Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanlarıyla, Meclisiyle, yargısıyla daha güçlü bir Türkiye'nin temellerini 16 Nisan'da sizlerle birlikte attık. Şimdi bize ne düşüyor? 2019'a kadar yeni dönemin ruhuna uygun bir şekilde kendimizi yenilemek, tazelemek, güçlendirmek. Bunun için partimizde köklü bir değişimi gerçekleştirmekte kararlıyız." dedi.
Erdoğan, Isparta'da düzenlenen toplu açılış töreninde, sevgi anlayışlarının "yaratılanı yaradandan ötürü sevmek" olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, yıllarca koalisyonlarla, zayıf yönetimlerle, bürokratik oligarşinin çarkları arasında ezilerek yavaşlatıldığını, geriletildiğini vurgulayan Erdoğan, sürekli kavga, didişme, fitne pompalanarak, enerjinin, heyecanın ve zamanın çalındığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılında üç seçim yapılacağını hatırlatarak kapı kapı dolaşılarak gayret sarf edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Alanda bulunan kadınlara, "Hanım kardeşlerim, unutmayın kale içeriden fetholunur. Siz bu işin anahtarı olacaksınız, ben size inanıyorum." diye seslenen Erdoğan, gençlerin de kapı kapı dolaşmasını istedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Dayanışma içinde bunu halledeceğiz. Ne zaman ki milletimiz istikrar ve güven ortamının verimli limanına girmiştir, o zaman işler değişmiştir. Şimdi de bunu yapmak istiyorlar ama geçti. Şimdi sür eşeği Niğde'ye. Ülkemizin son dönemde böylesine büyük bir değişim geçirebilmesinin gerisinde, milletimizin yıllarca oynanan "tavşana kaç tazıya tut" oyununu görmesi vardır. Siyasetin, milletin sıkıntılarını görüp de çözüm üretmesi bunları ciddi manada ürkütmüştür. Kısır bir kavganın aracı haline geldiği yılların ülkemize çok ağır bir maliyeti olmuştur."
Sahip olunan istikrar ve güven ikliminin korunmasının önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, bu konuda, halk oylamasıyla yürürlüğe giren yeni yönetim sisteminin Türkiye'ye önemli imkanlar getirdiğini belirtti.
"Partimizde köklü bir değişimi gerçekleştirmekte kararlıyız"
Hükümet kurulamadığı için yeterli çoğunluğu sağlamak üzere karanlık ve kirli pazarlıklara girişilmesine gerek kalmayan bir döneme girildiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlarıyla, Meclisiyle, yargısıyla daha güçlü bir Türkiye'nin temellerini 16 Nisan'da sizlerle birlikte attık. Şimdi bize ne düşüyor? 2019'a kadar yeni dönemin ruhuna uygun bir şekilde kendimizi yenilemek, tazelemek, güçlendirmek. Bunun için partimizde köklü bir değişimi gerçekleştirmekte kararlıyız. AK Parti'nin değerlerinden uzaklaşmış olan herkes bizim gözümüzde yorulmuştur, yolunu kaybetmiştir, defolu hale gelmiştir. Bize ülkemizin, milletimizin, şehrinin geleceği için, donanımı olan projesi olan, heyecanı olan, enerjisi olan yol arkadaşları lazım. Esasen AK Parti'de görev değişimi, bir bayrak yarışıdır. Görevlerini yapan arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunacak, vefamızı gösterecek, yeni arkadaşlarımızla saflarımızı sıklaştırarak yola devam edeceğiz."
Her alanda mevcudu daha ileriye taşıyacak yeni yatırımların hazırlıklarının süratle yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, 2019 yılına kadar hazırlıkları tamamlayarak milletin önüne öyle çıkacaklarını dile getirdi.
"Biz asla '10 dönüm bostan, yan gel yat Osman' anlayışı içinde olmadık." ifadesini kullanan Erdoğan, hiçbir zaman milletin verdiği desteği bir mahkumiyet ve mecburiyet olarak görmediklerinin altını çizdi.
Milletin teveccühüne layık olabilmek için daha fazla çalışmanın, terlemenin, üretmenin bilinciyle hareket ettiklerini söyleyen Erdoğan, 2019 için de böyle bir hazırlığın içerisinde olduklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabbim milletimize karşı bizi mahçup etmesin. Gözünü ve kalbini ülkemizin başarısına dikmiş olanlara karşı bizi mahçup etmesin." temennisinde bulunarak, Türkiye'nin geçen 4 yılda yaşadıklarının ve bundan sonra atacağı adımların gelecek asrın belirleyicisi olacağını vurguladı.
Böylesine kritik bir dönemde sorumluluk üstlenmenin vebalininin ve ağırlığının farkında olduklarına işaret eden Erdoğan, şehitlere ve gazilere de vefa borçları olduğunu söyledi.
"Milletimizin bize gösterdiği yoldan ayrılmayacağız"
Çok çalışarak, gecelerini gündüzlerine katarak, en iyi ekipleri oluşturarak, en iyi politikaları belirleyerek, en iyi icraatları hayata geçirerek vazifelerini hakkıyla yerine getirmenin gayreti içerisinde olacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Varsın birileri ülkesinin değil terör örgütlerinin safında yer alsın, beraber sözde adalet yürüyüşü yapsınlar. Bunlara ben diyorum ki önce siz İzmir Büyükşehir Belediyesindeki işçilerinizin adaletle haklarını verin. Şişli Belediyesindeki taşeron temizlik işçilerinin önce adaletle haklarını verin. Sen daha bunları halledemiyorsun, kalkıp Türkiye'yi Almanya'ya şikayet ediyorsun. Bir defa, 29 gün yürüdün, Ankara-İstanbul. Sana bu yürüyüşü sağlayan, bu imkanı veren kim? Bu hükümet polisiyle, her şeyiyle seni güvence, koruma altına alıyor, sen hala 'Bu ülkede güvenlik, özgürlük yok' diyorsun. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bununki daha erken sönecek. Biz hak, hakikat yolundan, milletimizin bize gösterdiği yoldan ayrılmayacağız. Gücümüzü sadece Hakk'tan ve halktan alarak yürüttüğümüz bu mücadelenin zafere ulaştığı günleri görmeyi rabbim hepimize nasip etsin."
Seferle mükellef olduklarını, zaferin Allah'a ait olduğunu dile getiren Erdoğan, son nefese kadar mücadeleyi böyle sürdüreceklerini söyledi.
"Eğer ecdadımız başka türlü düşünseydi, Sultan Alparslan Malazgirt'te kendisininkinden üç, dört kat büyük bir ordunun karşısına çıkmaya cesaret edebilir miydi?" sorusunu yönelten Erdoğan, "Bu sene 26 Ağustos kutlamalarında inşallah Malazgirt'teyiz. Nasıl her yıl Çanakkale'ye gidiyorsak, bundan sonra her yıl Malazgirt'teyiz. Malazgirt Ovası'ndan inşallah sesleneceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer ecdadımızın ölçüsü belli olmasaydı Sultan Fatih, dünyanın en muhkem surlarının üzerine atını sürmeye cesaret edebilir miydi? Eğer tek mesele güç dengesi olsaydı, Çanakkale'de yedi düvele karşı meydan okuyabilir miydik? Eğer sadece düşmanı ve arkasındaki güçleri hesap etseydik en zayıf halimizde, en zor zamanımızda İstiklal Harbimizi verebilir miydik? Eğer bu işler sadece silahla, teknolojiyle olsaydı 15 Temmuz'da milletimiz tankların, savaş uçaklarının, helikopterlerin, zırhlıların karşısına yüreğiyle ve çıplak elleriyle çıkabilir miydi? Asıl mesele iman meselesidir." değerlendirmesini yaptı.
İstiklal Marşı'nın "Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın. Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın." dizelerini okuyan Erdoğan, Türk milletinin 15 Temmuz'da göğsünü siper ettiğini belirtti.
"Birikimimiz arttıkça işimiz kolaylaşıyor"
"İnanç öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır. Cesaret, güven Allah'a şükür Türk milleti olarak bizde bunların hepsi de ziyadesiyle mevcut." diyen Erdoğan, kalan eksikleri tamamlamanın ise sadece zaman meselesi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Silahımız mı yok? Yaparız. Uçağımız mı yok? Geliştiririz. Gemimiz mi yok? İnşa ederiz. Yerine konamayacak şeylerin hepsine sahip olduğumuz için inanın bana bunların hepsi kolay. 15 yılda savunma sanayimizin dışa bağımlılığını yüzde 80'den yüzde 40 seviyesine indirdik. Üstelik bu, dışarıdan doğru dürüst hiçbir yardım almadan, tamamen el yordamıyla, tamamen bilek ve zihin gücüyle elde ettiğimiz bir başarıdır. Birikimimiz arttıkça işimiz kolaylaşıyor. Yeter ki biz birbirimize dayanalım, birbirimize inanalım ve birbirimizi Allah için sevelim. Biz 80 milyon, inşallah bir olacağız. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcüsü'yle, Abazası'yla, Boşnağı'yla, Arnavutu'yla bir olacağız ve Yaradan'dan ötürü birbirimizi seveceğiz. Ümmet bilinci budur ve bunu yerine getireceğiz."
Erdoğan, 2019 yılının mart ve kasım ayı için şimdiden hazırlık yapılması gerektiğini dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Rabia" işaretini bir terör örgütünün işareti olarak ifade ettiğini söyleyen Erdoğan, "Bak sana öğreteyim. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İnşallah dersini çalışır. Bunun içinde karşı olunacak bir şey var mı? Yok." dedi.
Notlar
15 Temmuz Demokrasi Meydanı'ndaki toplu açılışta, tören alanında kurulan sistemle, serinlemeleri için vatandaşların üzerine belli aralıklarla gül suyu sıkıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması öncesinde protokoldeki yerinde, yanına gelen çocuklarla sohbet edip fotoğraf çektirdi ve onlara oyuncak verdi.
Tören alanında, "Ömerleriz biz, halistir niyetimiz, demir gibi yüreklerle seninleyiz reis.", "Vatan sevdası mı dedin kördüğüm gibi, hizmet aşkı mı dedin kördüğüm gibi.", "Her adım peşindeyiz koşuyoruz son sürat, mevzu ezan, bayraksa canımız teferruat." yazılı pankartlar dikkati çekti.
Konuşmalar sonrasında Erdoğan, beraberindekilerle yapımı tamamlanan toplu açılış tesislerin açılış kurdelesini kesti.
Erdoğan, kürsüden indikten sonra vatandaşların kendisini yanlarına davet etmesi üzerine kalabalığa doğru gitti.
Burada korumalarından, demir bariyerlerin kilidini açmalarını isteyen Erdoğan, vatandaşlarla uzun süre sohbet etti, onların sorunlarını dinledi. Erdoğan, kalabalıkta bulunan çocuklarla da fotoğraf çektirdi.
Alandaki bir kişi tarafından kendisine Kuran'ı Kerim hediye edilen Erdoğan, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşı karşıya kaldı.
Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle Isparta Valiliğine geçti.
Toplu açılış törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba ile AK Partili milletvekilleri de katıldı.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Isparta'da Toplu Açılış Töreni - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?