Eski şoförden bomba itiraf: İBB'nin parasıyla televizyon kanalı satın alındı - Son Dakika
Güncel

Eski şoförden bomba itiraf: İBB'nin parasıyla televizyon kanalı satın alındı

Eski şoförden bomba itiraf: İBB\'nin parasıyla televizyon kanalı satın alındı
05.06.2025 16:22

İBB soruşturmasında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olan Hüseyin Köksal'ın şoförü Servet Yıldırım, Olay TV'nin Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla Köksal üzerinden satın alınması için 2.5 milyon Euro'ya anlaşıldığını ve finansmanın Fatih Keleş tarafından İBB üzerinden sağlandığını öne sürdü. Yıldırım, kanalın sahibi Cavit Çağlar'ın daha sonra satıştan vazgeçtiğini kaydetti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında 'suç örgütü yöneticisi olmak', 'suç örgütüne üye olmak', 'irtikap', 'rüşvet', 'nitelikli dolandırıcılık', 'kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek' ve 'ihaleye fesat karıştırmak' suçlarından yürütülen 'yolsuzluk' soruşturması sürüyor.

İTİRAFÇI ŞOFÖRÜN SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

İstanbul'da güvenlik kameraları kapatılan bir otelde İmamoğlu ile görüşen tutuklu şüpheli Hüseyin Köksal'ın şoförü olan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade verdikten sonra tahliye edilen şüpheli Servet Yıldırım'ın savcılığa verdiği ifadeye ulaşıldı.

Eski şoförden bomba itiraf: İBB'nin parasıyla televizyon kanalı satın alındı
Hüseyin Köksal

"KÜLTÜR AŞ'NİN PARASIYLA TELEVİZYON KANALI ALINDI"

Köksal'ın 15 yıl şoförlüğünü yaptığını ifade eden Yıldırım, eski patronu Köksal ile İmamoğlu'nun yaklaşık 20 yıldır tanıştığını aktardı. Yıldırım ifadesinde, Olay TV'nin satın alınma süreciyle ilgili bazı bilgiler verip, kanalın sahibinin Cavit Çağlar olduğunu belirterek, "Köksal, İmamoğlu'nun talimatıyla Olay TV isimli kanalı Cavit Çağlar'dan almak istedi. Satın alımla ilgili finansmanı İmamoğlu sağlayacaktı. Cavit Çağlar ile Hüseyin Köksal, Olay TV'nin satın alınması hususunda 2,5 milyon Euro'ya anlaştılar. Satın alma ve televizyonun kuruluş aşamasındaki tüm süreçle ilgili finansmanı İmamoğlu'nun talimatıyla Fatih Keleş (şüpheli), İBB üzerinden sağladı. Olay TV satın alınırken, Kültür AŞ'nin parasıyla satın alındı. Bu dönemde Kültür AŞ'nin genel müdürü (şüpheli) Serdar Taşkın'dı. Yaşanan tüm süreci Serdar Taşkın da bilmektedir." dedi.

"1 MİLYON 200 BİN EURO'YA PLAZADAN KAT"

Yıldırım, o süreçte kanalın merkezinin Bursa'da olduğunu kaydederek, "Çağlar ile Köksal satın alma konusunda anlaştıklarında, İmamoğlu Olay TV'nin merkezini BAB Plaza'ya taşımak istedi. Bunun üzerine plazanın birinci katı soy ismini bilmediğim, ismini İsmail olarak bildiğim emlakçıdan 1 milyon 200 bin Euro'ya satın alındı. Plazanın birinci katının parası da İmamoğlu'nun talimatıyla Kültür AŞ'nin bütçesinden sağlandı. Bu parayı da Keleş, İmamoğlu'nun talimatıyla Köksal'a verdi. Köksal da söz konusu parayı emlakçıya ödedi. Bahsettiğim para transferleri Köksal'ın hesaplarında görünür." ifadelerini kullandı.

Eski şoförden bomba itiraf: İBB'nin parasıyla televizyon kanalı satın alındı
Fatih Keleş

"TEÇHİZATLARA DA 2 MİLYON EURO HARCANDI"

Plazanın birinci katının satın alınmasının ardından, televizyon kanalının yayın yapabilmesi için son model tüm teçhizatlarla donatıldığını anlatan Yıldırım, bunun için 2 milyon Euro harcandığını tahmin ettiğini, bu finansmanın da İmamoğlu'nun talimatıyla Kültür AŞ üzerinden Keleş aracılığıyla yapıldığını iddia etti.

"PARALARI ÇANTALARLA PARÇA PARÇA GÖTÜRDÜK"

Yıldırım, teçhizat işlemlerinin tamamlanmasının ardından kanalın Kağıthane'deki plazaya taşındığını belirterek, "Olay TV, Kağıthane'de yayına başladıktan sonra Çağlar, Köksal'ın yanına gelerek kanalın devrini yapamayacağını söyledi. Bunun üzerine Olay TV'nin satışı konusunda anlaşılan 2,5 milyon Euro, Çağlar tarafından Köksal'a iade edildi." dedi. Köksal'ın Olay TV'yi satın alırken 2,5 milyon Euro'nun bir kısmını elden Çağlar'a ödediğini ifade eden Yıldırım, "Keleş, parayı nakit olarak Köksal'a getirdi. Köksal da elden ödediği paraları bizzat kendisi, Çağlar'a Levent'teki ofisinde teslim etti. Bu esnada Köksal'ın şoförlüğünü yapıyordum. Paralar Çağlar'a tek seferde gitmedi, parça parça çantalarla gitti. Köksal'ın, Çağlar'a toplamda nakit olarak ne kadar para götürdüğünü bilmiyorum. Paralar çantalarla arabanın bagajına konulurdu. Ben de Köksal'ın şoförlüğünü yapardım ve paraları bu şekilde götürürdük." şeklinde konuştu.

Eski şoförden bomba itiraf: İBB'nin parasıyla televizyon kanalı satın alındı
Cavit Çağlar

"GERÇEK SAHİBİ İMAMOĞLU"

Yıldırım, Olay TV'nin devri gerçekleşmeyince plazadaki yerin Tarih TV'ye devredildiğini belirterek, "Tarih TV, şu an bu binada faaliyetlerine devam etmektedir. Bildiğim kadarıyla Tarih TV'nin devir karşılığında 4,5 milyon Euro alındı. Hatırladığım kadarıyla bu para resmi olarak alındı. Buradan gelen 4,5 milyon Euro'ya Beyoğlu'nda bulunan S. adlı firmaya ait tarihi bina İmamoğlu'nun talimatıyla Carsal firması (soruşturmada el konulan firma) üzerine alındı. Carsal firması Köksal'ın üzerinedir fakat gerçekte İmamoğlu'nundur." dedi.

"İMAMOĞLU'NUN TALİMATIYLA MEDYA VE REKLAM İŞLERİNE GİRDİ"

Reklam ihalelerin alınması amacıyla kurulan şirketlerle ilgili de bazı bilgiler veren Yıldırım, Köksal'ın gerçek işinin tekstil olduğunu ve İmamoğlu'nun talimatıyla medya ve reklam işine girdiğini söyledi.

Yıldırım, şunları kaydetti: "Medya işine girince İmamoğlu, Köksal'a 'Medya işine girdiğinden dolayı hükümet tarafından sana baskı gelir. Tekstil işinde kredi kullanamazsın. Bu sebeple sana iki reklam şirketi kuralım. Bu şirketler üzerinden belediyedeki reklam ihalelerine girersin.' dedi. Köksal, Advertcity ve Urbanmedia (soruşturmada el konulan şirketler) isimli şirketleri kurdu. Ancak Hüseyin Köksal şirketleri amcasının oğlu Ahmet Köksal'ın (şüpheli) üzerine kurdu. Ahmet Köksal'ın ortağı da Murat Kapki'dir (şüpheli). Şirketler kurulur kurulmaz İBB'nin reklam ihaleleri bu şirketlere verildi. Üst geçit reklam ihalelerinin tamamını bu şirketler alıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam iki şirketin yıllık cirosu 1,5 milyar liraydı. Olay TV'nin devir işi olmayınca İmamoğlu, Köksal'ı çağırarak medya işinin gerçekleşmemesi sebebiyle artık hükümetle bir tehlike kalmadığını, kurulan reklam şirketlerinden gelen paranın yüzde 60'ının İmamoğlu'na, yüzde 20'sinin Kapki'ye, yüzde 20'sinin ise Hüseyin Köksal'a ait olduğunu söylemiş."

"ŞİRKETLERDEN GELEN PARALAR 30-40 GÜN ARA İLE PAYLAŞILIYORDU"

Yıldırım, "Reklam ihalelerinin alınması amacıyla kurulan şirketlerden gelen paralar 30-40 gün arayla paylaşılıyordu. Bu paylaşım genelde nakit olarak yapılmaktaydı. İmamoğlu'nun payına düşen kısmın tamamı şirketine gönderilmezdi, şirketlerindeki ihtiyaç durumlarına göre, Tuncay Yılmaz (şüpheli) kullanmaları gereken miktarı ya bizden kendi şirketlerinin şoförleri aracılığıyla alırdı ya da biz şirketten birisi aracılığıyla gönderirdik. Reklam işinden gelen parayı Ahmet Köksal, Hüseyin Köksal'ın Beylikdüzü'nde bulunan ofisine nakit olarak getiriyordu." ifadelerini kullandı.

"VALİZLERLE BİZZAT BEN PARA GÖTÜRÜP TESLİM ETTİM"

Kendisi işten ayrılmadan önce reklam işinden gelen paranın Laleli'de bulunan B.Ö'ye ait döviz bürosuna gittiğini anlatan Yıldırım, "Parayı, döviz bürosunun kuryesi Ahmet Köksal'dan nakit alıp döviz bürosuna götürüyordu. Lira olarak döviz bürosuna giden para dolara çevrilip Hüseyin Köksal'ın Beylikdüzü'nde bulunan ofisine gönderiliyordu. Hüseyin Köksal'ın ofisine döviz cinsi paraları kuryeler getiriyordu. Bu paralar Hüseyin Köksal'ın ofisinde çelik kasalarda muhafaza ediliyordu. Paraya ihtiyaç olduğunda İmamoğlu İnşaat'ın Genel Müdürü Yılmaz, Hüseyin Köksal'ı arıyordu. Bunun üzerine çelik kasada muhafaza edilen döviz cinsi paralar nakit olarak valizlerle Yılmaz'a götürülüyordu. Hüseyin Köksal'ın talimatı üzerine 5-6 defa da Yılmaz'a valizlerle bizzat ben para götürüp teslim ettim. Bu süre içerisinde Zafer Keleş (şüpheli) de Hüseyin Köksal'ın ofisine birçok kez yüklü miktarda para getirdi. Birçoğunda farklı arabayla gelmişti. Her seferinde yaklaşık 8-10 valiz para getirilmekteydi. Zafer Keleş'in getirdiği paraları Fatih Keleş (şüpheli) gönderiyordu. Fatih Keleş Spor AŞ'nin Genel Müdürü'dür. Spor AŞ'den Hüseyin Köksal'ın ofisine gelen paralar da lazım oldukça İmamoğlu İnşaat'a götürülüyordu. Bazen de Yılmaz, İmamoğlu İnşaat'ta şoför olarak çalışan şahısları gönderip Hüseyin Köksal'ın ofisinden para aldırıyordu." dedi.

Eski şoförden bomba itiraf: İBB'nin parasıyla televizyon kanalı satın alındı
Tuncay Yılmaz

"TOPLANTILARDA HANGİ İHALENİN KİME VERİLECEĞİ, PARALARIN NASIL GERİ ALINACAĞI KONUŞULURDU"

Yıldırım, Hüseyin Köksal'ın Beşiktaş'ta bulunan bir otelde oda kiraladığını ve burayı ofis olarak kullandığını ifade ederek, "Bu ofiste Hüseyin Köksal, Murat Ongun (şüpheli), Emrah Bağdatlı (firari şüpheli), Ahmet Köksal haftanın 3 günü toplanırlardı. Bu toplantılarda hangi ihalenin hangi bedelle kime verileceği, paraların nasıl geri alınacağı konuşulurdu. Odada durmamı istemezlerdi. Buraya hiçbir zaman para gelmezdi. İmamoğlu'nun talimatıyla isimlerini saydığım kişiler toplanıp bahsettiğim konuları görüşürlerdi." diye konuştu.

"ÇANTANIN İÇİ DOLAR VE EURO DOLUYDU"

İmamoğlu'nun belediye başkanı seçildiğinde Kültür AŞ'ye Serdal Taşkın'ı atadığını, kendisinin Hüseyin Köksal'ın Taşkın'ı ziyaret etmesi sebebiyle Taşkın'ın şoförü O.C. ile tanıştığını anlattı. Yıldırım, "O.C. bana Taşkın'ın Kültür AŞ'ye ait paraları evine götürdüğünü, hatta bir kısmını O.C'nin hesabına yatırdığını, kendisine külçe altın aldırıp Nişantaşı'nda bulunan bankalardaki kiralık kasalara yatırdığını anlatırdı. Ben de kendisine, 'Senin hesabına yatırdığı parayı çek götür, savcılığa ver.' dedim. Hüseyin Köksal ile Taşkın aynı bölgede oturduklarından Taşkın bazen Hüseyin Köksal'ı arayıp 'Eve birlikte gidelim.' derdi. Bizim araba milletvekili tahsisli (CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat'a tahsis edilen araç) olduğundan çakar vardı. Bu sebeple Taşkın bizimle gelmek isterdi. Serdar Taşkın, bizimle geldiğinde şoförünün anlattığı gibi yanında sürekli çanta vardı. Bir gün benzinliğe girdiğimizde Taşkın ve Hüseyin Keskin tuvalete gitti. Bu esnada merak edip Taşkın'ın çantasını açtım. Çantanın içi dolar ve Euro doluydu. Bu paranın Kültür AŞ'nin parası olduğunu düşünüyorum. O.C, Taşkın'ın iki villa alıp bu villaları Z.S'nin üzerine yaptığını söylerdi." dedi.

"KURULTAY'DA ÜYELERE PARA DAĞITILMIŞ, KİPTAŞ'TAN EV VERİLMİŞ"

İfadesinde CHP Kurultayında para dağıldığı iddialarına değinen Yıldırım, "Kurultay'da para dağıtımına ilişkin görgüye dayalı bir bilgim yoktur. Ancak Ongun'un şoförü, soy ismini bilmediğim Kadir adlı şahıstan duyduğum kadarıyla Kurultay'da üyelere para dağıtılmış, KİPTAŞ'tan ev verildiğinden bahsetmişti." ifadelerini kullandı.

Eski şoförden bomba itiraf: İBB'nin parasıyla televizyon kanalı satın alındı
Emrah Bağdatlı

"EMRAH BAĞDATLI, FATİH KELEŞ'TEN TÜM PARANIN TOPLANDIĞI ESAS KİŞİDİR"

Yıldırım, ifadesini şu şekilde sürdürdü: "Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan yapı çok karmaşık bir ilişki şeklindeydi. Bu yapının başındakiler birbirlerinin işlerine karışmazlardı. Hüseyin Köksal'ın bir yakınlığı olmaması nedeniyle Ertan Yıldız (şüpheli) hakkında bir bilgim olmamakla beraber medya alanındaki işleri Murat Ongun'un altında Emrah Bağdatlı dizayn etmekteydi. Bağdatlı aynı zamanda Hüseyin Köksal'ın da eski bir arkadaşıdır. Bu şahıs birçok firmalar kurarak ihaleler aldırmış, aldırdığı ihaleleri sahte (naylon) faturalar suretiyle dışarıya çıkartıyordu. Fatih Keleş'ten sonra tüm paranın toplandığı esas kişidir. Boğaziçi İmar'da temin edilen usulsüz paralar da bu şahsa gitmekteydi. Boğaziçi İmar'da onun bilgisi olmadan hiçbir işlem yapılamazdı. Bu paraları hem şirketlerinde, kişisel zenginleşmelerinde hem de kurdukları yapının devamı için kullanırlardı."

"İMAMOĞLU'NUN AVUKATI OPERASYONDAN 1 HAFTA ÖNCE BENİ ARADI"

İfadesinde Yıldırım, "Cumhuriyet Başsavcılığınızca operasyon yapılmadan yaklaşık 1 hafta önce avukat Mehmet Pehlivan (İmamoğlu'nun avukatı) beni arayarak, 'Seni ifadeye çağırabilirler, senden dik durmanı istiyorum. Bunu ailen ve çocukların için yapacaksın, benim için değil.' şeklinde tehditvari bir konuşma gerçekleştirmiştir. Bugüne kadar hem ilk ifademde hem de cezaevinde bulunduğum süreç içerisinde bildiklerimi Cumhuriyet Başsavcılığınıza anlatmak için niyetlenmiş olsam da ceza infaz kurumunda avukatlar tarafından ciddi gözetim altına tutularak ifade vermemizin engellenmesi nedeniyle bu ana kadar ifade veremedim. Bana rızam dışında atanan avukatı değiştirmek istediğimi beyan ettiğimde de böyle bir şeyin mümkün olmadığını ilettiler." şeklinde konuştu.

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (16)

  • Cem Suulker:
    Neden sadece gizli tanık veya itirafçı adı altındaki kişilerin ifadelerini yayınlıyorsunuz, ve nasıl ulaşabiliyorsunuz anlamıyorum, ayrıca savunma ifadelerini de yayınlarsanız o zaman tarafsız basın olursunuz işte.. 88 65 Yanıtla
    Mesut Vatansever:
    Ooooo iktidar için böyle konuşmuyordunuz linççiler 18 7
  • Sk 06:
    normal akp Türkiyesi çaycı holding sahibi sekreter restaurantlar açıyor 63 47 Yanıtla
    Mesut Vatansever:
    Yuh ya, Chp yi böyle savunmanız normal ama, hırsızı kim savunur??!! 21 7
  • mehmet:
    Nasıl oluyorsa ifade verenler hepsi serbest kalıyor neler vaat ettiler yatlar katlar çiftlikler paralar pullar bunlar zamanı geldi mi ortaya çıkacağını bilmiyor musunuz nereye kaçacaksınız o zaman 66 36 Yanıtla
  • mustafa kemal ünal:
    2.5 milyonu sen almış olmayasın 71 22 Yanıtla
  • Omer Kendi:
    adam akilli durust bir parti yok hepsi les 63 11 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement