Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkan Vekili Nükhet Yetiş, Türkiye'nin araştırma fonlaması bakımından dünyadaki en başarılı ülkelerden biri olmaya başladığını belirterek, 'Ama henüz yolun çok başındayız. Başladığımız yer düşük olduğu için artışlar çok hızlı ama vites düşürmeden yola devam etmeliyiz' diye konuştu.
Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı'nın Fikirler Özel Programı'nı yürüten Avrupa Araştırma Konseyi (ERC), büyük bütçemi iki destek programı ile akademik araştırma projelerine fon sağlıyor. Genç ve deneyimli araştırmacılar için çeşitli destekler sunan ERC, yıllık 1 milyar euro bütçesiyle dünyanın ileri gelen araştırma kuruluşları arasında yer alıyor. 2005 yılında kurulan ERC, araştırmacıların bireysel projelerine 5 yıl süreyle 3.5 milyon euroya kadar destek sağlıyor.
ERC İleri Düzey Araştırmacı Desteği Açılış Konferansı, bugün TÜBİTAK'ta gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkan Vekili Nükhet Yetiş, bilim ve teknolojinin bugün geldiği noktaya bakıldığında. ulusal ve uluslararası düzeyde çok önemli başarılar elde etmiş olmanın memnuniyetini yaşadıklarını söyledi. Yetiş, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2005 yılı için yaptığı çalışmaya göre, Ar-Ge'ye harcanan kaynağın gayri safi yurt içi hasılaya oranının ilk defa binde 8'e yükseldiğini kaydederek, bu rakamın 2002 yılında binde 6.7 olduğunu söyledi. 2003-2005 yılları arasında Ar-Ge harcamalarındaki artış oranında Türkiye'nin, Çin ile birlikte dünyada birinci sıraya oturmayı başardığını belirten Yetiş, buna rağmen milli gelirinden Ar-Ge'ye ayırdığı kaynağı en hızlı artıran iki ülkeden biri olmanın asla yeterli olmadığını vurguladı. Yetiş, 'Önümüzdeki dönemde bilim, teknoloji ve yeniliğe en fazla kaynak ayıran ilk 15 ülke arasında olmayı hedeflemekteyiz' dedi.
Ulusal bilim, teknoloji ve yenilik sisteminde, en az mali kaynaklar kadar, hatta çok daha önemli bir diğer unsurun da insan kaynağı olduğuna işaret eden Yetiş, 'Yeterli bilim insanımız olmadan Ar-Ge çalışmalarını sürdürmek mümkün değildir. Gelişmiş ülkelerin bir çoğuna bakıldığında, araştırmacı sayısı yüksek olmakla birlikte, artış oranı ya çok az, ya da durma noktasına gelmiş bulunmaktadır. Türkiye, bu konuda umut vaad eden ülkeler arasındadır' dedi. TÜİK'in 2005 yılı için açıkladığı tam zaman eşdeğer
Ar-Ge personeli sayısının 49 bin ve araştırmacı sayısının ise 39 bin olduğunu belirten Yetiş, 2010 yılı hedefi olan 40 bin araştırmacı sayısının da bugün itibariyle aşıldığını duyurdu. Yetiş, Türkiye'ye bilim insanları için bir cazibe merkezi haline getirme konusundaki çalışmaların da sürdüğünü bildirdi.
Türkiye'nin bilimsel yayın sıralamasında dünyada 19. sırada olduğunu ve artış oranı açısından da tüm ülkeler arasında Çin'den sonra ikinci sırada olduğunu belirten Yetiş, patent sayısı açısından da Türkiye'nin birçok ülkenin önünde olduğunu söyledi.
TÜBİTAK'ın 40 yıldır vermekte olduğu akademik Ar-Ge destekleri ile ilgili rakamlarda son bir kaç yılda büyük bir sıçrama yaşandığını ifade eden Yetiş, '2002 ve 2003 yıllarında yürürlükte olan proje sayısı bin 200'ler civarında iken 2007'de bu rakam 3 bin 600'lere çıkmıştır. Yaklaşık üç misli olan bu artışın ardında da tabi ki temel araştırmaya, akademik Ar-Ge'ye verdiğimiz önem yatmaktadır' dedi.
Temel araştırmanın da en az uygulamalı araştırma kadar önemli ve gerekli olduğuna işaret eden Yetiş, ERC'nin her iki alanda da yapılacak akademik Ar-Ge niteliğindeki çalışmaları, hiçbir öncelik veya konu kısıtı aramaksızın sadece mükemmellik ekseninde değerlendirdiğini ve araştırmacıların bağımsız çalışmalarına imkan veren büyük bütçeli destekler sunduğunu kaydetti. Yetiş, Avrupa Birliği'nin, her bir araştırma projesine 3.5 milyon euroya kadar kaynak sunmasının bir devrim niteliğinde olduğunu belirtti.
PROJELERİMİZDEKİ KALİTE ARTIYOR
Türkiye'nin AB'ye sunduğu projelerin kalitesinde önemli artışlar olduğunu ifade eden Yetiş, 6. Çerçeve Programı kapsamında 49 proji çağrısına Türkiye'den bin 31 başvuru olduğunu bunlardan 175'inin eşik değeri geçtiğini ve 99'unun fonlandığını belirterek, 7. Çerçeve Programı kapsamında yapılan 43 proje çağrısına bin 94 başvuru olduğunu ve bunlardan 394'ünün eşik değeri geçtiğini ve 146'sının fonlandığını kaydetti. Yetiş, 'Yani yüzde 85'lik bir başarı söz konusu. 34 ülkenin ortalama başarı oranı yüzde 6
iken, Türkiye'nin ortalama başarı oranı yüzde 13.3'e çıkmıştır' dedi.
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Yetiş, AB'nin daha önceden olduğu gibi kendi belirlediği konular konusunda proje başvurusu almak yerine, bilim insanlarının kendi istedikleri alanlarda projeler yapmasına karar verdiğini belirterek, bunun için de ERC'nin kurulduğunu söyledi. AB'nin 7. Çerçeve Programı'nın yüzde 15'ini bu alana aktardığını belirten Yetiş, 'Bu 2007 yılı için yılda 300 milyon euro'ya tekabül ediyor. 2013'te de 1.7 milyar euro'ya tekabül ediyor. Yani 50 milyar liralık 7.
Çerçeve Programı projelerinin yüzde 15'inin, ki çok kaba bir hesapla 7.5 milyar eurosunu 7 senelik program için ayırdılar. Ama başlangıçta 300 milyon euroyla başlıyorlar. 2008'de ve sonrasında artacak ve nihayetinde 1.7 milyar euroya kadar çıkacak' dedi.
ERC'nin iki ayrı çağrısı olduğunu belirten Yetiş, genç araştırmacılar için olan çağrıya doktora sonrası 3 ila 8-9 yıl deneyimi olanların başvurabileceğini, 9 yıldan sonrasının kabul edilmediğini açıkladı. Başvuruların Ağustos ayında başlayacağını belirten Yetiş, son tarihin ise yıl sonuna doğru açıklanacağını bildirdi. Yetiş, bu yıl ilk defa, ileri düzeydeki araştırmacılar için de çağrıya çıkıldığını belirterek, burada ise yaş sınırı olmadığını söyledi. Yetiş, 5 yıllık bir proje için proje başına 2.5-3
milyon euro'luk destek verileceğini kaydetti. Yetiş, 'Bizim amacımız, Türkiye'den çok başvuru olması, ve projelerin Türkiye'ye taşınması. Bizim görevimiz TÜBİTAK olarak onlara danışmanlık vermek. Projelerin yazılması, hazırlanması çok zordur ve zaman alır, meramınızı iyi anlatmanız lazım o bilim dalının insanlarına' dedi.
Şu anda Türkiye Hazinesi'nin AB 7. Çerçeve Programına verdiği paranın yüzde 175'inin geri döneceğini belirten Yetiş, verilen katkı paylarının da yüzde 75'inin geri alınacağını söyledi. Araştırmacıların Avrupa'daki merkezlere yönlendirilmelerinin beyin göçüne neden olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine ise Yetiş, 'Bu bir strateji meselesidir. Tam tersi de olabilir, ki şu andaki rakamlar tersi olduğun söylüyor. AB'deki 27 ülkenin 2003-2005 yılları arasında toplam bilim insanı sayısındaki artışa
baktığımızda yüzde 2. Bizim rakamlar ise yüzde 35 olmuş. Bu size bağlı birşey. Evet ihmal ederseniz, ortamı hazırlamazsanız dediğiniz olabilir ama ihmal etmez ve ortamı hazırlarsanız. Türkiye araştırma fonlaması bakımından dünyadaki en başarılı ülkelerden biri olmaya başladı. Ama henüz yolun çok başındayız. Başladığmız yer düşük olduğu için artışlar çok hızlı ama vites düşürmeden yola devam etmeliyiz' diye konuştu.
(MÜG-ÖK-ÖK-Y)
Son Dakika › Güncel › İleri Düzey Araştırmacılara AB Kancası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?