Hükümlü ve tutuklular, çini sanatının inceliklerini iş yurtları atölyesinde öğreniyor

Kütahya Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü bünyesindeki çini yapım atölyesinde eğitim alan hükümlü ve tutuklular, hem geleneksel çini sanatının inceliklerini öğrenme hem de tahliye edildikten sonra istihdam imkanı buluyor.

Adalet Bakanlığı, hükümlü ve tutukluların meslek edinmelerini sağlamak ve tahliye sonrası yeniden suç işlemelerini engellemek amacıyla ülke genelindeki ceza infaz kurumları iş yurtları atölyelerinde mesleki eğitimler veriyor.

Bu kapsamda, 76 hükümlü ve tutuklu, Kütahya Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü bünyesindeki çini atölyesinde, infaz koruma memuru üç usta öğretici, bir kalfa ve bir çini teknisyenden çini sanatının püf noktalarını öğreniyor.

Hükümlü ve tutukluların, büyük bir titizlik ve sabırla ürettiği minyatür, tablo ve kandil gibi sanatsal ürünler büyük ilgi görüyor. Eğitimlerin ardından, Kütahya Mesleki Eğitim Merkezince yapılan kalfalık ve ustalık sınavlarında başarılı olan hükümlü ve tutuklular, mesleki yeterlilik belgesi alarak tahliye edildikten sonra istihdam imkanına kavuşuyor.

"Çamuru elimde bir şaheser gibi çıkardığım zaman hoşuma gidiyor"

Ceza İnfaz Kurumundaki çini atölyesinde 12 yıldır çalışan hükümlülerden İ.A, eğitimler sayesinde çini ustası olduğunu ve birçok kişiye bu konuda eğitim verdiğini söyledi. Ceza infaz kurumundan çıktıktan sonra bu mesleği sürdürmek istediğini belirten İ.A, şöyle konuştu:

"Hayata bakış açım değişti. Daha önce kapalı ceza infaz kurumunda kalırken, 'Her şey bitti, bundan sonra benden herhangi bir şey olmaz' gözüyle bakarken, iş atölyeleri hükümlüler üzerinde çok şeyi değiştiriyor. Sanatı öğrendikten sonra insana öz güven geliyor. Çamuru elimde bir şaheser gibi çıkardığım zaman hoşuma gidiyor. Adalet Bakanlığımıza, müdürlerimize ve bizi eğiten hocalarımıza sonsuz teşekkürler ederim. Bizlere büyük katkılar sağladılar. Bu iş atölyelerinde çalışmamız neticesinde kendimizi keşfetmemizi sağladılar."

"En iyi bildiğim şey şu an çinicilik sanatı"

Bir başka hükümlü İ.A ise eğitimin hem maddi hem manevi yönden kendilerine katkı sağladığını vurgulayarak "Buranın maddi yönden bize çok faydası oluyor. Ailemize sıkıntı olmuyoruz. Çalışmak, bir şeyler üretmek, bir şeyler yapmak güzel şey. Burada şeflerimiz her türlü yardımı sağlıyor, dışarıda da bu işi yapacağımı biliyorlar. İnşallah nasip olursa ben de yapmayı düşünüyorum, ustalık belgesini de aldım. En iyi bildiğim şey şu an çinicilik sanatı." dedi.

Diğer bir hükümlü Y.K. de ceza infaz kurumundaki arkadaşlarının tavsiyesi ile kursa başladığını ve bu sayede bir meslek sahibi olabildiğini anlatarak "Ceza infaz kurumuna girdiğimde çininin fırçayla çizildiğini bile bilmezken şimdi bir usta olarak işime devam ediyorum. Buradan çıkan hükümlülerin hepsi iş yurtlarının değerini anlamıştır. Bizlere bu imkanı sağlayan Adalet Bakanlığına, yetkililere ve memurlara teşekkür ediyorum." diye konuştu.

"7 bin civarında hükümlü tutukluya bu mesleği öğrettik"

Atölye şefi infaz koruma memuru Emin Sarıkaya da atölyedeki üretim sürecinde 22 kişinin elinden ayda ortalama 2 bin 500 civarında ürün çıkarıldığını belirterek şunları kaydetti:

"Gelen hükümlü tutuklu arkadaşlara bu kültürel mirasımızı taşımaları maksadıyla atölyemizde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Hükümlü tutuklu arkadaşları öncelikle eğitim verip, eğitim sonrası onları atölyemize kazandırıyoruz. Şu zamana kadar toplamda 7 bin civarında hükümlü tutukluya bu mesleği öğrettik. Dışarıda bu faaliyeti devam ettiren arkadaşlarımız da var. Çini nasıl topraktan sanatsal bir ürüne dönüşüyorsa, iş yurtları kapsamında atölyelerde çalışan hükümlü tutuklular da buradan mesleki anlamda bilgili, donanımlı, usta, hatta daha da ötesinde sanatçı olarak tahliye oluyor, buradan çıkıyor."