İlker Başbuğ, Altınkum Yazarlar Festivaline Konuk Oldu

Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Bu komployu kuranlar mutlaka ve mutlaka bulunmalı yargı önüne çıkarılmalı ve adil şekilde yargılanmalıdır. Bunun takipçisi olacağız" dedi.

Didim'de devam eden 10. Altınkum Yazarlar Festivali'ne konuk olan Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, okurlarıyla buluştu. Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay'ın eşlik ettiği Başbuğ, alkışlar ve yoğun ilgi arasında Altınkum Yalı Caddesine girdi. Etkinlik öncesinde bir konuşma yapan Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, seçim sürecinde Didim'e onurlu insanlar getireceklerini ifade ettiğini belirterek "Bugün eski Genelkurmay Başkanımızı Didim'de ağırlıyoruz. Kendisini Didim'de ağırlamaktan onur duyuyoruz" dedi.

Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da, Altınkum Yazarlar Festivalinde bulunmaktan onur duyduğunu söyledi. Başbuğ, 6 Ocak 2014 günü Silivri Cezaevinden çıktığını anımsatarak, İstanbul, Ankara, İzmir ve Edremit bölgesinde çeşitli faaliyetlere katıldığını söyledi.

"TÜRK HALKI TSK'YA KARŞI YAPILAN BU KOMPLODAKİ GERÇEKLERİ ÖĞRENMEK İSTİYOR"

Başbuğ, 'Suçlamalar Karşı Gerçekler' kitabının beklenmeyen bir ilgi gördüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Başlangıçta ben bu kadar ilgi olacağını tahmin etmiyordum. Ama bu kadar ilgi neden; birincisi ben İlker Başbuğ olarak bir noktada son yıllarda yaşanan yargı yoluyla TSK'ya karşı yürütülen adeta düşman hukuku olarak yürütülen harekete karşı bu olayın mağdurlarının bir sesi olduk. Temsilcisi olduk bu nedenle bu kitap bana duyulan ve mağdurlara duyulan her şeyden evvel bir sevginin ve güvenin karşıtıdır. Ben öyle görüyorum. Bu kitabın bu noktaya ulaşmasının ikinci nedeni Türk halkı TSK'ya karşı yapılan icra edilen bu komplodaki gerçekleri öğrenmek istiyor. O açıdan mutluyum. Bu yazdığımız kitap son yıllarda yaşatılan haksızlıkların zulmün Türk halkı tarafından anlaşılmasına yardımcı oldu ve büyük katkı sağladı."

"ARKAMIZDA SİZİN DESTEĞİNİZ VE GÜCÜNÜZ OLMASAYDI BİZ BUGÜN BURADA OLMAZDIK"

TSK'daki subaylara yönelik operasyonların aydınlatılması gerektiğini savunan Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti: "İlk gün söylediğimiz gibi eğer bizim arkamızda sizin desteğiniz ve gücünüz olmasaydı biz bugün burada olmazdık. Sizin karşınızda bizi cezaevine tıkan güç dayanamadı. Elbette ilk gün söylediğim sözlerin arkasındayım: Biz kin ve intikam duyguları taşımıyoruz. Ancak bu süreçte insanlar zulüm gördü aileler acı çekti. Tabi bunlardan en önemlisi bu süreçte bir çok arkadaşımız hayatını kaybetti; bunlar Kuddusi Okkır, İlhan Selçuk, Türkan Saylan, Kemal Yavuz, Kaşif Kozinoğlu ve bu süreçte 3 şerefli Türk subayı kendisine yöneltilen iftiralara karşı hayatlarına kıydı. Bu TSK'nın 3 kahraman evladı biraz evvelde söylediğim gibi kendilerine yöneltilen iftiralara karşı hayatlarını kıyarak şeref ve onurlarını gösterdiler. Biri Abdülkerim Kırca diğeri Ali Tatar diğeri Albay Berk Erdin. Cezaevinde bu süreçte Albay Murat Özenalp'i kaybettik. Albay Özenalp'in geride iki çocuğu var Duru ve Batu, bizim bu çocuklara karşı sorumluluğumuz var. Bu komployu kuranlar mutlaka ve mutlaka bulunmalı yargı önüne çıkarılmalı ve adil şekilde yargılanmalı. Bunun takipçisi olacağız. Bu bize düşen görev, hem hayatlarını kaybedenler hem de ailelerine karşı bizim sorumluluğumuzdur."

Başbuğ, Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine atıfta bulunarak "Anayasamıza göre oy vermek Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre bir hak ve görev. Lütfen bu görevinizi yerine getirin" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Başkan Atabay, Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a içerisinde kalemlerin bulunduğu bir şilt hediye etti. Başbuğ, okurlarına kitaplarını imzaladı, onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. - AYDIN