Iğdır Ehlibeyt Alimleri Başkanı Veli Beder, İl Müftülüğü tarafından hazırlanan raporla ilgili yetkililerden cevap beklediklerini belirterek, cumhuriyet savcılarının rapor hakkında soruşturma açmasını beklediklerini bildirdi.
Beder, yaptığı yazılı açıklamada, Iğdır Müftülüğü'nün hazırladığı ve Vali Ahmet Pek'in imzaladığı raporu şiddetle kınadıklarını ifade etti.
Başbakanının ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu kişileri bulundukları görevden almalarını isteyen Beder, şunları kaydetti:
"Mezhepsel açıdan hassas bir bölgede birlik ve beraberliğe, Caferiler ve inancına darbe niteliğinde olan ve hakaret içeren bu raporu hazırlayan kişilerin Iğdır'da kalması büyük bir talihsizliktir. Bu asılsız ve fesat dolu raporu, sayın valimizin nasıl imzalayarak İçişleri Bakanlığı'na gönderdiğini merak ediyoruz. Bu raporla ilgili bütün yetkililerden cevap bekliyoruz. Buradan cumhuriyet savcılarını bu iftira dolu, gerçek dışı rapor hakkında soruşturma açmasını bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin asli unsuru olan bizler hiçbir zaman vatan ve milletimize ihanet içerisinde olmadık ve olmayacağız da. Iğdırlı hiçbir Türk, devletine ve milletine karşı kurşun atmayı bırakın taş atanların hatta yan gözle bakanların karşısında bir dev misali durmuştur."
Anayasa'da din ve vicdan hürriyetinin teminat altına alındığına dikkat çeken Beder, "Kanunlar çerçevesinde ifade özgürlüğümüzü kullanacağız. Dini törenler hiçbir zaman izne tabi olmamıştır. Dini törenlerimizi müftülüğün lütfu ve icazetiyle yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Biz yaptığımız işlerde illegal bir metot takip etmedik, etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Muharrem ayında Iğdır'ın bir matem kenti gibi olduğunun altını çizen Beder, şöyle devam etti:
"Hiç kimse İmam Hüseyin'in yasına dil uzatamaz. Bugüne kadar dil uzatanlar nasıl perişan oldular ise bundan sonra da aynısı olacaktır. Hiç şüpheniz olmasın."
"Raporun bir bütün olarak değerlendirilmesi esastır"
Iğdır Müftülüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada da hazırlanan raporun bazı yayın organlarında ve sosyal medyada yer alması, farklı şekilde yorumlanması üzerine bir basın açıklaması yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Buna göre, haberlere konu olan raporun hiçbir yerinde Iğdır halkını terörist ve vatan haini olarak nitelendirebilecek bir ifade yer almamakta olup, raporun bir bütün olarak değerlendirilmesi esastır. Kişiler veya gruplar, bahse konu raporu amacı dışında ve birbirleriyle anlam bütünlüğü sağlayan paragrafları özelleştirerek ve kendi kişisel yorumlarını katarak, topluma farklı şekilde empoze etmeye çalışmışlardır. İddia edilen yorumlar asılsız ve mesnetsizdir. Yine aynı raporda Iğdır'ın etnik yapısının göz önünde bulundurularak, Iğdır halkının hısım ve akrabalık bağlarıyla birlik ve beraberlik içinde yıllardır iç içe yaşadığı ve mezhep olgusunun halkın içinde ayrışmaya ve husumete neden olmadığı da belirtilmektedir."
Müftülük toplumsal faaliyetlerini icra ederken, kentteki bu alanda faaliyet gösteren derneklerle ortaklaşa çalıştığı ve iletişim içinde olduğunun söz konusu raporda vurgulandığı kaydedilen açıklamada, söz konusu raporun lafzı ve ruhu bütün olarak değerlendirildiği takdirde, skandal niteliği taşımayan bir bilgilendirme raporu olduğunun anlaşılacağı vurgulandı.
Açıklamada, "Basında yer alan açıklamalarda, toplumda sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimi, diğer bir kesim aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmenin kamu güvenliği açısından açık bir tehlike oluşturduğu düşünülmektedir" denildi. - Iğdır
Son Dakika › Güncel › Iğdır'da Rapor Tartışması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?