Hürriyet Binasına Taşlı Sopalı İkinci Saldırı

Bağcılar'daki Hürriyet Gazetesi binasının önünü akşam 20.30 sularında kamyon ve TIR'larla kapatan saldırganlar taşlı sopalı saldırı gerçekleştirdi.

100 KİŞİLİK GRUP BİNA ÖNÜNDE TOPLANDI

Yaklaşık 100 kişi gazetenin dış kapısı önünde toplandı. Girişte çevik kuvvet polislerinin durdurduğu eylemciler, 'Ya Allah Bismillah Allahu Ekber' sloganları attı.

POLİS ENGELİNİ AŞIP KAPIYA İLERLEDİLER

İlerleyen dakikalarda 2 adet TIR ve 1 adet kamyonun da giriş kapısına getirilmesinin ardından çok sayıda eylemci polis engelini aşarak döner kapıya doğru ilerledi.

TAŞ VE SOPALARLA BİNAYA HASAR VERDİLER

Eylemcilerin içeri girmeleri son anda engellenirken yine taş ve sopalar ile binaya hasar verildi. Kapılar, camlar kırıldı.

Hürriyet muhabiri Ali Örnek'de binaya yapılan saldırı Twitter adresinden takipçileriyle paylaştı:

Radikal Gazetesi Yayın Yönetmeni Ezgi Başaran da saldırıya dair Twitter'daki hesabından paylaştığı mesajlar ise şöyle:

Hürriyet Binasının önünde bir kez daha ciddi bir kalabalık oluştu, binanın giriş katına kadar girenler oldu.

Hürriyet çalışanları bir kez daha korku yaşadı ve 5.kata sığınmak zorunda kaldı. Gazetenin önünde ciddi bir konvoy var.

POLİS BİNADA KONTROLÜ SAĞLADI

CNN Türk canlı yayınında Tarafsız Bölge programının sunucusu ve Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, polisin çevrede kontrolü sağladığını açıkladı.

SEDAT ERGİN CANLI YAYINDA İSYAN ETTİ

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, saldırı sırasında CNN Türk'ün canlı yayınına katılarak korku içinde isyan etti. Ergin, "Ciddi bir ihmal söz konusu. Pazar akşamı saldırı olduktan sonra sabaha karşı 2.5 sularında olayı anlattım. Bir daha böyle bir şey olmayacağını düşünüyordum. İlgili bütün makamlar tüm güvenlik önlemlerini alırlar diye düşünüyordum. Demokrasiye inanıyorsak şiddetle aramıza mesafe koymamız gerekiyor. AK Parti, bu şiddetle arasındaki mesafeyi koyamadı. İktidar partisi, bu olay karşısında herhangi bir tavır almıyor ve kınama yayınlamıyor. O insanlar kapıdan geçtiği zaman ne olacaktı? Bu korkuyu ben gazetecilik hayatımda 40 sene sonra yaşadım. Devletin görevi, benim gazeteciliği korkmadan çalışmamı sağlamak. 48 saat dahi geçmedi. Cam çerçeve aşağı indirildi. Burada benim sorumluluğum mu var, benim ihmalim mi var. Ciddi bir hukuk devletinde, devletin bu güvenliği bize sağlaması gerekiyor. Her yerden şehit haberleri geliyor, burada bu kadar önemli haberler varken Hürriyet'e saldırının bile gündeme gelmesi aykırı bir durum. Yarın Hürriyet Gazetesi'nin kapısından içeri girerken kendimi güvenli hissedecek miyim. Bundan emin değilim." dedi.