İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nün müzik alanına farklı açılardan ışık tutmak amacıyla başlattığı "İstanbul ve Müzik" Araştırma Programı (İMAP) kapsamında "İstanbul'un Sesleri" söyleşisi düzenledi.
Pera Müzesi Oditoryumu'nda, Cihat Aşkın moderatörlüğünde düzenlenen söyleşinin konuğu olan keman virtüözü Ayla Erduran, sanat geçmişini 1950'lerden itibaren Türkiye'de Klasik Batı Müziği'nin gelişimi ile birlikte ele aldı.
Erduran, 17 sene İsviçre'de keman hocalığı yaptığını belirterek, "Halkı çok seviyorum fakat insanlar sanatkarların arka planda yaşadıklarını bilmezler. Ben çoğu zaman neler yaşadıklarımı unutarak, sahneye çıktığımda yüksek bir mutlulukla çalmak istiyorum. Tabii bu her zaman oluyor mu bilmiyorum." dedi.
Genç yaşlarında çaldığı kemanın İngiliz amiral Horatio Nelson'a ait olduğunu aktaran Erduran, "Param yoktu ama Avrupa'nın önde gelen şehirlerinde en meşhur orkestralarla çalıyordum. İyi bir kemanım vardı. Gençken büyük müzisyenlerle tanıştım, 4 kıtada konser veren bir sanatçıyım." ifadelerini kullandı.
Annesinin kendisini 3 yaşında keman eğitimine başlattığını söyleyen sanatçı, müzisyen olmanın ilk şartının insanları, doğayı ve hayatı sevmek olduğunu dile getirdi.
Erduran, 1973 yılında İstanbul'da yaşadığı bir hatırasını ise şu sözlerle paylaştı:
"Saygun Konçertosunu ilk olarak İstanbul'da çalacağım, Atatürk Kültür Merkezi'nde prova almam için bir perşembe günü yarım gün için salon ayarladılar. Tabii o zaman Türkiye'de bu işlerin nasıl olduğunu pek bilmiyordum. İlk defa çalacağım konçerto için yarım gün hazırlık süresi verdiler, sonrası yoktu. Ertesi gün Cihat Aşkın sağ olsun beni kurtardı. Başka bir eser çalarak benim tam hazırlanamadığım besteyi çıkarmış olduk."
Söyleşi, Ayla Erduran ve piyanist Eren Aydoğan'ın müzik dinletisiyle sona erdi.
Son Dakika › Güncel › İstanbul'un Sesleri' Söyleşileri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?