İçişleri Bakanı Ala: Ahlak, Ruhumuzun, Nefsimizin Şiiridir

Anadolu Jet'in tarifeli uçağıyla beraberinde milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık ile birlikte saat 09.45'te Erzurum'a gelen İçişleri Bakanı Efkan Ala'yı havalimanında Vali Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Milletvekili Adnan Yılmaz, kamu kurum müdürleri ve partililer karşıladı. Karşılama için kuyruk oluşturanlarla tek tek tokalaşan Bakan Efkan Ala, ardından 20'ye yakın belediyenin katılım sağladığı Palandöken'deki Xanadu Snow White Otelde düzenlenen Tarihi Kentler Birliği (TKB) Doğu Anadolu Bölge Toplantısına katıldı. Erzurum eski valisi olan, şimdiki Şanlıurfa Belediye Başkanı Celalettin Güvenç'in de katıldığı toplantıda konuyla ilgili tanıtım filmleri gösterildi.

TARİHİ KURTARMA SAVAŞI

İçişleri Bakanı Efkan Ala, şehirlerin insanlara emanet olduğunu onları en iyi şekilde korumanın da insanlara düştüğünü bildirdi. Sokak, cadde ve binaların yapılabileceğini ancak şehirlerin sonradan inşa edilemeyeceğini anlatan Bakan Efkan Ala, "2000 yıllık bir şehri inşa etmek için o kadar zaman gerekir. Allah muhafaza Ulu Camide bir taşa bir şey olsa, o taşı şimdiki usta yerine koyacaktır. 1000 yıl önceki taşın şakırtılarını orada duyabilir, o ustanın dokunuşlarını hissedebilir miyim tekrar? Sadece şimdiki ustanın çabasını orada görebilirim. Tüm insanlığa ait olan tarihi, herşeyimizi ortaya koyarak korumak zorundayız. Tarih çok savaşlar gördü. Büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki bir savaş daha başlamıştır. O da tarihi kurtarma savaşıdır" diye konuştu.

ETİK YERİNE AHLAK KURALLARI KULLANILMALI

Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Yavi beldesinde 25 Ekim 1993 günü PKK tarafından öldürülen 35 masum insanı rahmetle anan İçişleri Bakanı Efkan Ala, daha sonra beraberindekilerle birlikte Mülki İdare Amirleri ve ilçe belediye başkanları etik liderlik seminerine katıldı.

Çevre illerden vali, kaymakam ve belediye başkanlarının da hazır bulunduğu toplantıda Bakan Efkan Ala kamu görevlilerinin kanun, mevzuat ve kuralların çizdiği sınırlar içinde hareket ettiğini anımsattı. Kamu bürokrasisinin, mevzuatın açıklarını bulmakta mahir olduğuna işaret eden Efkan Ala, insanlığın kadim geleneğinin sarsılmaz ahlak kuralları oluşturarak düzeni sağladığını bildirdi. 'Etik' yerine daha derin ve kapsamlı olan 'ahlak kuralları'nın kullanılması gerektiğine dikkati çeken Efkan Ala, şunları söyledi:

"TOPLUMDA YÜKSELMİŞSENİZ, AYIPLARINIZ DAHA FAZLA GÖZÜKÜR"

"Eğer bir toplumun önüne geçmişseniz ya da o toplum size 'buyurun' demişse, dikkat ediniz yükseldikçe veya öne geçtikte ayıplarınız daha fazla gözükür. ve ruhunuzu, vicdanınızı örtecek olan maddi kurallardan çok ahlak kurallarıdır. Ahlak ruhun elbisesedir. Kamu görevi yapanlar bir yerden ayrılınca onun ahlaka dair hikayeleri anlatılır. Toplum en çok ona dikkat eder. Onun yaptırımı ayıplamadır. Olumlu yaptırımı da övmedir. Bizim milletemiz kadirşinastır. Böyle bir toplum içinde necip milletemize hizmet ediyor olmak önemli bir ayrılacalıktır. Onun arzu ettiği ahlak kurallarına göre davranmak önemli bir adamlık meselesidir. Toplumun ayıplamasına yönelik bir hata yapılmışsa orada bulunmak, işi yürütmek zor hale gelir. Hem kendiniz işi yürüterek hem de sizinle beraber talimatlarınızla görev yapan memurların çalışanların etik kurallara uymalarını sağlamak sizin görevinizidir. Sizin bakacağınız iki temel kural var. Birincisi kanunlar, mevzuat. Yönetmelikler düzenlemeler. Bunlara müfettişler, sizi atayacak olanlar bakacak. Ama sizin de bizim de kesinlikle her bir kuralına dikkat edeceğimiz ahlak kuralları var. Binlerce yıllık geleneğin adıdır. Ahlak kuralları, ahlak, ruhumuzun, nefsimizin şiiridir. Nasıl ki bir şiirde hecedeki sapma ahengi bozarsa, ahlak söz konusu olursa, küçük bir sapma ilgiyi algıyı tarumar eder. Bu disiplin hukukuna benzemez. Müfettiş amir cezalandırmasına benzemez. Toplum o küçük hatayı bile artık telafi edelimez bir olumsuzluk olarak not etmiştir. Ondan kurtulmak, yerine getirirseniz bile çok zor olur. O iz hep kalır."