İstanbul'da 29 Ekim Resepsiyonu...

İstanbul Valisi Vasip Şahin ve eşi Şeyma Şahin'in ev sahipliğinde, 'Cumhuriyet'in 92'nci Kuruluş Yıldönümü resepsiyonu verildi.

Vali Şahin

Bu mukaddes Anadolu toprakları hepimize yetecek kadar zengin, hepimizi barış ve huzur içinde yaşatacak kadar bereketli ve şefkat dolu topraklardır

Haber-Kamera Mehmet AKTARAN İstanbul DHA

İstanbul Valisi Vasip Şahin ve eşi Şeyma Şahin'in ev sahipliğinde, 'Cumhuriyet'in 92'nci Kuruluş Yıldönümü resepsiyonu verildi. Resepsiyonda konuşan Vali Vasip Şahin, Bu mukaddes Anadolu toprakları hepimize yetecek kadar zengin, hepimizi barış ve huzur içinde yaşatacak kadar bereketli ve şefkat dolu topraklardır dedi.

Yeşilköy'deki WOW İstanbul Hotel ve Kongre Merkezi'nde saat 17.30'da başlayan resepsiyona, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, askeri erkan, bürokratlar, iş ve sanat dünyasından davetliler ile bazı siyasetçiler katıldı.

Vali Vasip Şahin ile eşi Şeyma Şahin, girişte davetlileri tek tek tokalaşarak karşıladı.

Cumhuriyet'in kuruluş yıllarını içeren video gösterisinin ardından, Vali Vasip Şahin kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı.

Vali Şahin şunları söyledi

'Büyük milletimiz, en umutsuz, en çaresiz şartlarda, tarihte çok az millete nasip olan muhteşem bir direniş hareketi örgütleme başarısını göstermiş, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde esarete ve işgale 'Hayır' demiştir. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılıp Cumhuriyet'in ilan edilmesi ile birlikte, ülkemizde her alanda büyük ve köklü değişimler yaşanmıştır. Çağdaş bir ülke hedefini yakalayabilmek için bugünkü kuşaklar olarak bizler de görevimizi yerine getirmek, millete ve tarihe karşı borcumuzu ödemek mecburiyetindeyiz. Bu görevimizi yerine getirmenin başta gelen şartı ise Cumhuriyetimizin önemini ve milletimize kazandırdığı değerlerin kıymetini hakkıyla anlayabilmektir. Cumhuriyet'e sahip çıkmak, ne onu dondurmak, ne tabulaştırmak, ne de bir kesim ya da grubun tekeline terk etmektir. Cumhuriyet, milletimizin asla vazgeçemeyeceği ve bunu düşünemeyeceği ortak değeridir. Bizlerin ve gelecek kuşakların Cumhuriyet'i geliştirmek ve zenginleştirmek gibi bir mesuliyeti her zaman vardır. Bugün de bu mesuliyetten kurtulmuş değiliz. Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmak ve yaşatmak için millet ve devlet olarak büyük bedeller ödedik. Atalarımız bizlere huzur ve barış içinde yaşayacağımız bir vatan bırakmak uğruna aziz canlarını feda ettiler. Bizler hem onların mübarek kavgasına saygı ve hürmetimizin gereği, hem de istiklal içinde hür bir vatanda yaşamanın asla dengi olmayan ve paha biçilmeyecek değerinin farkında olma bilincinde olarak sorumluluk duygusuyla düşünmeli, davranmalı ve yaşamalıyız. Bugün de ülke ve millet olarak başımızda birtakım sıkıntılar dolaşmakta, bölgemizde yaşanan savaşlardan olumsuz şekilde etkilenmekteyiz. Bu mukaddes Anadolu toprakları hepimize yetecek kadar zengin, hepimizi barış ve huzur içinde yaşatacak kadar bereketli ve şefkat dolu topraklardır.