Moderatörlüğünü bilim insanı Prof. Dr. Marco Bohnhoff'un yaptığı "İstanbul'un deprem tehlikesi" oturumunda Türkiye Deprem Vakfı'ndan Prof. Dr. Mustafa Erdik, Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Haluk Özener ve Prof. Dr. Semih Ergintav, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden ise Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Prof. Dr. Okan Tüysüz ve Prof. Dr. Sinan Özeren sunumlar yaptı.
"DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ TAHMİN ETMEK ÇÖZÜM DEĞİL"
KUZEY ANADOLU FAYI İSTANBUL İÇİN BÜYÜK TEHLİKE Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Haluk Özener, "Şu anda tüm Türkiye'yi 450 farklı istasyon ile takip ediyoruz. Hem Türkiye'de, yoğunluk olarak da 250 istasyon ile Marmara'yı gözlemliyoruz. 500'den fazla aktif fay var ülkemizde. Bunların en önemlilerinden biri olan Kuzey Anadolu Fayı da Marmara Denizi'nden geçerek İstanbul için büyük bir tehlike yaratmakta. Tarihsel olarak baktığınızda 4'ün üzerinde 10 binin üzerinde deprem olmuş. 119 yılda tüm Türkiye'de" dedi. "YILDA ORTALAMA 15 BİN DEPREM KAYDEDİLİYOR"Özener, "Bu yıl kaç tane deprem olmuş Marmara'da? Niye bu kadar heyecanlanıyoruz? 2 bin 97 tane deprem olmuş bu yıl içinde. Yılda ortalama 15 bin kadar deprem kaydediyor arkadaşlarımız. Günde 50 deprem çözümü yapıyorlar. Her 6,5 yılda bir bu coğrafyada bir deprem oluyor. En son 7'nin üzerindeki deprem Van depremiydi. Üzerinden 8 sene geçti. Ortalamanın biraz üzerindeyiz" şeklinde konuştu.
DENİZ TABANI GÖZLEM EVLERİDeprem tehlikesi için farklı kollardan veri toplamak adına planlanan Marmara deniz tabanı gözlem evleri ile ilgili olarak Özener, "Deniz tabanına 11 tane deniz tabanı sismometresi ve açılım ölçerler denizin 1200 metre derinliğine atıldı. Ardından belli periyotlarla gidilip bu veriler toplanıyor. Bunlarla risk, akma, kayma hareketlerini gözlemleyebiliyoruz" ifadelerini kullandı
"TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASIMIZI KORUYORUZ"Tarihi ve kültürel mirası! korunmasına yönelik gözlemler de yapıldığını dile getiren Özener, "En son örneği çok önemli, İBB'nin de içinde olduğu bir Avrupa projesi başlattık. Tüm surlar gözlemleniyor. İstanbul'u çevreleyen surların ayakta kalması, gözlemlenmesi çok önemli" dedi.
"MEVCUT ARAŞTIRMALAR ZAYIF ZEMİNLER ÜZERİNDE YOĞUNLAŞMALI"
Mevcut araştırmaların zayıf zeminler üzerinde yoğunlaşması gerektiğini dile getiren Tüysüz, "İstanbul'un içinde aktif fay olmayan bir bölge. Bugüne kadar yapılan çalışmalar ile İstanbul'un içinde bir aktif fay yok. Genel olarak kaya üzerine oturan bir şehir. Ancak bu kayaların yapısal özellikleri konusunda bilgimiz oldukça kısıtlı. Trakya formasyonu başta olmak üzere bazı kayalarda yoğun bir ayrışma bu kayaların niteliklerin yitirmesine yol açmış durumda. Zayıf zeminler, özellikle Avrupa yakası, Karadeniz kıyısı, Asya yakasının sahil kesimi ve alüvyon dolgulu vadilerde yer alıyor. Deprem esnasında bunlar üzerinde zemin birikmesi, sıvılaşma, heyelan gibi tehlikelerin ortaya çıkması mümkün. Dolayısıyla özellikle zayıf zeminler üzerinde yoğunlaşacak mevcut araştırmaların daha detaylı hale getirilmesine yönelik çalışmalar yapılmasında yarar olduğu kanaatindeyim" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › İstanbul'un deprem tehlikesi çalıştayda konuşuldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?