İşte Sizin Demokrasi Ve Özgürlüğünüz Bu

10 yılda gerçekleştirdiği reformlarla CHP'nin tek parti diktatoryasının izlerini silmeye çalışan Adnan Menderes ve iki bakanının idamı, aradan geçen 53 yılda lânetle anılıyor.

1950 yılında gerçekleşen şeffaf ve nezih seçimlerle iktidara gelerek Türkiye'yi CHP'nin tek parti zulmünden kurtaran Adnan Menderes, ekonomiden dış politikaya, dini özgürlüklerden toplumsal reformlara kadar pek çok alanda attığı adımlarla, CHP'nin 1923'ten 1950'ye kadar süren tek parti döneminde gerçekleştirdiği zulümleri bitirmişti. CHP'nin askeri darbeye tahrik eden tutumuyla gerçekleşen 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında yapılan hukuksuz yargılamalar sonucunda Menderes, 17 Eylül 1961'de İmralı adasında saat 14:30'da idam edilirken, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idamları da 16 Eylül günü saat 02.00'de gerçekleşmişti.

İDAMLAR JET HIZIYLA GERÇEKLEŞTİ

Merhum Başbakan Adnan Menderes ve diğer iki bakanın idamını Akit'e değerlendiren tarihçi-yazar Süleyman Kocabaş, aradan geçen 53 yılda Türkiye'nin bu idamların haksız yapıldığına kanaat getirdiğini belirterek, hukuksuzluğun bir yönünün de idamların jet hızında yapılması olduğunu söyledi.

Kocabaş, "İdamların haksızlığı ve lüzumsuzluğu yanında yaşanan bir garabet örneği de üç idamın jet hızı ile yapılması olmuştur. Buna sebep, darbeyi yapan cunta nezdinde idam kararları Milli Birlik Komitesi tarafından onaylanan üç idamın durdurulacağı ve yapılmayacağı korkusu idi. Bu korku sebebiyle olacak ki, idamların jet hızıyla yapılması cihetine gidildi" dedi.

İNÖNÜ'NÜN EMRİ PEYGAMBER BUYRUĞU

Menderes ve diğer iki bakanın idamında Milli Şef İsmet İnönü'nün rolü konusunda da açıklamalarda bulunan tarihçi-yazar Kocabaş, "İdamları durdurmak konusunda İnönü'nün 'Beni de aştılar, sözümü dinlemediler' açıklaması ciddi bulunmaz. Darbeyi yapan cunta üyeleri ve subaylar, şimdiye kadar, "Atatürk bizim için bir dindi ve İnönü'yü de Atatürk'ten ayırmak mümkün değildir" dedikleri İnönü'nün hangi isteğini yerine getirmemişlerdi? 27 Mayıs darbesini bile İnönü'den "Şartlar uygun olursa ihtilal olur" fetvasını alarak yapmışlar, bu sebepten "Darbenin azmettiricisi İnönü" denilmiş, cunta üyeleri, darbeyi yaptıktan sonra İnönü'yü arayarak; "Paşam emrinizdeyiz, senin buyruğun bize peygamber buyruğu gibidir" demişlerdi" ifadelerini kullandı.

Kocabaş, "Kamuoyunun vicdanında İnönü, hem darbenin hem de idamların sebebi ve azmettiricisi olarak yer etmiştir. Bu doğrudur" şeklinde konuştu