AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Fatih'te, bir futbol maçının ardından saldırıya uğrayan ve bıçakla yaralanan Suriyeli hafızlık kursu öğrencileri Halit Safsaf ve Muhammed Sıddık Dahla, yaşadıklarını AA'ya anlattı.
Aksa Gençlik Enstitüsünce düzenlenen kursta hafızlık yapan öğrenciler Halit Safsaf ve Muhammed Sıddık Dahla, kurs bünyesinde katıldıkları futbol maçından sonra 15 kişilik bir grup tarafından bıçaklı saldırıya uğradı.
Futbol maçından sonra dinlenmek için Fatih Yavuz Selim Parkı'nda oturan gençlere yönelik gerçekleşen saldırıda, Halit Safsaf 5, Muhammed Sıddık Dahla da 1 yerinden bıçaklandı.
Olay pazar günü 20.00 sularında Aksa Gençlik Enstitüsü'nün düzenlendiği 3 aylık hafızlık eğitimine katılan 5 Suriye- Şam'lı gencin, dernek kapsamında oluşturulan futbol takımıyla birlikte Fatih'te maç yaptıktan sonra parkta dinlendiği sırada, 5 kişilik bir grubun sözlü sataşmasıyla başladı.
Suriyeli gençler parktan uzaklaşmak istediği sırada, toplanan 15 kişilik grup parkın kapısını bisikletlerle kapatarak Safsaf ve Dahla'nın çıkışına izin vermedi. Gruptakiler, Safsaf ve Dahla'yı bıçakladıktan sonra olay yerinden uzaklaştı.
Arkadaşları tarafından hastaneye kaldırılan gençlere müdahale edilerek, tedavileri yapıldı.
"Büyük bir futbolcu ve büyük bir kaleci olacağım"
Anne-babası hala Şam'da olan, kurs haricinde hafta sonu ablasının yanında kalan ve yaşanan kavgada 5 yerinden bıçaklanan Halit Safsaf (18), yaşadığı olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, her şeye rağmen Türkiye'yi ve Türkleri çok sevdiğini dile getirdi.
Safsaf, 5 senedir Türkiye'de çeşitli işlerde çalışıp para kazandığını, hem Türk halkının hem de patronlarının kendisine çok iyi davrandığını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Daha önce böyle bir saldırı ve olayı yaşamadım. Dün de sadece futbol oynadıktan sonra takımdan çıkarken bahçede arkadaşlarımla oturuyorduk. Birkaç kişi geldi, 'Siz niye bize bakıyorsunuz?' diye sordu. Biz de onlara bakmadığımızı söyledik, arkadaşlarıma 'Baktınız mı?' diye sordum, bakmadıklarını söylediler. Kendi aralarında konuştular, 'Tamam, burada bekleyin 5 dakika...' dediler. Daha sonra telefonla birilerini arayıp, bir şeyler yaptılar. Ben de arkadaşlarıma, 'Haydi gidelim, çıkalım bahçeden.' dedim. 'Tamam' dediler, fakat biz çıkarken kapıyı bisikletlerle kapattılar. Bisikleti gördüm aldım attım sonra, 'Hadi arkadaşlarım, çıkın bahçeden' dedim. Arkadaşlarım çıkınca, bıçak çıkardılar ve kavgayı başlattılar."
Karnından, kalçasından, kolundan ve yüzünden yaralandığını söyleyen ve 18. yaşına girdiği doğum gününde başına gelen acı olayı anlatan Safsaf, "Her yerde iyi ve kötü insanlar var. Türk milleti için 'iyi adamlar ve iyi bir millet' diyorum. Türkiye'de çok yerde çalıştım, iyi adamlar gördüm, iyi patronlarla çalıştım. İnşallah büyük bir futbolcu ve büyük bir kaleci olacağım. İnşallah vatandaşlık aldıktan sonra iyi bir takımda oynayacağım. Türkiye'de kalmayı düşünüyorum. Çok seviyorum Türkiye'yi yani başka bir yere gitmek yok. Savaştan sonra da Suriye'ye dönmeyi düşünmüyorum. Orada sadece babam ve annem var. Buraya gelebilirler, gelsinler. Burası çok iyi bir yer." dedi.
"Türkmen kardeşlerimizi Suriyeli olarak kabul ettik"
Kavgada karnından bıçaklanan Muhammed Sıddık Dahla (17) da, son günlerde "Neden bakıyorsun?" diye başlayan sataşmalardan sonra yaşanan kavga hadiselerini çokça yaşadıklarını söyleyerek, "Bu duruma bir sefer değil çok kere düştük. En az kırk defa bu gibi sataşmalarla karşılaştık. Kavga, 'Ne bakıyorsunuz?' diye başlıyor ondan sonra da olaylar oluyor." ifadelerini kullandı.
Yaşanan üzücü olayın, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere olan yaklaşımından ziyade gençler üzerinde hakim olan yanlış düşüncelerden kaynaklandığına dikkati çeken Dahla, "Son zamanlarda gördüğüm kadarıyla, bu tip kavgacı çocukların bizden nefret etmesi ve bizi burada istememesinden dolayı bize karşı olan bu gibi saldırılar gerçekleştiriyorlar. Çünkü bizi Türkiye'de istemiyorlar, halbuki biz, Suriye'de herkese kucak açtık." dedi.
"Türk milleti bize kucak açtı"
Kurs Hocası ve Aksa Gençlik Enstitüsü Başkan Yardımcısı Ammar Nazif de, 6 senedir Türkiye'de yaşadığını, bilgisayar tamir işleri yaparak ekmeğini kazandığını ve aynı zamanda eğitim çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, Safsaf ve Dahla'nın eğitmenlik yaptığı Kur'an-ı Kerim kursunda öğrencisi olduğunu söyledi.
Nazif, yaşanan üzücü hadiseyi anlatarak, "Olay, Yavuz Sultan Selim parkında oldu. Öğrencilerimiz, takım faaliyetleri kapsamında top oynadıktan sonra otobüs beklerken birkaç tane genç gelip, çekirdek kabuklarıyla rahatsız etmeye başlamış. Arkadaşlarımız çok fazla tepki göstermemiş çünkü bizim her zaman söylediğimiz şey vardır, 'Hiç kimseyi rahatsız etmeyin, ne olursa olsun kavgadan taraf olmayın.' Ben orada değildim ama bildiğim kadarıyla 10-15 kişilik bir grup, bıçakla gelmiş, bahçenin kapılarını tutmuşlar ve çocukları bıçaklamışlar." diye konuştu.
Öğrencilerin kendi aralarında Arapça konuşmasının, diğer gençlere rahatsızlık vermiş olabileceğini aktaran Nasif, şunları söyledi:
"Bizim çocuklarımız aralarında Arapça konuşacaklar tabii ki yani normal bir millet olarak, 1-2 kişi bir arada bulunduğu zaman ana dilinde konuşması gerekir. Bunlar da kendi dilinde konuşurken onlar duymuşlar ve bu nedenle rahatsız etmeye başlamışlar. Bu kavga 1-2 çocuk arasında olsaydı 'Çocuktur, gençtir olabilir' diyecektim çünkü bu dönemde, bu çağda böyle kavga edebilirler. Hepimiz gençlikten, bu dönemden geçtik ama sayı o kadar fazla olduğu için ben bunun bir tesadüf olmadığını düşünüyorum. Benim düşündüğüm şey bu olay, planlanmış bir saldırıdır."
Nasif, "Polisten istirham ediyorum, oradaki kameraları kontrol edip o kişilerin kim olduğunu devlet takip etsin. Bizim gençlerimiz tehlikeye atılmasın. Bu olayı da kimse Türk milletinin üstüne atmasın. Medyada yer alan Türk ve Suriyeli kavgalarına kimse inanmasın. İki millet arasına fitne sokmaya çalışıyorlar ama bu doğru bir şey değil ben buna inanmıyorum. Şimdi buradaki kişiler tutuklanıp, yakalandıktan sonra bu olayın gerçeği ortaya çıkacak. Çıktıktan sonra kimin ne yaptığını ve kime hizmet ettiğini anlayacağız inşallah." dedi.
"Oğlum zulmetmediği, zulme uğradığı için seviniyorum"
Muhammed Sıddık Dahla'nın babası Mahmut Dahla ise Türkiye ve Suriye arasında savaştan bu yana kardeşlik duygusunun ilerlediği için Batı'nın bu kardeşliğe balta vurmak istediğine dikkati çekerek, "Oğlum zulmetmediği, zulme uğradığı için seviniyorum çünkü Allah'tan oğlum zalim olmadı, mazlum oldu. Burada insan olarak kardeşiz, eğer Müslüman olmayanlarla kardeş değilsek bile biz, insanlıkta kardeşiz. Herkes birbirini sevsin herkes birbirine iyi davranışta bulunsun, insan olarak ilk görevimiz budur." temennisinde bulundu.
4 senedir ailecek Türkiye'de yaşadıklarını sözlerine ekleyen Dahla, son bir kaç hafta haricinde hiçbir sorun yaşamadıklarını belirterek, kardeş olarak yaşamaya devam etmenin önemine vurgu yaptı. Dahla, "Suriyelilerin üzerinde çok acı ya da siyah bulutlar var ama o siyah bulutlar bir gün dağılacak ve karanlık bir gün geçecek. Geçtikten sonra da biz, inşallah iyilik yapanları asla unutmayacağız" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › 'İyilik yapanları asla unutmayacağız' - İSTANBUL - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?