İstanbul'da Tsunami Olursa...

İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yıldız Altınok, Marmara'da olası bir depremde tsunami tehlikesinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, "Geçmişte olmuşsa olacak demektir" dedi. Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise "17 Ağustos 1999'da meydana gelen büyük depremin ardından İstanbul'da 600- 700 okulun durumuna bakıldı. Gerekenler yapıldı. Diğerleri duruyor. Hele hastanelerden 2 veya 3 tanesine bakıldı. Üniversite hastaneleri çok riskli ilan edilmiş. Ama duruyor öyle" diye konuştu.

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nde düzenlenen konferansta, İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yıldız Altınok, 'Türkiye'de Tsunami Tehlikesi', Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise 'Japonya Depreminden Alınacak Dersler' konusunda sunum yaptı. Prof. Dr. Altınok, dünyada ve Türkiye'de geçmişte meydana gelen tsunami felaketleri hakkında bilgi aktardı.

'GEÇMİŞTE OLMUŞSA, YİNE OLACAK DEMEKTİR'

Prof. Dr. Altınok, soru cevap bölümünde, "Marmara'da meydana gelecek olası bir depremde tsunami tehlikesi gözlemliyor musunuz?" şeklindeki soruya, 1509'da İstanbul'da meydana gelen depremin ardından oluşan tsunamiyi hatırlatarak, "O zaman 6 metreyi aşmış dalga yüksekliği. Dalga 1-2 metre olursa öldürmez. Ama 3 metre olursa öldürür. Orada 6 metreyi aşmış. Geçmişte olmuşsa olacak demektir. Ama Japonya'daki gibi olmayacaktır. Marmara'da, Japonya'daki gibi bir tsunami beklentisi olmamalı" dedi.

Prof. Dr. Altınok, Japonya'da deniz kenarında gazino, restoran olmadığını, Türkiye'de de bu yönde tsunamiye karşı tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.

'17 AĞUSTOS MİLAT DEĞİL'

Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise 17 Ağustos depreminin ardından yeterli dersin ve gerekli tedbirlerin alınmadığını söyledi. 17 Ağustos depremini 'milat' olarak kabul edenlerin olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, "Bana göre milattan da geriye doğru giden bir yapı oluştu. Bunun bir milat olduğunu söyleyemem. Benim için milat olması için felsefenin değişmesi gerekiyordu. Ben bunu beklemiştim. Çünkü bir kent depremiydi bu. Yaklaşık 20 bin insan ölmüştü, 100 bin konut gitmişti. 7. 6 büyüklüğünde bir deprem. Biraz daha büyüse, biraz daha hızlı bir deprem olsa tarihe geçecektik kayıp açısından. İstanbul'da 600-700 okulun durumuna bakıldı. Gerekenler yapıldı. Diğerleri duruyor. Hele hastanelerden 2 veya 3 tanesine bakıldı. Üniversite hastaneleri çok riskli ilan edilmiş raporlarla, ama duruyor öyle" dedi.

'ÇOCUKLAR APTAL YERİNE KONULUYOR'

Olumlu şeylerin de olduğunu, İstanbul'da bütün ilçelerde afet merkezleri kurulduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, ancak bunların yarısından fazlasının çalışır durumda olmadığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, illerde yeni bir yapılanmaya gidildini ve İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri'nin kurulduğunu hatırlattı. Deprem ve afetlere karşı yapılan tatbikatları da eleştiren Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, "Okullarda deprem tatbikatında öğrencileri koşturuyorlar. İstanbul'da bir okulda 15 öğrenci ciddi bir şekilde yaralandı. 'Niye koşturuyorsunuz çocukları?' diye soruyorum öğretmenlere, 'Valla öyle söylediler' diyor. Bu çok kötü. Mantığının kabul etmediği şeyi sorgula. Yine bir okulun bahçesinde yapılan tatbikatta, deprem alarmı veriliyor, çocuklar binaya girip sınıflarda sıraların altına giriyor. Çocukları aptal yerine koyarsanız olacağı budur" diye konuştu.

Yine 17 Ağustos depreminden sonra ülkede deprem çantası kavramının çıkarıldığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, "Deprem çantasını biz icat ettik. Dünyada yok deprem çantası. Afet çantası var. Çünkü birileri para kazandı. Birileri onları sattı para kazandı" dedi. - Zonguldak