Erzincan'da Altın Madeni Davası: Sedat Cezayirlioğlu ve İsmail Hakkı Atal mahkemeye çıktı

(ERZİNCAN)- Erzincan İliç'te 2022'de altın madeninde siyanür borusunun patlamasının ardından bölgede açıklama yapan Sedat Cezayirlioğlu ve avukat İsmail Hakkı Atal hakkında açılan davanın duruşması yapıldı. İliç'te altın madenine karşı verdiği mücadele ile tanınan Sedat Cezayirlioğlu, mahkeme kararı ile köyüne giremediğini belirterek, "13 Şubat'tan beri 400 yıllık ata topraklarıma, evime, köyüme giremiyorum" dedi.

Anagold Madencilik Anonim Şirketi, bağlı İliç Çöpler Altın Madeni'nde 21 Haziran 2022 tarihinde meydana gelen siyanürlü solüsyon borusunun patlamasının ardından bölgeye giderek açıklama yapan avukat İsmail Hakkı Atal hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla şikayetçi olması üzerine İliç Cumhuriyet Başsavcılığı dava açtı.

İliç'te 13 Şubat'ta meydana gelen liç kaymasının ardından 9 işçi hayatını kaybetmişti. İliç Cumhuriyet Başsavcılığı, halk arasında korku, endişe ve panik yaratmaktan, gerçeğe aykırı bilgi yaymaktan" Sedat Cezayirlioğlu'na da dava açtı.

Atal ve Cezayirlioğlu'nun davasının ilk duruşması bugün İliç Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmanın ardından Sedat Cezayirlioğlu ve İsmail Hakkı Atal'ın avukatı Ziynet Özçelik, İliç adliyesi önünde açıklama yaptı. Özçelik, şunları söyledi:

"Avukat İsmail Hakkı Atal görevi nedeniyle bu açıklamayı yaptı zaten. Soruşturma izni alınmadan dava açıldı. İddianemenin açılması ve Adalet Bakanlığı'ndan izin istenmesi gerektiğini söyledik ancak talebimiz reddedildi. Sedat beyin yaptığı açıklamalar kendisinin hak arayıcısı olarak hak ihlallerine uğradığı ve buna ilişkin açıklamalarının suça konu edildiğini, dolayısıyla ortada suç bulunmadığını hala 15 günde bir imza vermek ve madene 3 kilometreden daha fazla yaklaşmama kararı nedeniyle köydeki evine 8 aydır gidemediğini ve bunu kaldırılması gerektiğini istedik ne yazık ki bunun da devamına karar verildi."

"Evime, köyüme giremiyorum"

Cezayirlioğlu ise mahkeme kararı nedeniyle maden ocağının yanında bulunan köyüne gidemediğini belirterek, "13 Şubat'tan beri 400 yıllık ata topraklarıma, evime, köyüme giremiyorum. Bugün duruşmaya çıktım, yine adli kontrolümün devamına karar verildi. Amerikan Coni dostlarımız dört yıldır köyümde, bahçemde cirit atıyor ben köyüme giremiyorum. Suçlular gibi her ayın 15'inde de imza veriyorum. Allah'ın adaleti şaşmaz, herkes günü geldiğinde hesabını mahkemelerde ödeyecek" dedi.

"Bu maden çökecek diye bas bas bağırdık"

İsmail Hakkı Atal, "Biz 2022 yılından bu yana 'Bu maden patlayacak, bu maden çökecek' diye bas bas bağırdık. Maden 13 Şubat'ta çöktü, 9 işçimiz öldü. Fırat'a kadar bütün Ortadoğu'yu zehirlediler, siyonistlerle iş birliği içerisindeki AKP Türk halkını zehirledi, şimdi 'niye zehirlendiğimizi söylüyorsunuz' diye bizi susturmak için dava açıyorlar" diye konuştu.

Davaların bir sonraki duruşması 20 Kasım'da görülecek.