Dr.Çağlar, Cinsel İstismar Yasa Tasarısıyla İlgili Konuştu

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Çocuk İhmali ve İstismarını Engelleme Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇİTEM) Müdürü Doç.Dr. Çağlar Özdemir, "İstismara uğrayan çocuk, istismarcı olur" dedi. Özdemir, cinsel istismar yasa tasarısındaki eksikliklerin, istismara uğrayan çocukların büyüdüğü zaman istismarcı olmalarına olumsuz katkı yapabileceğini ifade etti.

ERÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilim Dalı Başkanı ve ÇİTEM Müdürü Doç.Dr. Çağlar Özdemir, cinsel istismar yasa tasarısında yapılması öngörülen değişikliği yorumladı. Tasarıda yer alan, 'Adli tıptan ruh sağlığı raporu alma zorunluluğun ortadan kaldırılması' maddesinin olumsuz sonuçları olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Özdemir, "Çocuklar devlet eliyle de olsa psikolojik bir tedavi sürecine giriyordu ve travmanın sonuçları ile zorla da olsa mücadele ediyorduk, ancak taslak bu imkanı elimizden aldı" dedi.

ZORUNLU OLSA DA ÇOCUK RUHSAL YARDIM ALIYORDU

ÇİTEM Müdürü Özdemir, istismar sonrası tekrarlayan seferlerde muayenenin, travmayı ağırlaştırmasına rağmen, psikolojik desteği gerekli görmeyen bir toplumda yaşadığımız gerçeğinin de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Özdemir, şöyle konuştu:

"Cinsel istismar öyle ya da böyle bir travma. Bu, toplumda kabul gören bir şey. Bu, fiziksel olduğu kadar sosyal bir travma. Bir çocuk istismar olunca aile de travma altında kalıyor ve bunun sosyal etkilerini yoğun bir şekilde yaşıyor. Çocuğun üzerinde olan etkileri azaltmak için yeri geliyor oturduğu bölgeyi, bazen ili değiştirmek zorunda kalıyor. Ama, bazen çocuğun yaşamış olduğu şeyi tam anlayamıyor ve bununla mücadele etmek için gerekli çaba ve inisiyatifi gösteremiyor. Yani, çocuğun öyle ya da böyle bir psikiyatrik desteğe ihtiyacı oluyor. Var olan kanunda ruh ve beden sağlığı ile ilgili değerlendirmelerin zorunlu yapılması söz konusu olduğu için, öyle ya da böyle,çocuk bir psikiyatrist tarafından görülüyor. Çıkan sonuçları değerlendirme olanağı doğuyor. Daha sonra saptanan rahatsızlıkla ilgili tedavi planı yapılıyor. Ama, yeni taslakla artık bu şans ortadan kalkacak. Çünkü zaten erişkinler olarak bile, psikiyatriste gitme alışkanlığımız yok."

ÇOCUK KORUMA YASASI'NA EK YAPILABİLİR

Doç.Dr. Çağlar Özdemir, Çocuk Koruma Yasası'na ek yapılabileceğini söyledi. Böylelikle çocukların devlet eliyle belirli sürelerle psikiyatrik takibe alınmasının sağlanabileceğini kaydeden Doç.Dr. Özdemir, şöyle konuştu:

"Sonuçta. hukukçuların, istismar mağduru çocuğun korunmasına yönelik bir takım tedbirler uygulama şansı var. Yasada da tanımlanmış, bu daha somutlanabilir. Bu önemli bir rehabilitasyon aracını, yeni kanun elimizden alacak. Yani, ne bir hakim, ne bir savcı, 'Bu çocuğun da ruhsal durumu kötü, ben de ifadesine katıldım' ya da 'Mahkemede ağladı, sinir krizleri geçirdi, bunu götürün de çocuk psikiyatristi tedavi etsin' demeyecek. Çünkü yasada öyle bir metin yok. Onlar da sonuçta yasal metinlerin uygulayıcıları. Biz, mevcut yasayı sevmiyorduk ama yasanın çocuklar adına getirmiş olduğu böyle bir katkı vardı. Bir şekilde travmanın sonuçlarıyla mücadele etmiş oluyorduk ama, yeni taslakla bu durum tamamen ortadan kalkıyor."

Travma döneminde ruhsal yardım almayan çocuklarda normalleştirme eğiliminin görülebileceğini belirten ÇİTEM Müdürü Doç.Dr. Çağlar Özdemir, normalleştirme sürecinin, istismar mağduru çocuklarda istismarcı olma eğilimi ortaya çıkardığının altın çizdi. Doç.Dr. Çağlar Özdemir şöyle konuştu:

"Sonuçta biz hekimiz ve önümüzde geleceğimiz olan çocuklarımız var. O çocukların tedavilerini sağlamak, gelecek nesillere sağlıklı bireyler yetiştirebilmek adına travmanın etkilerini ortadan kaldırmamız, çocukları rehabilite etmemiz lazım. Eğer bir çocuk istismara maruz kalır ve bunun normal bir davranış olduğunu kabul edip travmanın etkilerini yenerse, büyüdüğü zaman da istismarcı oluyor. İstismar mağduru çocuklarda istismarcı olmanın yanı sıra kişilik bozuklukları gözleniyor. Madde kullanımı yaygın oluyor, suç ve fuhuşa yönelim fazla oluyor. Çocuk normalize ederek büyürse erişkin olduğu zaman da çocukla cinsel ilişkiye girmeyi normal olarak algılıyor. Dolayısıyla, çocuğun bunu normalize etmesinin önüne geçmek lazım ve bunu da psikiyatrik ya da psikososyal destek zemininde sağlamak lazım."