İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Biz en kısa zamanda bu normalleşme ile Suriye halkının kendi kaderini kendisinin tayin edebileceği bir yönetim biçimine kavuşmasını arzu ediyoruz. Ama maalesef görüyoruz ki oradaki mezalim devam ediyor" dedi.
Bakan Güler, Midyat ilçesinde Suriyeli sığınmacıların kaldığı Midyat Konaklama Tesislerini ziyaret ederek, Vali Ahmet Cengiz ve Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl'den kamp hakkında bilgi aldı.
Burada konuşan Güler, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Suriye'deki bu olağan üstü durum, mezalim ve kardeş kavgasının alevlenmesinden itibaren açık kapı sistemi ile kardeşlerine kucak açtığını, bu kapsamda Türkiye'nin bir çok yerinde değişik çadır ve konteynır kentler oluşturulduğunu belirtti.
Şu anda 202 bin kişinin Türkiye'deki çadır ve konteynır kentlerde kaldığını ifade eden Güler, ayrıca 350 bine yakın Suriyeli'nin özellikle bu bölgelerde ve yurdun değişik bölgelerinde ikamet ettiğini bildirdi.
Suriye'de yaşanan zulme uluslararası kamuoyunun sessiz kaldığını hatırlatan Güler, şunları söyledi:
"Uluslararası seviyede bu işe yardımcı olan tek ülke Türkiye. Bunu bir anlamda bizim milletimizin alicenaplığı, devletimizin kardeşlerine kucak açması gibi görüyoruz. Ama bir yandan da uluslararası toplumun bu konudaki duyarsızlığını da maalesef bir kez daha dile getirmek durumundayız. Uluslararası yardım maalesef yeteri kadar gelişememiştir. Ama bizim böyle bir kayıtlamaya bağlı olmaksızın kardeşlerimizi Suriye'deki durum normalleşene kadar burada elbette onlara ensar görevi yapmamız bizim hem insani hem İslami görevimizdir. Uzun yıllar beraberce yaşadığımız aynı değerleri paylaştığımız kardeşlerimiz ile onların kötü gününde bir kader birliği yapıp onları bağrımıza basmamızı bir görev olarak telakki ediyoruz."
- Nusaybin'e de çadır kent
Midyat'ın ardından Nusaybin ilçesinde de çadır kent için çalışmalara başlanıldığını belirten Güler, yaşam şartları itibari ile çok önem verilen hiçbir şey esirgenmeyen, her türlü fedakarlıktan kaçınmadan oluşturulan bir yaşam ortamının bulunduğunu, bunu görmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Güler, Suriye'deki durumun normalleşmesi, orada demokratik bir yönetim biçiminin oluşturulmasının en önemli temennileri olduğunu belirterek, şöyle devam etti.
"Biz en kısa zamanda bu normalleşme ile Suriye halkının kendi kaderini kendisinin tayin edebileceği bir yönetim biçimine kavuşmasını arzu ediyoruz. Ama maalesef görüyoruz ki orada ki mezalim devam ediyor. Yönetim kendi vatandaşlarını maalesef zalimane bir davranış ile öldürüyor, yakıyor, yıkıyor. Maalesef kimyasal silah bile kullanmaktan geri kalmıyor. Bu bir insanlık utancıdır. Ayıbı değildir artık bir insanlık utancıdır. Dünyanın gözleri önünde sergilenen bu mezalime elbette uluslararası bir tepki de gelmiştir."
Kardeşlerini sahipsiz bırakmadıklarını belirten Güler, kapılarının her zaman açık olduğunu, her devletin adil bir yönetime ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Suriyelilerin yanında olduklarını, komşuluk ve kardeşliğin bunu gerektirdiğini aktaran Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uzayan bir süreçte bazı sıkıntılar olabilir. Bunların büyük çoğunluğu Suriye'de yaşanıyor. Sadece burada da değil sınırımızda da binlerce Suriyeli kardeşimizin buradan yaptığımız yardımlar ile sınır boylarında oluşturulan çadırlarda hayatlarını sürdürmelerine de yardımcı oluyoruz. Elbette memleketleri ile ilgili kaygılar taşıyorlar, ama bu zor zamanda onlara bağrımızı açmak, onları aç ve açıkta bırakmamak bizim en iyi görevimizdir. Gönlümüz Suriye'nin tekrar demokratik bir sistem içerisinde kendi kaderlerini tayin edebileceği bir tarza kavuşması. Bizim dileğimiz budur. Allah kimseyi devletsiz, yönetimsiz bırakmasın. Devletin ne kadar önemli olduğunu adil bir yönetimin bir toplum için ne kadar önem atfettiğini işte Suriye'de yaşanan dram ile hepimiz bir kez daha görmüş olduk"
Güler, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir devlet olduğunu, bölgenin ağabeyi konumunda olduklarını dile getirerek, "Devlet buraya büyük çapta hizmet götürüyor. Türkiye çapına baktığımız zaman şu anda 2 milyar doları aşan bir devletin katlandığı bir yük var. Ama biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Biz büyük devletiz. Biz ağabey devletiz bu bölgede. Osmanlının eteğini çektiği coğrafya, eteğini çektiği tarihin yükü de bizim omuzlarımızdadır. Bunun da gereğini yerine getirmek bizim en önemli görevimizdir" diye konuştu.
Kaymakam Bingöl, tesiste 14'ü Süryani olmak üzere 2 bin 986 Suriyeli sığınmacının kaldığını, bayramda 49 kurban kesilerek Suriyelilerin örf ve adetlerine göre dağıtıldığını kaydetti.
Güler, daha sonra Suriyeli vatandaşları çadırlarında ziyaret ederek bayramlarını kutladı. Suriyeli sığınmacılar, yakınlarının Suriye'de kalmasından duydukları endişelerini ve sağlık sorunlarını dile getirerek Güler'den yardım istedi. Süryani Suriyeli sığınmacıları da ziyaret eden Güler, onlarla Süryanice konuşmaya çalıştı.
Suriyeli sığınmacılar da Güler'e sevgi gösterilerinde bulundu.
Son Dakika › Güncel › İçişleri Bakanı Güler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?