İstanbul Barosu Avukatları: Çözüm İçin Özel Bir Madde Çıkartılmalı - Son Dakika
Güncel

İstanbul Barosu Avukatları: Çözüm İçin Özel Bir Madde Çıkartılmalı

İstanbul Barosu Avukatları: Çözüm İçin Özel Bir Madde Çıkartılmalı

İstanbul Barosuna bağlı avukatlar, YSK kararıyla milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle'nin durumuyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

28.06.2011 16:00

İstanbul Barosuna bağlı avukatlar, YSK kararıyla milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle'nin durumuyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında avukatlar Başbakan Erdoğan'ın " Başka seçecek kimse yok muydu ? " sözlerini eleştirdi.

" ÖZEL BİR MADDE ÇIKATILMALIDIR "

Avukat Ercan Kanar, " Tutukluğun devamı yönündeki gerekçeler komiktir. Ana dilde savunma hakkının kullanılması tutukluğun devamı için, mahkemeler tutukluğun devamını ileri sürmektedir. Kaçma şüphesi delillerin karartılması gibi sudan nedenlerle tutukluluk devamına karar vermek trajikomik gerekçelerdir. Örneğin, delilllerin toplanmaması bunlardan biridir. Özel yetkili mahkemeler bağımlı taraflı mahkemelerdir. " dedi. Kanar, özel yetkili mahkemelerin yürütmenin bir organı gibi çalıştığını kaydederek, " Özel yetkili mahkemeler bu yargı pratiğiyle halkın egemenlik hakkına saldırmışlardır. Hatip Dicle'nin konumuna gelince, bu Hatip Dicle ile ilgili karar başından itibaren, bir yargı tuzağı haline gelmiştir. " dedi.

Kanar, bundan sonra görevin TBMM'de olduğunu belirterek, " Barışçıl çözümde samimiyse YSK'nın kararını hukuken kanunsuzluk olarak kabul edip özel bir yasa çıkarabilir. En doğru yol bu gibi gözüküyor. Bu noktada örneğin anayasanın 76. maddesinde bir değişiklik ya da 7. maddenin kaldırılması gibi öneriler var ama en pratik olarak Hatip Dicle açısından YSK'nın kararını kanunsuzluk olarak kabul edecek ve özgürlükçü yorumlayacak özel bir yasa gündeme getirilebilir. " dedi. Kanar, Dicle için özel bir düzenleme yapılması gerektiğini savunarak, " TBMM barış yönünde samimiyet yolunda bir niyet taşıyorsa bunun çözümü için, Hatip Dicle açısından vakit geçirmeden - çünkü 76. ve 7. madde değişikliği zaman alacaktır - özel bir madde çıkartılmalıdır. " diye konuştu.

" BAŞBAKAN'IN HUKUKİ BAKIŞ AÇISINI BU CÜMLE ORTAYA KOYMUŞTUR "

Bir başka avukat Mahmut Taşçı ise, " Hak gaspı denilen bir durumla karşı karşıyayız. Bu hak gaspı YSK'nın yargı görevi olduğu halde yasama yerine geçerek miletvekiliğini iptal etmesidir. Şu ana kadar dünya literatüründe böyle birşey görülmemiştir. Kısacası eğer bu vekillik iptal edilebilecekse bunu TBMM yapmalıydı. Anayasanın ilgili hükümleri de yorumlandığında bu anlamın çıktığı görülecektir. İster anayasal değişiklikle ya da 84. ve 85. maddelerden halkın iradesiyle 80 bin oy almış bir insanın yok sayılması düşündürücü bir durumdur. Bu zihniyetin nereye kadar gidebileceğini gösteren Sayın Başbakanımızın beyanatı da bizi üzmüştür. Sayın Başbakan 'Başka bir insan mı yoktu; başka birisini bulamadılar mı sorunlu kişiyi seçtiler ?' şeklinde bir ibare kullandı. Cidden Başbakan'ın hukuki bakış açısını bu cümle ortaya koymaktadır. " dedi.

Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın sözlerine yüklenen Taşçı, " Sayın Başbakan herhalde unutmuş bulunuyor. 2002 yılında kendisine ait milletvekilliği hakkı için, hemen 7. madde değiştirilmiş ve milletvekili olması sağlanmıştır. Aynı değişiklik, bu kadar basit bir değişiklik Hatip Dicle için niye yapılmıyor bunları sizin takdirinize bırakıyorum " şeklinde konuştu.

" ÇÖZÜM İÇİN İKTİDARA SESLENİYORUZ "

Avukat Uğur Olcay ise, "BDP'yi TBMM'ye 36 milletvekiliyle getirmek ülkeyi temsil yeteneğine sahip olan tüm partilerin vicdani sorumluğundadır. Yapılacak ilk iş Ak Partinin eğer öyleyse demokratik kimlik varsa Hatip Dicle'yi Oya Eronat ve diğer tüm bağımsız milletvekilleriyle başkalarıyla, yedeklemeyeceği halkın seçmenin iradesine saygılı olunacağını beyan etmesi ve adımlarını atmasıdır. Erdoğan'ın anayasa girişimiyli eş zamanlı olarak, Siyasi Partiler Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve tüm antidemokratik mevzuatın değişeceği konusunda güvence vermesidir. Krizin aşılmasını sağlayacak olan 36 kişinin TBMM'de temsilini sağlayacak yasal düzenlemeleri iktidar partisi olan Ak Parti'nin yükümlülük içine girmelidir. Hatip Dicle için alınan karar bir kişi için alınmış bir karar değildir. Hatip Dicle şahsında, blok adaylarına gönlünü ve oyunu vermiş tüm seşmenrlere karşı alınmış bir karardır. Muhtemelen bu tür kararların cezaevinde bulunan beş kişi için de benzer kararların uygulanabileceğini görmemiz gerekir " dedi.

"Çözüm için iktidara sesleniyoruz. " diyen Olcay, " Bir özgürlükçülük süreci başlatılsın. Milletvekilligi düşürülmüş olan Hatip Dicle için, anayasa ve siyasi partiler kanununu ilgili maddeleri ceza sınırının 5 yılla sınırlandırıldığı bir şekilde değiştirilmelidir. Bunun anayasamıza getirilecek ek bir madde ile geşmişe yönelik olması sağlanabilir. Tutuklu tüm milletvekilleri için Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda ( (CMUK) yapılacak hüküm değişikliği ve yasama faaliyeti yapmalarının için önü açılmalıdır. Yasakçı mevzuat meclisin çalışması içinde kaldırılmalıdır. Bu engellerin kaldırılmasıyla ve kendileri bloke edilmişlikten çıkarılırsa BDP milletvekillerinin meclise girmeme kararı da değişebilir ve yeni bir çözüm imkanının da kapısı açılabilir. Ayrıca Başbakan'ın deyimiyle gibi bir beyaz sayfa açılabilir. Aksi halde daha açılabilecek yeni bir sayfa yerine Trükiye hala eski kirli kara darbeler sayfasını hala sürdürür olur ki, bu da daha yüksek bir krizi kapımızın önünde tutmak demektir. " şeklinde konuştu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel İstanbul Barosu Avukatları: Çözüm İçin Özel Bir Madde Çıkartılmalı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement