Hüseyin Çelik Kalıcı Olan İnsanların Vicdanına, Gönüllerine Girebilenlerdir

Tevfik İleri'yi anma etkinlikleri kapsamında düzenlenen sempozyumda konuşan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik, mevkiler, makamlar, rütbeler olduğu sürece insanların önemli olduğunu belirterek, 'Bunlar geçtikten sonra önem diye bir şey kalmaz. Kalıcı olanlar insanların vicdanında yer bırakanlardır, insanların gönlüne girebilenlerdir, arkalarında eser bırakanlardırdedi. Rize Valiliği ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin, Milli Eğitim eski Bakanı Ahmet Tevfik İleri'yi anma etkinlikleri kapsamında düzenlediği sempozyuma Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, AK Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik, Rize Valisi Nurullah Çakır, Kültür ve Turizm eski Bakanı İsmail Kahraman, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Ahmet Tevfik İleri'nin kızı Cahide Aksoy ve oğlu Cahit İleri ile öğrenciler katıldı. İsmail Kahraman Kütür Merkezi'nde düzenlenen sempozyum öncesi Soma faciasında ölenler için saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

HÜSEYİN ÇELİK BİR İNSAN HEM ÖNEMLİ HEM DEĞERLİ OLABİLİR

Sempozyumda konuşan AK Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik, insanların mevki ve makamları işgal ettiği sürece önemli olduğuna değindi ve şunları söylediKoç ve Sabancı kadar zengin olursanız yine önemli olursunuz. Hanlarınız, hamamlarınız varsa, apoletleriniz varsa, rütbeniz, mevkiiniz, makamınız varsa siz önemli insan olursuz. Ama bunlar geçtikten sonra önem diye bir şey kalmaz. Kalıcı olanlar, insanların gönlüne girebilenlerdir, arkalarında eser bırakanlardır. Değerli insanlar yaşadıkları zamanın ve zeminin merhametsizliğine uğrasalar bile, onları anlayan insanlar olmasa bile, mağdur edilseler bile, zindanlara kapatılsalar bile, onlar bu alemden göçüp gitseler bile gömülen bir hazine gibi, define gibi her zaman tazeliklerini ve değerlerini muhafaza ederler. Bir insan hem önemli hem değerli olabilir mi Elbette olabilir. Eskiler buna nurun ala nur derler. Bir insan başbakandır, önemli bir makamdır. Ama Recep Tayyip Erdoğan gibi değerlidir. Bir insan Cumhurbaşkanıdır ve önemli bir konumdadır. Ama Abdullah Gül gibi değerli olur.ö

'DARBEYİ YAPANLARI LANETLE YAD EDİYORUMö

Sokrates'in hayatından bir örnek anlatarak konuşmasını sürdüren Çelik şunları söyledi

'Sokrates eşine, 'Niye ağlıyorsun' diye soruyor. Eşi de, 'Seni haksız yere idam ediyorlar( diyor. Sokrates, 'İyi ya hanım, beni haklı yere öldürseler daha mı iyi olur Sen bir suçlunun karısı olmak ister miydin' diyor. Sokrates'i ölüme mahkum eden 501 kişilik mahkeme heyetinin hiçbirinin yer yüzünde adı sanı yoktur. Ama Sokrates bütün görkemi ile yaşıyor. Altay Egesel, Salim Başol ve onun benzerleri bu milletin vicdanında mahkum oldular. Onlar lanetle yad ediliyorlar. Darbeyi yapan, başta Cemal Gürsel olmak üzere Milli Birlik Komitesi üyeleri de lanetle yad ediliyorlar. Bende onları lanetle yad ediyorum. Ama Tevfik İleri, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve onun gibi daha niceleri halkın gönüllerinde yer ettikleri için yaşıyorlar. Yaşamak nefes almak değildir. Siz yürürsünüz biyolojik varlığını sürdürürsünüz. Ama zilletle yaşarsınız. Tevfik İleri zilletle yaşamaktansa izzetle ölmeyi tercih eden bir adamdı. Ben bir Tevfik İleri uzmanı değil hayranıyım.ö

CHP'YE TAŞ ATTI

Bakanlığı bırakanlara eski bakan dendiğini hatırlatan Çelik, 'Eski kelimesine Azerili dostlarımız iki türlü değerlendirir. Eğer eski bugün için anlamını yitirmiş ve miadını doldurmuş ise, bugün için bir anlam ifade etmiyorsa ona 'köhne' diyorlar. Bir ara CHP Genel Başkanı, 'Biz Türkiye'nin en eski partisiyiz' demişti. Bende 'Doğru, siz en eskisiniz' dedim. Ama hem eski olup hem bugün için de tazeliğini ve anlamını muhafaza eden eskiye de biz, 'Kadim' diyoruz. Tevfik İleri kadim Milli Eğitim Bakanıdır, eski Milli Eğitim Bakanı değildirö ifadesini kullandı.

'DEVLETİN NE KADAR ACIMASIZ OLABİLECEĞİNİN EN BÜYÜK GÖSTERGESİ

Tevfik İleri'nin idama mahkum edildiğini ancak daha sonra kaldırılan bu cezasını çekmesi için Kayseri ceza evine gönderildiğini anlatan Çelik, 'Yassıadada iken kötü bir hastalığa yakalandı. Acımasızlığın, merhametsizliğin ve bir devletin ne kadar acımasız olabileceğinin en büyük göstergesi. Hemşire kelimesinin tercümesi, 'Kız kardeş' demek. Hasta zamanınızda size kız kardeşin gösterdiği şefkati gösterir. Hemşire vazifesini yapıyor, Tevfik İleri'ye ihtimam gösteriyor. Hemşireye, 'Sen bu düşüklere niye bu kadar ilgi gösteriyorsun' diye soruşturma açıyorlar. 90 kilodan 50 kiloya düşmüş, 'Sen buna niçin bu kadar ilgi gösteriyorsun' diyorlar. Hemşirenin soruşturmaya verdiği cevap, 'Ben mesaimi devlete sattım ama vicdanımı kimseye satmadım' oluyor. İşte o hemşire alkışlanır dedi.

Vali Nurullah Çakır'ın merkeze alınması ile ilgili olarak da üzüntüsünü dile getiren Çelik, Keşke böyle bir güne denk gelmemiş olsaydı. Bunu da üzüntü verici bulduğumu söyleyeyim dedi, valiye teşekkür ederek konuşmasını noktaladı.

HAYATİ YAZICI DEMOKRAT PARTİ BİZE SİYASET GELENEĞİ BIRAKTI

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da, Tevfik İleri ile aynı şehirde doğmuş, aynı havayı teneffüs etmiş olmaktan onur duyduğunu belirterek, 'Tevfik İleri ve mensubu olduğu Demokrat Parti bize bir siyaset geleneği bıraktı. 'Yeter! Söz Milletindir!' Demokrat Parti, demokrasiye geçişte ülkemiz için bir milattır. Millet tekrar ülkenin yönetiminde söz sahibi olmuştur. Milletin talepleri, değerleri vücut bulmuş, dile gelmiştir. Onlar halka hizmetin hakka hizmet olduğu düsturuyla yaşadılar ve öldüler. Milletin onları rahmetle, sevgiyle ebediyyen anması için birçok eser bıraktılarö dedi. 27 Mayıs Darbesi ile Yassıada'da Türk Milleti'nin iradesinin mahküm edildiğini ifade eden Yazıcı, 'Ülkemiz yine zor bir dönemden geçiyor. Tarihte yaşadıklarımız bugün için bize yol gösterici olmalı, tarihte yaptığımız hataları tekrar etmemeliyiz diye konuştu.

Konuşmaların ardından Tevfik İleri ile ilgili bilgi yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

TEVFİK İLERİ KİMDİR

Ahmet Tevfik İleri, 1911 yılında Rize'nin Hemşin ilçesinde dünyaya geldi. 1933 yılında İTÜ Yüksek Mühendislik Okulu'nu bitirdi. Aynı yıl Vasfiye Hanım ile evlendi. Çiftin Cahide, Cahit, Ayşe adlarında üç çocukları oldu. Öğrenciliğinin son yılında Milli Türk Talebe Birliği başkanlığını yaptı. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti milletvekili olarak TBMM'ye girdi. Bir çok bakanlık görevinde bulundu. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Yassıada Mahkemeleri'nde idama mahkum edildi. Cezası ömür boyu hapse çevirildi. Yargılamanın ardından Kayseri bölge cezaevine yollanan İleri, hastalanması üzerine Ankara Hastanesi'ne kaldırıldı ve 31 Aralık 1961 günü vefat etti.