İtalyanlar Faşizm ve Irkçılığa Karşı Yürüdü

İtalya'da 4 Mart'ta yapılacak genel seçimler öncesi tansiyon yükselirken, neo-faşizm ve ırkçılığın yükselişini protesto eden binlerce kişi meydanlara indi.

Bu yükselişin seçimlerin sonuçlarına yansımasından endişe duyanlar, başkent Roma ile finans ve moda kenti Milano başta olmak üzere bazı kentlerde protestolar düzenledi. Güneydeki Palermo kenti ile Milano'da, aşırı sağcı parti Forza Nuova ile Casa Pound da gösteriler düzenledi. Cuma günü Torino'da polisle çatışmasının ardından anti-faşist göstericiler, Casa Pound'un eylem yaptığı bölgeye yürümek isteyince Milano'da yine güvenlik güçleriyle karşı karşıya geldi.

ROMA'DA 100 BİN KİŞİ YÜRÜDÜ

Faşizme direnen İtalyan Ulusal Partizanlar Derneği'nin (ANPI) çağrısıyla 100 bin kişinin katıldığı belirtilen ve üç binin üzerinde kişiden oluşan kolluk kuvvetlerinin harekete geçirildiği dünkü Roma protestosu, en büyük gösteriye sahne oldu. Göstericiler, 'Bir daha asla faşizm ve ırkçılık olmayacak' sloganları attı. Repubblica Meydanı'ndan başlayan yürüyüş, Popolo Meydanı'nda son buldu.

Kortejin ulaşması üzerine Başbakan Paolo Gentiloni ile iktidardaki koalisyonun çatı partisi Demokrat Parti'nin (PD) lideri ve Eski Başbakan Matteo Renzi ve bazı bakanlar da meydana geldi. Başbakan Gentiloni, yağmura rağmen bu kadar kişinin 'anlamlı' bir amaç için toplanmasının kendilerine güven verdiğini ve burada çok güzel bir Anayasal mesaj verilmekte olduğunu söyledi. Renzi de, her türlü şiddete karşı birlikte mücadele etmek gerektiğini belirtti. Oylarının git gide eriyerek, son yapılan anketlerde yüzde 27'ye kadar gerilediği görülen PD'nin, başbakan adayı Renzi başta olmak üzere, gösteriye yoğun katılım göstererek, sandıkta desteğini artırma çabası içinde olduğu yorumları yapılıyor.

'70'LERDEKİ GİBİ DEĞİLİZ AMA FAŞİST ŞİDDET BUGÜN DE VAR'

Yeni bir siyasi oluşum olan Eşit ve Özgürler (Liberi e Uguali) partisi mensubu Senato Başkanı Pietro Grasso ile Temsilciler Meclisi Başkanı Laura Boldrini ise, korteje başından beri eşlik etti. Grasso, tüm ırkçı grupların, kendileri için 'faşist' anlamına geldiğini söylerken Ekonomi Bakanı Pier Carlo Padoan da Twitter hesabından, 'Şanslıyız ki 70'lerdeki seviyede değiliz ama faşist şiddet bugün halen var. Buna karşı halkın büyük bir kısmının demokratik, sakin bir cevabına ihtiyaç duyulmakta' iletisini paylaştı.

Roma Belediye Başkan Yardımcısı Luca Bergamo da, İtalya Anayasası'nın 70 yıl önce faşizmin küllerinden doğduğunu belirterek, 'Faşist duyguların canlanmasına karşı yapılan bu eylem çok anlamlıdır' dedi.

İÇİŞLERİ BAKANI MARCO MİNNİTİ: TONU DÜŞÜRÜN

Uluslararası Af Örgütü, hafta içinde yayımladığı raporunda 2014'ten beri İtalya'da ırkçılık ve yabancı düşmanlığının tırmanışa geçtiğini belirtmişti. Raporda bu yükselişe, yüzde 95 sağ ve aşırı sağdaki partilerin sebep olduğu da vurgulanmıştı. Seçim kampanyası döneminde ırkçılık ve yabancı düşmanlığının daha hızlı artış göstermesi üzerine ülkede 'aşırı sağ, ülkeyi faşizme geri döndürmek istiyor' tartışmaları baş gösterdi.

Eski Başbakan ve Haydi İtalya partisi lideri Silvio Berlusconi liderliğindeki ve aşırı sağcı Kuzey Ligi'nin önemli bir yapı taşı olduğu sağ koalisyonunun seçimlerden birinci oluşum olarak çıkması öngörülüyor.

Her iki parti de, seçim kampanyalarında göçmenleri sınır dışı etme vaadinde bulunuyor. İtalya, Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin önemli bir rotasıyken, sağcı hareketlerin güç kazanmasının kaynağında da büyük oranda göçmen sorunu yatıyor.

İçişleri Bakanı Marco Minniti de, seçim öncesi söylemlerin tonunun düşürülmesi için uyarıda bulundu. Macerata kentinde 3 Şubat'ta düzenlenen ırkçı saldırı da, seçim kampanyası dönemine damga vurdu. Tabancasıyla arabasından Afrikalı altı kişiyi vuran 28 yaşındaki İtalyan Luca Traini'nin, Kuzey Ligi partisinden olduğu ortaya çıkmıştı. Faşist selamı verirken görüldüğü bir fotoğrafı sosyal medyada paylaşan Traini, daha sonra teslim olmuştu. (Fotoğraflı)