Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı ve Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan, "D-8'i oluşturan üye ülkelerin hükümetleri, devlet başkanları ve yetkililer resmi, somut adımları çok daha hızlı ve etkili bir şekilde atmalı, D-60 hedefine, D-160 hedefine bir an evvel ulaşmalıyız. Bugün gerçekleştirdiğimiz toplantının en önemli hususlarından biri de işte bu cümledir" dedi.
Çırağan Palace Kempinski Mabeyn Salonu'nda, Necmettin Erbakan Vakfı'nın düzenlediği "D-8 ile Yeni Bir Dünya" temalı uluslararası zirve, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Fatih Erbakan zirvede yaptığı konuşmada, bugün kuruluş yıl dönümünü idrak ettikleri D-8'lerin, yeni bir dünyanın resmi ve somut adımı olması hasebiyle çok büyük mana ifade ettiğini belirterek, içinde bulundukları dünyanın yerine yeni ve adil bir dünyanın kurulması için bundan 24 sene evvel Çırağan Sarayı'nda Necmettin Erbakan'ın öncülüğünde atılan bu adımın bütün mazlumlar, ezilenler, 7 milyar insanlık için çok büyük manayı ifade ettiğini söyledi.
"Yönetimde adalet ilkesi de gözetilmiyor"
"Yeni bir dünyanın kurulmasına neden ihtiyaç duyulmuş? Çünkü bugün içinde bulunduğumuz dünyada maalesef paylaşımda adalet ilkesi gözetilmiyor, yönetimde adalet ilkesi de gözetilmiyor. Yönetim de paylaşım da adil bir şekilde gerçekleşmiyor da onun için" diyen Erbakan, şöyle devam etti:
"Bugün hiç kimse içinde bulunduğumuz şartların adil olduğunu, içinde bulunduğumuz mevcut dünya düzeninin adil bir düzen olduğunu iddia edemez, bu mümkün değildir. Niçin? Çünkü bugün maalesef haklının güçlü olduğu değil, güçlünün haklı sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Bugün maalesef güçlünün güçsüzü ezdiği bir dünyada yaşıyoruz ve bugün dünyamızda 7 milyar insan aslında doğuştan hepsi aynı temel haklara sahip olmasına rağmen sözle söylendiği, konuşmalarda ifade edildiği zaman eşitlik ve adaletten söz edilmesine rağmen, bu 7 milyar insan paylaşıma geldiğinde, sahip olduğu hakları kullanmaya geldiğinde maalesef ki bu adaletten eser göremiyoruz. 7 milyar insanı etkileyen kararlar bir avuç imtiyazlı ve güçlü zümre tarafından alınmaktadır. Buna 7 milyar insan olarak hepimiz açık bir şekilde şahidiz. Peki dünyanın bu hale gelmesinin temelinde yatan sebep nedir? Merhum liderimiz Erbakan Hocamızın her fırsatta ifade ettiği gibi dünyayı kuvveti üstün tutan zihniyetin yönetiyor olmasıdır."
"İnsanlık barışa, huzura hasret kaldı"
Fatih Erbakan, asırlar boyunca hakkı üstün tutan medeniyetle kuvveti üstün tutan medeniyetin birbiri ardına dünyada hakim olduğuna vurgu yaparak, hakkı üstün tutan medeniyet ne zaman hakim olduysa insanlığın saadet ve selamet bulduğunu, kurtuluşa erdiğini, kuvveti üstün tutan medeniyetin hakim olduğu dönemlerde ise kan, gözyaşı, savaşlar ve sömürünün hakim olduğunu anlattı.
Erbakan, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugünkü dünyanın bir zulüm, çifte standart dünyası olmasının sebebi, Yalta Konferansı'nda bugünkü dünyanın temellerini atan zihniyetin hakkı değil, kuvveti üstün tutan zihniyet olması dolayısıyladır. 20. yüzyıl ilk yarısı 1945'teki Yalta Konferansı'na kadar olan kısmı savaşlar, Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı, insanlık kanla, gözyaşıyla, savaşla yoğruldu, 1. Yalta Konferansından sonra 1945'ten 1990'a kadar geçen sürede 2 kutuplu dünyada da yine insanlık barışa, huzura, insan haklarına hasret kaldı. 1990 yılından itibaren 2021'e kadar gelen 31 senelik sürede de tek kutuplu dünyada da özellikle İslam alemi, Orta Doğu coğrafyası kan, gözyaşı ve savaşlar içerisinde kaldı. İnsanlık, İslam alemi kurtuluşa, huzura, barışa hasret kaldı. Neden böyle oldu? Çünkü Yalta Konferansı'nı düzenleyen irade, Yalta Konferansı'yla 1945 yılında bugünkü dünya düzenini kuran zihniyet, kuvveti, menfaati, çoğunluğu, imtiyazları hak sebebi sayan bir zihniyetti de onun için."
D-8 organizasyonunun kurulması
Fatih Erbakan, D-8'lerin kurulmasıyla ilk adımı atılan yeni dünya projesinin 3 kademede gerçekleşecek bir proje olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Birincisi D-8 organizasyonunun kurulması, bu yeni dünyanın, adil dünyanın çekirdeğinin teşekkül etmesi. İkincisi D-8'in 57 Müslüman ülkeyi adil bir dünyayı kurmak için kucaklaması ve D-60'ın kurulması ve aynı zamanda da bu D-8 çekirdeğinin 160 ezilen ülkeyi kucaklayıp adil bir dünyayı kurmak için onlarla ortak hareket etmeye başlaması ve 3. adımda da D-160'ların yani Müslüman olsun olmasın bütün hakkı gasbedilen ve ezilen ülkelerin, G-7'lerle bir yuvarlak masa etrafında oturması ve adil bir dünyanın prensipleri üzerinde anlaşmaya varması. Bu adımların atılması maksadıyla 1997 yılında merhum Erbakan Hocamızın öncülüğünde, Türkiye'nin öncülüğünde D-8 organizasyonu hayata geçirildi.
D-8'in hedeflediği yeni dünya, doğru hak anlayışı temeline dayanan bir dünya olacaktır. Bu dünyada güçlüler haklı olmayacak, haklılar güçlü olacaktır. Ezen ezilen olmayacaktır, herkese hakkını veren barışçı bir dünya hayata geçirilmiş olacaktır. Bu yeni dünyanın çekirdeği olan D-8'lerin armasında yer alan burada sahnedeki görselde de gördüğümüz 6 yıldız hem D-8'lerin hem de bu kurulacak olan yeni dünyanın 6 temel prensibini ifade etmektedir. Nedir o prensipler? Savaş değil barış, çatışma değil diyalog, çifte standart değil adalet, üstünlük taslama değil eşitlik, sömürü değil işbirliği, baskı ve tahakküm değil, hürriyet ve insan hakları. Bu 6 temel prensip hem D-8'lerin kuruluş prensipleridir hem de aynı zamanda D-8'lerle kurulacak olan yeni ve adil bir dünyanın temel prensipleridir. Bu bakımdan incelendiğinde D-8'ler 20. yüzyılın en önemli en tarihi olaylarından bir tanesidir."
"Olması gereken noktada maalesef değil"
"Üzülerek ifade ediyoruz ki D-8'lerin kuruluşundan bu yana geçen 24 senede maalesef gerektiği kadar hızlı bir işleyiş gerçekleşmemiştir. D-8'ler kurulduğu günden bu güne kadar geçen 24 senenin sonunda olması gereken noktada maalesef değildir" ifadelerini kullanan Erbakan, şunları kaydetti:
"Bu sebeple D-8'lerin 24. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle gerçekleştirdiğimiz bu toplantıda Erbakan Vakfı olarak D-8'lerin kuruluş amaçlarına uygun şekilde çalıştırılması, kuruluş hedeflerine ulaşması için gerekli adımları atmaları yönünde üye ülkelerin hükümetlerine, yetkililere çağrıda bulunuyoruz. D-8'i oluşturan üye ülkelerin hükümetleri, devlet başkanları ve yetkililer resmi, somut adımları çok daha hızlı ve etkili bir şekilde atmalı, D-60 hedefine, D-160 hedefine bir an evvel ulaşmalıyız. Bugün gerçekleştirdiğimiz toplantının en önemli hususlarından biri de işte bu cümledir. D-8'in 24. kuruluş yıl dönümünün hayırlı olmasını, D-8'lerin bir an evvel hedeflerine ulaşıp yeni ve adil bir dünyanın bir an evvel hayata geçmesini diliyoruz."
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın konuşması
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da İslam İşbirliği Teşkilatı'na mensup 57 ülkenin bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Dünya nüfusunun yüzde 23'ünü teşkil eden İslam ülkelerinin dünya ticaret hacminden aldığı pay yüzde 19. Yani nüfusumuzdan yüzde 4'lük daha bir eksik pay almışız. Demek ki daha çok emek vermemiz, daha çok gayret göstermemiz lazım. İslam ülkelerinin, 57 İslam ülkesinin birbiriyle yaptığı ticaret hacmi maalesef yüzde 11. Dünya ticaret hacminin yüzde 19'unu elde eden, dünya ticaret hacminin yüzde 19'una hükmeden İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri birbiriyle ancak yüzde 11'lik bir ticaret hacmine sahip olmuşlar."
Türkiye helal gıda sertifikasyonunun kuruluşuna önderlik etti
Dünyanın artık insanlar için küçüldüğünü ifade eden Elitaş, "Gittiğiniz bir ülkeden helal gıdayla ilgili zorlukları yaşamamak için yıllar öncesinden yine temeli atılmış, helal gıda sertifikasyonu dediğimiz SMIIC'in kuruluşuna Türkiye Cumhuriyeti önderlik etti. En son sözleşmesini de imzaladık.
TBMM'den kuruluşuyla ilgili uluslararası sözleşme de hayata geçti ama maalesef hala bir araya gelip SMIIC ile ilgili, İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan bir kısım ülkelerin bu konuyla ilgili taahhütlerini yerine getirmediklerini üzülerek görüyoruz. İşte bu D-8'in 57 İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi içerisindeki önderlik rollerinden birisi de bu olması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Elitaş, 15 Haziran 1997'de merhum Necmettin Erbakan'ın kurduğu D-8 ülkelerinin öneminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmayla birlikte o bağlamda değerlendirdiklerinde ne kadar önemli olduğunu anladıklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Hani ne demişti? 'Dünya 5'ten büyüktür' demişti. Birleşmiş Milletler teşkilatını 5 ülkeyle birlikte yönetmeye kalkan, bütün meseleleri onların aldıkları karar doğrultusunda ortaya koyan ve bugün 57 İslam ülkesinin bir araya gelerek güç birliği ortaya çıkarıp Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler'de söylediği 'Dünya 5'ten büyüktür' veciz sözünün üzerine üzerine gitmek, bizim en önemli görevlerimizden birisidir.
O konuşmaya şahit olan biri olarak ifade ediyorum; Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler'de kürsüde konuşurken biz de dinleyiciler sırasındaydık. Mazlum ülkelerin, ezilmiş ülkelerin, sömürülen ülkelerin temsilcilerinin gözlerine baktım o anda, gözleriyle sessiz bir şekilde, kendilerinin ifadesini kendilerinin dertlerine tercüman olan Sayın Cumhurbaşkanı'nı sessiz bir şekilde alkışladılar ama o tepkilerini, reflekslerini samimiyetle maalesef ortaya koyamadılar. İşte bizim en büyük sorunlarımız bu. Kendimize güvenmemiz kendi haklarını savunabilmemiz... Orada ne diyor? Kuvvetin değil hakkın üstün tutulduğu bir dünya için hep birlikte el ele vermemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum."
Zirveye mesaj gönderdiler
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş zirveye mesaj gönderdi.
Zirveye, D-8 üye ülkelerinden davetliler, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve davetliler katıldı.
Son Dakika › Güncel › 'D-8 ile Yeni Bir Dünya' temalı uluslararası zirve düzenlendi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?