriyet Halk Partisi taş mı koydu önüne. Gelin parlamentoda bu terörü birlikte bitirelim dedik, onlar gidip dışarıda çözüm aradılar. 15 yıldır Türkiye'nin iç ve dış bütün politikalarını, ekonomik politikalarını kim belirliyordu, peki 15 yıldır koalisyonla mı yönetiliyordu bu devlet. Ekonominin geldiği noktada ülkenin içinde olduğu bataklıktan çıkamayacaklarını gördüler. Bütün ekonomik sorunları da 3-4 ay sonrasına öteleyerek halkı kandırmaya çalışıyorlar. Medyada da şuan kendi borularını öttürme çabasındalar, işte bu panik havasıdır, halktan gerçeği kaçırmaya çalışıyorlar. Bu referandumda sadece Cumhuriyet Halk Partililer değil, vatanını, yurdunu, bayrağını, Atatürk'ünü ve bu Cumhuriyeti kuran şehitlerimize saygı duyan herkesin görevidir 'hayır' demek. Herkesin sandığa gitmesini sağlamalıyız. Sandığa gitmeyenlerin büyük bir kısmı 'Hayır' diyecek yurttaşlarımızdır. Bizim hiçbir terör örgütüyle hiçbir işimiz olmaz. Ülkesini bayrağını seven ve demokrasiye sahip çıkan yurttaşlar olarak 16 Nisan'da bu sürece bizi taşıyanlara tokat gibi cevabı milletimiz verecektir" diye konuştu.

"AYDINLIK TÜRKİYE'NİN TARİHİNİ YAZACAĞIZö

Referandum sandığının ilklerin başlangıcı olduğunu dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halk tarafından seçildiği 2014 yılından bu yana ekonomik verilere değindi. Referandumda tarih yazacaklarını öne süren Böke, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gideceğimiz sandık son değil ilklerin başlangıcı olacak. Adına Anayasa değişikliği dedikleri teklifi karşımıza koydular. Siz bu karanlık düzenin devam etmesini istiyor musunuz? Biz aydınlık bir Türkiye'nin tarihini yazacağız. Sordukları soru siyah ve beyaz kadar uzak iki farklı geleceğin ardından ayrım yapmamızdı. Siz hukuka dayanan 80 milyon yurttaşın her birinin hakkının korunduğu hukuk devleti mi yoksa hukuksuzlukla işleyen tek bir kişinin keyfiyle yönetilen bir Türkiye mi istiyorsunuz? Biz aydınlık, özgür, kalkınan ve sosyal devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yeniden ayağa kaldırmak istiyoruz. Bize dayatılan 'Bu tercihin bugünkü düzenin devamını istiyor musunuz?' sorusu olduğunu asla unutmayın. Sinsice köşede bekletilen bir KHK ile bir gecede, 'barış ve özgürlük' dediği için akademisyenlerin üniversitelerden atılmasını istiyor musunuz? Ziraat Bankası'nın bir gece sizin elinizden alınıp saraylara devredildiği bir ülke istiyor musunuz? Sizi değil kendini düşünen bu siyasetin düzeninin devam etmesini istiyor musunuz? Bize sorulan soru çok açık. Hangi siyasi görüşte olursak olalım, biz bu 2.5 yıldır devam eden fiili başkanlık sisteminin ne yaşatacağını biliyoruz. 2,5 yıllık fiili başkanlık düzeni sonunda daha fakiriz."

"MİLLİ GELİR 4 BİN TL DÜŞTÜ"

2014 yılında kişi başına düşen milli gelirin 12 bin 112 dolar, bir yıl sonrasında ise bu rakamın 11 bin 14 dalara düştüğünü savunan CHP'li Böke, "Bu düzenin başladığı 2014 yılında kişi başına milli gelir 12 bin 112 dolardı, sadece 1 yıl içinde bu gelir 11 bin 14 dolara düştü. 1 yılda bu fiili başkanlık hepimizin cebinden 4 bin TL'yi çaldı. Bizim hayırımız bu yoksulluğa hayırdır. 2014'ten bu güne Türkiye'de var olan 3 milyon işsiz üzerine 700 bin kişi daha işsiz katıldı. Bu düzen yüzünden iş bulamıyor. Bu düzen en çok kadını yok sayıyor çünkü insana insan gözüyle bakmıyor. Bu süreçte evine ekmek götüren 447 bin kadın işsiz kaldı. Genci ve geleceği de yok sayıyor, fiili başkanlığın 2,5 yıllık süresinde 117 bin genç başkanlık uğruna işsiz kaldı. Tanımadığınız komşunuzun kapısını çaldığınızda, belki farklı bir siyasi görüşü ve farklı bir inancı olabilir ama ortak olduğunuz nokta yoksulluktur. Şimdi bize düşen görev işte o kapısını çaldığınız demokrasi sevdalılarıyla hepimizin ortak geleceğimizi yeniden yazmaktan geçiyor. İzmir kalk ayağa İzmir kalk ayağa İzmir'in dağlarında çiçekler açtır, mücevher taşa Atatürk'ün adını yazdır" diye konuştu. Salondakilerin toplu fotoğraf çektirmesinin ardından program sona erdi.