İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK ziyareti sırasında yaşanılanlara ilişkin, "TÜİK'in yaptığı davranışı antidemokratik bir davranış olarak görüyorum. Normal hukuk devletinde böyle bir şey olmaz." dedi.
Usta, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Merkez Bankasının döviz piyasasına müdahale ettiğini hatırlatarak, iki gün önce de kurlara müdahale edildiğini, bunun sonucunda kurun bir miktar düşüp tekrar yükseldiğine tanık olduklarını belirtti.
TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarına da değinen Usta, Üretici Fiyat Endeksinin tarihinin en yüksek seviyesine yükseldiğini söyledi.
AK Parti hükümetlerinin 2002 yılında iktidarı devraldığında ÜFE'nin yüzde 30,8 olduğunu hatırlatan Usta, bu rakamın şu anda yüzde 54,6'ya çıktığını kaydetti.
Usta, ÜFE ile TÜFE arasında 33,3 puan gibi tarihi bir farkın olduğunu ve bunun hiç bir şekilde izah edilemeyeceğini dile getirdi.
Erhan Usta, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun açıklamaları enflasyon beklentilerini bozdu. Enflasyonun hızlı bir şekilde yükseleceğini maalesef hep birlikte göreceğiz." diye konuştu.
Enflasyonun yoksul halk kitlelerini daha çok ezen ve yoksullaştıran bir unsur olduğuna dikkati çeken Usta, bu nedenle enflasyonla mücadele edilmesini istediklerini söyledi.
"Türkiye kötü yönetiliyor"
"Ülkenin çok kötü yönetildiğini" savunan Usta, "Çünkü enflasyonla doğrudan mücadele terk edildi. Yeni bir modelmiş gibi söylenen ekonomi politikası yeni değil. Cari açığın temel sorun olduğunu söyleyen bir Merkez Bankası başkanı var. Cari açıktan hareketle enflasyonun dolaylı kontrol edilebileceğini ifade eden bir Merkez Bankası Başkanı ve ona destek veren, aynı pozisyonda duran bir Cumhurbaşkanı var. Şimdi kendi kafalarına göre bir de Hazine ve Maliye Bakanını buldular." şeklinde konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati'nin açıklamalarını aktaran Usta, "Sayın Bakanın ilk açıklamaları faize ilişkin oldu. Merkez Bankası Başkanı ise üretim, yatırım, istihdam, teşvik sistemi gibi konulardan bahsediyor ama Hazine ve Maliye Bakanı faizden bahsediyor. Aslında bunun tam tersi olması lazım. Yani Merkez Bankasının enflasyon ve faizi konuşması gerekir. Hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanının da yatırım ve istihdam gibi konuları konuşması lazım. Roller tamamen değişmiş durumda. Böyle bir ortamda enflasyon çığırından çıkacaktır. " değerlendirmesinde bulundu.
Usta, hükümetin ve Merkez Bankasının enflasyonla mücadeleyi bıraktığını, TÜİK'in "baskılayarak ve sahte rakamlarla" bu mücadeleyi yaptığını savundu.
Kuru tutacak bir mekanizmasının olmadığını ve Türk lirasının savunmasız durumda olduğunu öne süren Usta, daha mevcut kur seviyesinin enflasyona yansımadığını, kurlardaki artışın devam ettiğini, dolayısıyla kur üzerinden de çok ciddi bir enflasyonun kaçınılmaz olarak görüleceğini savundu.
Dünyada adı bilinen ülkeler arasında Türkiye kadar yüksek faiz veren başka bir ülke olmadığına dikkati çeken Usta, "Moratoryum ilan etmiş birkaç ülke olabilir ama onlar bizimle aynı sınıfta değiller. Politika faizlere baktığımızda ABD'de yüzde 0,5, Avro bölgesinde ise sıfır faiz var. Hatta Almanya tahvil alırsanız eksi 0,3 civarında. Bizim gibi ülkelere baktığımızda Rusya'da yüzde 7,5, Hindistan'da yüzde 5, Polonya'da yüzde 1,25, Türkiye'de ise yüzde 15 olduğunu görürüz." değerlendirmesinde bulundu.
Usta, faizin, politika faizinden ibaret olmadığını, Türkiye'de politika faizinin aşağıya çekildiğini ancak hazine borçlanma faizinin indirilemediğini savundu.
Hükümetin kendisini eleştiren muhalefete "faizciler, faiz lobileri ve mandacı" gibi ifadelerle cevap verdiğini aktaran Usta, "Politika faizini aşağı çekiyorsunuz ama ilk önce devletin aldığı faiz aşağı çekilsin. Bir öğrenci bir ay içerisinde kredisini ödeyemezse buna gecikme faizi olarak yüzde 19,2'lik bir faiz işletiliyor. Düşürecekseniz bu faizi düşürün. Vergisini ödemeyen vatandaşın, kredi borcunu ödeyemeyen çiftçinin ve esnafın faizini düşürün." dedi.
Usta, çiftçilerin bankalara borcunun 66 kat arttığını, AK Parti hükümetleri döneminde tüketici kredilerinin 427 kat arttığını ileri sürerek, bunun sorumlusunun hükümet olduğunu savundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK önündeki açıklamalarına ilişkin bir soruya Usta, "Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bir kamu kuruluşunu ziyaret etme hakkı vardır. Normal bir vatandaş dahil gitse 'siz buraya neden geldiniz?' denmez ve en azından içeriye alınır ve dış demir parmaklıklarda karşılanmaz. Böyle bir şey olmaz. Bu yapılan hele bir genel başkan ve milletvekili ise TÜİK ile istediği bir kişiyle randevusuz bir şekilde görüşmesi lazım. TÜİK'in yaptığı davranışı antidemokratik bir davranış olarak görüyorum. Normal hukuk devletinde böyle bir şey olmaz. Sayın Süleyman Soylu'nun ifadeleri de talihsiz bir açıklamadır. Mafya jargonuyla konuşan bir İçişleri Bakanımız var. Bu bir mekan baskını değil kamu kurumunu ziyarettir." dedi.
Suriye'de Beşar Esed rejiminin sözde halk meclisinin Hatay'a ilişkin açıklamalarına yönelik bir başka soruya ise Usta, şu cevabı verdi:
"Hatay Türk yurdudur. 100 yıl geçtikten sonra tekrar bir referandum süreci yaşanacaktır. Suriye parlamentosunun aldığı kararı kabul etmemiz mümkün değil. Hatay'da bir oylama yapılsa Suriyeli göçmenlerin olduğunu ve buradaki riski de göz ardı etmememiz lazım. Dolayısıyla hükümetin Suriye politikası sadece Hatay açısından değil uzun dönemde demografi açısından Türkiye'nin başına sıkıntı çıkartacak bir durumdur."
Usta, hükümetin ekonomide Çin modelini uyguladığı yönünde çıkan haberlere ilişkin soruya ise Çin'in Türkiye'ye model olacak bir ülke olmadığını, Çin'in 20 yıl önceki işçiye ezerek yaptığı modelin Türkiye'ye sunulmasının çok büyük bir talihsizlik olduğunu dile getirdi.
Son Dakika › Güncel › İYİ Parti Grup Başkanvekili Usta, gündemi değerlendirdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?