İngiltere Büyükelçisi Moore: "Güçlü Bir Türkiye Güçlü Bir Avrupa Demektir"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Emek Göçü Yönetiminin Desteklenmesi Projesi, - İngiltere Büyükelçisi Moore'un konuşması, - Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefi Vladimer Gvaliva'nın konuşması, - Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros'un konuşması, - ÇSGB Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder'in konuşması, Türkiye'de Emek Göçü Yönetiminin Desteklenmesi Projesi-İngiltere Büyükelçisi Moore: "İngiltere'ye göre Avrupa'da iyi bir ekonomi, iyi bir siyaset ve güvenlik için Türkiye çok önemli bir yere sahiptir. Güçlü bir Türkiye güçlü bir Avrupa demektir"-Göç İdaresi Genel Müdürü Toros: "Ne kadar çok yabancıyı kayıt altına alabilir ve tutabilirsek göç yönetimiyle alakalı o kadar başarılı olabileceğimizi düşünüyoruz"ANKARA (AA) – İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, "İngiltere'ye göre Avrupa'da iyi bir ekonomi, iyi bir siyaset ve güvenlik için Türkiye çok önemli bir yere sahiptir. Güçlü bir Türkiye güçlü bir Avrupa demektir. Bu anlamda Türkiye'de güçlü bir göç yönetiminin kurulması hem Türkiye hem Avrupa için çok önemlidir" dedi.Türkiye'de Emek Göçü Yönetiminin Desteklenmesi Projesi'nin açılışı Movenpick Otel'de yapıldı.Uluslararası Göç Örgütü'nün Türk Hükümeti ile yakın işbirliği içinde başlattığı "Türkiye'de Emek Göçü Yönetiminin Desteklenmesi" projesi, düzensiz göç, iş gücü istismarı, kayıt dışı ekonomi ve insan ticaretiyle mücadelede kurumsal kapasiteyi güçlendirmeyi hedefliyor. İngiltere Büyükelçiliği tarafından finanse edilen proje 18 ay sürecek. Projenin diğer paydaşları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü de bulunuyor.Büyükelçi Moore, proje açılışında yaptığı Türkçe konuşmasına 10 Ekim'de Ankara'da yaşanan terör saldırısı nedeniyle başsağlığı dileklerini ileterek başladı.Türk halkının, başta Suriyeliler olmak üzere 2 milyondan fazla kişi için gösterdiği muhteşem cömertliğin takdire şayan olduğunu belirten Moore, Türkiye'nin üstlendiği bu yükü paylaşma noktasında ortak sorumluluğun farkında olarak bir arada olduklarını ifade etti.Moore, İngiltere'nin Türkiye'nin göç ve iltica alanındaki yasal ve kurumsal reformlarını güçlü şekilde desteklediğini vurgulayarak, bu alandaki reformların Avrupa Birliği üyeliği için de oldukça kritik olduğunu anlattı. Büyükelçi Moore, "İngiltere'ye göre Avrupa'da iyi bir ekonomi, iyi bir siyaset ve güvenlik için Türkiye çok önemli bir yere sahiptir. Güçlü bir Türkiye güçlü bir Avrupa demektir. Bu anlamda Türkiye'de güçlü bir göç yönetiminin kurulması hem Türkiye hem Avrupa için çok önemlidir" diye konuştu.Son gelişmelerin de bu ihtiyacı ortaya koyduğunu dile getiren Moore, İngiltere hükümetinin bu amaçla Türkiye'de göç alanında birçok projeyi finanse ettiğini ve sadece bu alanda yaklaşık 4 milyon sterlin harcadığını söyledi.Göç ve emek göçü konularının ayrılmaz bir bütün olduğunu söyleyen Moore, bu alanda ilk olan bu projeyi Türk paydaşlarla çalışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.-"Dünyada neredeyse 1 milyar kişi göçmen"Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefi Vladimer Gvaliva da 18 ay sürecek projenin emek göçü yönetiminde kritik bir rol oynayacağını ve bu işin merkezinde yer alan Türkiye'ye destek vereceğini söyledi.Dünyanın tarihteki en karmaşık göç olgusuyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Gvaliva, neredeyse 1 milyar kişinin göçmen olduğunu ifade etti.Karmaşık göç yapısından Türkiye'nin de zarar gördüğünü dile getiren Gvaliva, bu ülkedeki tek göçmenlerin Suriyeliler olmadığını hatırlattı. Gvaliva, göçün bir de karanlık tarafı olduğunu, bunun da insan ticareti mağdurlarını içerdiğini anlattı.Göçün olumlu taraflarının da olduğuna dikkati çeken Gvaliva, şöyle devam etti: "Göç, ekonomik büyümeyi güçlendiriyor. Tüm göçmenler şüphesiz çok daha iyi bir yaşam istiyor. Bu da emek göçünün özünü oluşturuyor. Emek göçü yeni bir olgu değil, 2. dünya savaşından itibaren göçmen toplulukların Avrupa'da kullanıldığını görüyoruz. İş için ülkeden ülkeye geçiş yapanlar katlanarak arttı. Emek göçü iyi bir şekilde yönetilirse göçmenlerin hem kaynak ülkeleri, hem varış ülkeleri hem de işverenleri için çok iyi bir fırsat yaratabilir. Emek göçü iyi yönetilirse ekonomik açıdan birçok faydaları olacaktır."Göç konusunda ortaklıkların büyük önem taşıdığını belirten Gvaliva, birçok paydaşı bulunan bu projenin de ilgili kurumların kapasitesini güçlendirmeyi, kayıt dışı ekonomi ve insan ticaretiyle mücadeleyi öngördüğünü vurguladı.Projenin emek göçünü 3 ayaklı bir yaklaşımla destekleyeceğini söyleyen Gvaliva, "Önce, Türkiye'nin yasal ve normatif yapısının durum analizi yapılarak teknik bir politika geliştirilecek. İkinci olarak, işgücü göçünde yer alan kişilerin kapasitesinin geliştirilmesi ve son olarak farkındalığın sendika, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla doğrudan çalışarak yapılacak" ifadelerini kullandı.İnsani yardımla ilgili bir azalma yaşandığının altını çizen Gvaliva, bunun da insanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptığı düzensiz göçü beraberinde getirdiğini anlattı.-"Türkiye'deki çalışma izni sistemi Avrupa'dan bile ileride"İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros ise düzensiz göç ve düzenli göç kavramları birlikte değerlendirildiğinde ortaya çıkan en önemli kavramın "emek göçü" olduğunu ifade etti. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun felsefesinin düzenli göçün teşviki olduğunu dile getiren Toros, "Düzenli göçü ne kadar çok teşvik edersek, düzensiz göçle de o kadar çok mücadele etmiş olacağız. Ne kadar çok yabancıyı kayıt altına alabilir ve tutabilirsek göç yönetimiyle alakalı o kadar başarılı olabileceğimizi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.Türkiye'de yeni hazırlanan yabancılara ilişkin kanunda "Çalışma izni aynı zamanda ikamet izni yerine geçer" maddesinin uygulandığı sistemin Avrupa'dan bile daha ileride olduğunu ve düzenli emek göçünü teşvik ettiğini söyledi.-"Her göç bir işgücü olarak görülebilir"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder de nedeni ne olursa olsun insanların bir ülkeden başka bir ülkeye gitmesinin istihdama yönelik sonuçlar ortaya çıkarmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.Bireylerin hayatlarını idame etmek için çalışmak zorunda olması nedeniyle her göçün bir iş gücü olarak görülebileceğini ifade eden Önder, bakanlık olarak çalışma izinlerinin her yıl katlanarak arttığını gözlemlediklerini dile getirdi. Ekonomik nedenli göç dışında bölgede yaşanan savaşlar sonucu Türkiye'nin göç konusunda hedef haline geldiğini anlatan Önder, bu nedenle son yıllarda mevzuat ve istihdam politikasına yönelik çalışmaların artarak devam ettiğine işaret etti. Önder, Türkiye'nin emek göçü yönetim sisteminin gelişmesine katkı sağlanması, düzensiz göçle mücadelenin desteklenmesi, yabancıların kayıtlı istihdamı ve insan hakları odaklı bir emek göçü yönetim sisteminin teşvikine yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi gibi hedefler doğrultusunda bu projeye nisan ayında başlandığını anlattı.