İbrahim Kaboğlu: "Bu Yasa Heteroklit Bir Torba Yasa Niteliği Taşıyor.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, TBMM'de torba kanun teklifiyle ilgili "Homojen nitelikle torba yasalar yapılabilir ama 27. dönemde çoğunlukta heterojen olan torba yasa yapılmış bulunuyor. Bu yasa heterojen olmayı da geçiyor heteroklit bir torba yasa niteliği taşıyor. Tıpkı cemevleri konusunun hiç ilgisi olmayan bir torba yasa önerisine tıkıştırdığınız gibi. Örneğin zeytin ağaçlarının kesilmesi ile OHAL KHK'ler yoluyla işlerinden edilen kişiler. Çok düşündüm bu ikisi arasında bir bağlantı kurulabilir mi dedim? Bu metnin geri çekilerek ilgili komisyonun uzmanlık alanına saygı gereği komisyonlarına gönderilmelidir" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, TBMM'de Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda bugün; AKP'nin zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasını da içeren "Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" görüşmelerinde konuştu. Kaboğlu, şunları söyledi:

"Üç eksik var en başta, birincisi eksik; anayasa uygunluk incelemesinin yapılmamış olması. Bizim komisyonunuz Sayın Tarhan'ın sözcüsü olduğu komisyonunuz 'Anayasaya aykırılık raporunu' ortak imzayla sizin başkanlığınıza sunmak üzere. Yani tetkik yapıldı, içtüzüğün gereği olarak tetkik yazılı olarak yapılır, gerekçe olarak yapılır, 18 sayfadan oluşan bu tektik CHP'nin görüş olarak yapılmış bulunuyor. Biz bunu yaptık ama ikinci ve üçüncüsünü biz yapamazdık. Nedir ikincisi, yasa etki analizidir. Yasanın etki analizi yapılmamış. Şöyle ki bu torba yasa 8 kanunda 12 maddede değişiklik yapıyor. Bu 8 kanunda aslında yapılan değişiklikler bununla sınırlı değil. Yalnızca 27. Yasama Dönemi'nde bu yasanın değişiklik yaptığı kanunlarda bir veya birden çok kez değişiklik yapılmış. Maden kanunda 4 kez, özelleştirme uygulamaları hakkında 1 kez, Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nda 4 kez, İş Kanunu'nda 5 kez, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda tam 17 kez…Şimdi bir yasama döneminde onlarca değişiklik yapılıyorsa demek ki çok ciddi sorunlar var.

Diyebilirsiniz ki; 'Bu sorun bakanlar kurulunun mevcut olmayışından kaynaklanıyor. Bu sorun hükümet olmadığı için böyle bir sorun doğuyor.' Çünkü eğer hükümet olsaydı, bakanlar kurulu olsaydı parlamenter rejimde olduğu gibi bu yasa tasarısı olarak gelecekti ve bakanlar arasında dayanışma ve eşgüdüm nedeniyle hangi yasalarda değişiklik yapılırdı, hangi yasada değişiklik öneriliyor bütün bunlardan farklı bakanların haberdar olması söz konusu olacaktı. Ama bu böyle olmadığı için yasama etki analizi bile yapılmadan gündeme geliyor.

Bir üçüncü nokta ise; çevresel etki analizinin yapılmamış olması. Oysa zeytinlikler ve limanlar tamamen ülkesel alanlardır özellikle zeytinlikler ve bunların çevresel etki analizlerinin yapılmış olması gerekir. Demek ki bu üç eksiklik birlikte değerlendirildiği zaman bu torba yasanın geri çekilmesini gerektiren haklı nedenlerdir.

Homojen nitelikle torba yasalar yapılabilir ama 27. dönemde çoğunlukta heterojen olan torba yasa yapılmış bulunuyor. Bu yasa heterojen olmayı da geçiyor heteroklit bir torba yasa niteliği taşıyor. Tıpkı cemevleri konusunun hiç ilgisi olmayan bir torba yasa önerisine tıkıştırdığınız gibi. Örneğin zeytin ağaçlarının kesilmesi ile OHAL KHK'ler yoluyla işlerinden edilen kişiler. Çok düşündüm bu ikisi arasında bir bağlantı kurulabilir mi dedim? Bu metnin geri çekilerek ilgili komisyonun uzmanlık alanına saygı gereği komisyonlarına gönderilmelidir. Burada üç madde var ki; limanlar, zeytinlikler, KHK'zedeler konusu…Mutlaka geri çekilip bunların ayıklanması gerekiyor.

Maden faaliyetleri sırasında karşılaştığımız büyük felaketler ve cinayetlere de değinmekte fayda var. En son Amasra'da gördük, aslında bu alanda etkili bir biçimde düzenlememiş olmamamızdan, denetim sistemi kurmamış olmamızdan, ihmallerden kaynaklanmaktadır. Burada sorun sadece zeytinlik alanlarını yok ederek ekosistemi bozmak değil aynı zamanda etkili düzenleme yapmadan, denetim sistemini işletmeden, yaptırım mekanizmasını uygulamaya geçirmeden maden faaliyetlerine izin verici sonuçlar doğuracağından bu şekilde felaketleri de beraberinde getirecektir. Cumhur İttifakı'nı oluşturan her iki parti vekilleri zaman zaman laf attılar bana; 'Kaboğlunu dinlersek buradan yasa geçiremeyiz.' Hayır Kaboğlu'nu dinlerseniz buradan nitelikli yasa geçirirsiniz.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu neden kuruldu? Komisyon 2 yıllığına kuruldu. Şimdi uzatmıyoruz dosyalarını kurumlarına gönderiyoruz. Biz hukuk devleti olacak mıyız olmayacak mıyız? Anayasa Mahkemesi'nin kararı var, ağır ceza mahkemelerinin kararları var, komisyon diyor ki; 'Ben bu kararlara uymak zorunda değilim.'