İzmir'de Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Futbol Federasyonu eski Başkanı işadamı Mahmut Özgener ve Ege Ordusu eski komutalarından emekli orgeneral Fikret Küpeli'yi suç örgütü lideri, yönetici veya üyesi gibi gösterip dinledikleri iddia edilen, aralarında Batman eski Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan'ın da bulunduğu 26 tutuksuz sanığın yargılandığı davaya ikinci duruşmayla devam edildi.
İzmir'de yasadışı dinlemelere yönelik olarak 2014 yılı Ağustos ayındaki ilk operasyondan sonra 2015 Ocak ayında ikinci operasyon düzenlendi. Operasyonda 24 kişi serbest bırakılırken; Batman eski Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ile Elağız eski Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı tutuklandı. Ancak bu iki polis müdürü, avukatlarının itirazı üzerine bir hafta sonra serbest bırakıldı. Soruşturmayı yürüten Savcı Okan Bato tarafından, polislere yönelik ikinci operasyonla ilgili iddianame geçen yıl mart ayında hazırlandı, İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
İddianameyi inceleyen mahkeme heyeti, polisler aleyhinde delil bulunmadığı gerekçesiyle kabul etmedi. Bunun üzerine Savcı Bato, bir üst mahkeme olan İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. İddianameyi kabul eden 10'uncu Ağır Ceza Mahkamesi, dosyayı yeniden 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
İddianamede, şüphelilerin, Futbol Fedarasyonu eski Başkanı ve işadamı Mahmut Özgener, Ege Ordusu eski komutanlarından emekli Orgeneral Fikret Küpeli, emekli Tümgenarel Enver Topuz, Ege Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Rafet Saygılı, ünlü model ve dizi oyuncusu Yeliz Öney ile 2 gazeteciyi dinledikleri belirtildi.
'Paralel yapı' üyesi olmakla suçlanan şüphelilerin, çok sayıda hayat kadınını da dinlediği kaydedildi. Daha önce de Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz'ın, mahkemeye organize suç örgütü lideri gibi gösterilip dinlediğinin tespit edildiği kaydedildi.
İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü ikinci duruşmasına, başka bir suçtan tutuklu bulunan İzmir eski İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Taner Aydın ile aralarında Batman eski İl Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan'ın da bulunduğu 10 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından sanıklardan Mustafa Edip Çakmak'ın avukatı Muzaffer Akyol savunma yaptı.
Polislerin yargılandığı davada rapor hazırlayan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başmüfettişi Ramazan Çetin'in görev ve yetki gaspı yaptığını savunan Avukat Akyol, HSYK müfettişlerinin emniyet mensuplarıyla ilgili araştırma, denetleme ya da soruşturma yetkisi olmadığını belirtti. Müvekkiline emniyetteki sorgusunda mahkemede yargılama konusu yapılmayan sorular sorulduğunu da belirten Avukat Akyol, emniyet görevlilerinin yetkilerini aşarak hukuk dışı yollara başvurduğunu ileri sürdü. Soruşturmanın ardından iddianamenin hazırlanarak yargılanmanın başladığını, ancak kendilerine gelinen noktada, hiçbir delil gösterilmediğini de belirten Avukat Muzaffer Aksoy, İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin evrak asıllarının olmaması nedeniyle iddianameyi iade ettiğini, 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin de evrak asıllarını celp etmeden, iade kararını kaldırdığını hatırlattı.
HSYK Başmüfettişliği'ne müzekkere yazılmasını talep ederek yargılamaya konu edilen evrak asıllarının HSYK'dan istenmesini talep etti. Soruşturma savcısı Okan Bato'nun dinlemelerle ilgili yürüttüğü ilk soruşturmada önleme dinmesinin ne olduğunu bilmediğini de iddia eden Avukat Aksoy, "Soruşturma savcısı ikinci soruşturmada önleme dinlemesinin ne olduğunu bilmediğini, yaptığı yazışmalarla ikrar etmiştir" dedi. Yargılanan emniyet mensuplarıyla ilgili haber yapan gazete ve televizyonlarının isimlerinin de iddianame yer aldığına dikkat çeken Avukat Aksoy, "Havuz medyası röportaj teklif etti de biz mi reddettik" diye konuştu.
Halen Şırnak'ta görev yapan ve tutuksuz yargılanan polis memuru İbrahim Öztürk, mahkeme heyetine sanık bölümünde oturan meslektaşlarını göstererek, "Bombalar, hendekler nasıl döşendi derseniz buraya bakmanız yeterli. Bir gecede istihbaratın beynini çürüttüler. 22 Temmuz'dan beri Suruç'tan bu yana 10 meslektaşımı, kardeşimi şehit verdim. 2014'te çözüm sürecinde İstihbarat Şube 4'te 5'te kapısını kapatıp gidiyordu. Orada şehit olanların büyük bölümü şubeden çıkan insanlar. Ben en sevdiğim Yılmaz abimi şehit verdim. Bir gecede istihbaratın beynini çürüttüler. Orada şehit olan kardeşlerim, canını dişine takan arkadaşlarım" diye konuştu. Öztürk bir daha İzmir'e tabut içinde gelip gelmeyeceğini bilmediğini de ifade etti.
Mahkeme Başkanı Hamdi Çiftçi, Öztürk'e bazı bilgi notlarının altındaki imzalarının kendisine ait olup olmadığını, belgeleri göstererek sordu. Öztürk, bazı imzaların kendisine ait olmadığını, bazılarının da imzasına benzediğini söyledi.
Verilen öğle arasınan ardından yeniden başlayan duruşmada diğer sanıkaların da ifadelerienin alınmasına devam ediliyor. - İzmir
Son Dakika › Güncel › İkinci Dalga 'Paralel Yapı' Operasyonunda İkinci Duruşma - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?