İstihbaratçı Raporu: Türkler İle Kürtler Aynı Kökenden

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen panelde "Türk Milliyetçiliğinin Hassasiyeti ve Kürtler" konusu geniş bir katılımla tartışıldı.

Kongre merkezinde düzenlenen ve Tanıl Bora'nın konuşmacı olarak yer aldığı panele çok sayıda öğrenci katıldı. Türk milliyetçiliğinin, Kürt'e, Kürt meselesine bakışını değerlendiren Tanıl Bora, dünden bugüne değişen ve değişmeyenleri 100 yıllık bir takvim içerisinde Türk milliyetçiliğinin Kürt'e bakışını, 1918'de Osmanlının son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş arifesinde, Türkiye'nin inşa döneminde; Türk milliyetçiliğinin oluşum döneminde ve günümüz milliyetçiliği söylemleri çerçevesinde değerlendirdi.

1918'de İttihat Terakkinin, Osmanlı'nın da iktidar olduğu, 2. Dünya savaşının yaşandığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin arifesinde Habil Adem isimli bir istihbaratçının Dr. Frich imzasıyla yayınladığı "Kürtler" isimli raporu değerlendiren Bora, bu raporun oldukça ayrıntılı bütün Kürt aşiretlerinin bir dökümünü içerdiğini söyledi.

Bu raporun Kürtleri nasıl tanımladığı ve konumlandırdığına dikkat çeken Bora, "Bu rapor Kürtlerin varlığını yadsımıyor. Bunların Turani bir kavim olduğunu, yani Türklerle aynı kökenden olduğunu saptıyor. Fakat bunları, hiçbir zaman devlet kuramamış geri ve göçebe bir topluluk olarak ifade ediyor. Uzun Yıllar Türklerin himayesinde Türklere tabi yaşadıkları belirtiliyor" dedi.

Cumhuriyet dönemine gelindiği zaman ilk yılları geçtikten sonra Kürt varlığının kabul edilmediği bir döneme geçildiğini kaydeden Bora, Kürtlerin geri ve Türklerin idaresine tabi ikincil bir kavim olarak tanınmasından, bunların inkar edildiği bir döneme girildiğini belirtti.

Bora: Günümüzde 2 Ayrı Milliyetçilik, 2 Ayrı Ayrımcılık Çizgisi Var

Günümüzde ise iki eğilimin kendini gösterdiğine dikkat çeken Bora, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu kanallardan birisi disimilasyonist eğilimdir. Yani Kürt kimliğini tanıyan fakat bunu dışlayan yada olumsuz bir gözle gören karalayan, horlayan bir bakış. Diğeri ise yine 1918 çizgisine geri dönen ve Kürtleri Türklere tabi bir tür muavin ulus olarak gören bir bakış. İki ayrı milliyetçilik ve iki ayrı ayrımcılık çizgisinin belirginleştiğini söyleyebiliriz."

İnteraktif bir şekilde devam eden panel, öğrencilerin sorularının cevaplandırılması ile sona erdi.