Hükümet otomobil piyasasının ateşini dindirmek istiyor ancak uzamanlar çözümün yanlış yerde arandığını söylüyor. Buna göre tek ve etkili çözüm alım gücünün yükselmesi ve vergilerin düşmesi.Hükümet otomobil piyasasındaki fiyatları kontrol altında tutmak için yeni adımlar atıyor. Bu konudaki son gelişmelerden biri de fiyatları yukarı çektiği iddia edilen galericiler hakkındaydı. Galericilerin sıfır araçları bayilerden bir şekilde aldığı ve daha sonra kendi işletmelerinde bayi fiyatından çok daha yüksek seviyede sattığı, bu durumun da otomotiv piyasasında fiyatları şişirdiği belirtiliyordu.
Getirilen yeni kuralla ikinci el araç ticareti yapanlara satış işlemlerinde 6 ay ve 6 bin kilometre şartı konuldu. Yani bundan sonra bir galeri bayiden sıfır aracı alıp satamayacak. Bunun için o aracın hem 6 bin kilometre yapması gerekecek hem de 6 ay beklemesi.
Böylece galericilerin asıl işleri olan ikinci el alım ve satımı ile ilgilenmesi ve fiyatlardaki ateşin dinmesi hedefleniyor.
Peki bu hamle otomobil piyasasındaki sorunları çözer mi?
Temel problemin arz sıkıntısıyla başladığını hatırlatan otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, "Yeterli arz yok, araç az geliyor. Diğer taraftan büyük bir ihtiyaç ve talep var. Durum böyle olunca otomotiv bir yatırım aracı muamelesi görüyor. Bu da fırsatçılığı doğuruyor ve karaborsa uygulamaları peşinden geliyor" diyor.
Özpeynirci: Yaraya merhem olmaz
Böyle bir problemin oluşmasından sonra kamu tarafından yeni bir düzenleme ihtiyacı görüldüğünü ve ikinci elde kurumlara 6 ay 6 bin kilometre şartı getirildiğini dile getiren Özpeynirci, "Burada atlanan noktalar var. Bu işi yapanlar şirketler üzerinden yapmıyor, şahıslar üzerinden yapıyor. Galericiler bugün kendi üzerinde araç alıp satmıyor. Eşinin dostunun üzerine bayilerden araç alıp bunları daha fahiş fiyatlarla satıyor. Bu düzenleme şahısları kapsamayıp sadece ikinci el ticaretiyle uğraşan şirketleri kapsadığı için çok da yaraya merhem olacak nitelikte değil" ifadelerini kullanıyor.
OYDER: Uzun vadede olumlu etkilerini göreceğiz
Yetkili satıcılar ise bu adımı olumlu görüyor ve uzun vadede sonuçlarının hissedileceğini söylüyor. Bu konuda DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Altuğ Erciş, "Spekülatif hareketleri engellemeye yönelik bu gelişmeyi destekliyoruz. Bizim açımızdan oldukça pozitif bir uygulama. Hemen sonuçlarını görür müyüz? Bu çok zor. Ama yıl sonuna kadar bu uygulamanın etkilerinin hissedileceğini biliyoruz" diye konuştu.
MASFED: Anayasa'ya aykırı bir düzenleme
Bu noktada yetkili satıcıların karşısında ise uygulamanın muhatabı olan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) var. MASFED Başkanı Aydın Erkoç ise sıfır araçlarda ilk tescil sonrası 6 ay ve 6 bin kilometre satış sınırlaması getiren düzenlemenin Anayasa'nın 49. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle dava açacaklarını söylüyor. Erkoç, 70 bin motorlu araç satıcısının görmezden gelindiğini ifade ederken sektörün görüşleri alınmadan yapılan, mevcut sorunların çözümüne etki etmeyecek bu düzenleme ile ilgili Danıştay'a başvuracakları belirtti.
Çözüm yanlış yerde aranıyor
EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin ise devletin bu hamleyi bir yönetmelik ile değil bir kanunla yapmasının daha doğru olacağını söylüyor. Bu düzenlemelerin otomotiv piyasasındaki sorunları çözmeyeceğini anlatan Erol Şahin, başka bir noktaya dikkat çekiyor.
Bu ortamda fiyatların inmesi için bir nedenin olmadığını aktaran Erol Şahin, fiyatların artmasına sebep olan unsurların başında enflasyon, kur ve ekonomideki güvensizliğin geldiğini söylüyor.
Bu sorunların çözülmediği sürece hedefe ulaşmanın mümkün olmadığını dile getiren Şahin, vatandaşın araç alma şansının giderek azaldığını anlatıyor.
En pahalı otomobiller Türkiye'de
Türkiye'de vatandaşların yanlış hamleler ve tercihler yüzünden dünyanın en pahalı otomobillerine bindiğini vurgulayan Emre Özpeynirci, "Vatandaşın daha ucuza otomobile ulaşabilmesi için önce Türk Lirası'nın güçlenmesi gerekiyor. Çok önemli olan vergi düzenleme konusu var. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve diğer vergiler ise inanın fırsatçılık kalmayacak. Bu fahiş fiyatla otomobil satanların elinde kalacak bu araçlar inanın. Evet küresel anlamda bir maliyet artışı var ve bu konuda çözüm üretmek zor ama ÖTV konusunda acil adımlar atılabilir. Bu yapılsa fırsatçılar zaten kendine alan bulamayacak" diye konuşuyor.
En önemli çözüm yüksek vergilerde
Türkiye'de 100 liralık bir otomobil satın alan vatandaşın ayrıca 112 lira da vergi ödediğini hatırlatan EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin de vergi konusunun önemine dikkat çekiyor. Dünyada bu durumun başka bir örneğini bulmanın zor olduğunu ifade eden Şahin, "En ucuz sıfır araç 500 bin liradan başlıyor. Bir asgari ücretli vatandaşın araç almak için 90 ay yemeden içmeden çalışması gerekiyor. Bu durum vergi olmaktan çıkıyor başka bir duruma dönüşüyor. Otomobil piyasasında en önemli çözüm vergi oranlarının düşürülmesinden geçiyor" diyor.
Polisiye tedbirler çözümden uzaklaştırıyor
Emre Özpeynirci, hükümetin sorunu başka noktalarda aradığını ve bu durumunda çözüm alanından uzaklaşıldığını ifade ediyor. Vatandaşın otomobile erişimi için devletin hızla vergi konusunu gündemine alması gerektiğini vurgulayan Emre Özpeynirci, şunları şunları söylüyor: "Bu iş polisiye tedbirlerle çözülemez. Şu an alınan kararlar piyasadaki sıkıntıları çözmek yerine yeni problemler doğuruyor. Önlemler alındı ama duyumlarımıza göre galericiler hemen başka şirketler kurup yine aynı uygulamalarına devam etmeyi sürdürüyor. Yani siz böyle önlemler alıyorsunuz ama bir şekilde boşlukları kullanıp fırsatçılığa devam edenler var. O yüzden en temek çözüm alım gücünün yükselmesi ve vergilerinin düşürülmesinden geçiyor."
Özpeynirci: Otomobil vatandaştan uzaklaşıyor
Emre Özpeynirci, sektörde artık vatandaşların otomobile erişimi ile ilgili ciddi endişelerin oluşmaya başladığını ve yakında en ucuz otomobillerin 1 milyon lira bandına yaklaşacağını söylüyor. Özpeynirci, sektör temsilcilerinin artık otomobil satın alacak vatandaşlarda sona gelindiğini düşündüğünü bu durumum çok ciddi bir problem olduğunu aktarıyor. Artık satışların kurumlar arasında ağırlık kazanacağının altını çizen Özpeynirci, sektörün perakende müşterisinden kopma tehlikesinin büyüdüğünü belirtiyor.
Yeni bir gelir kapısı mı?
EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin'in altını çizdiği diğer bir nokta ise Maliye'nin radarına takıldığı açıklanan 100 bin kişi. Bir vatandaşın yıl içerisinde 3'ten fazla araç alım-satımı yapamayacağını hatırlatan Şahin, bu kuralı delen 100 bin kişinin yakalandığını söylüyor. Ancak Şahin, bu durumu bir tuzak olarak değerlendiriyor.
Erol Şahin'in bu konudaki değerlendirmesi ise şöyle: "Evet böyle bir kural var. Peki neden noterlerde yasaya aykırı bu işlemlere izin verildi? 100 bin kişinin yaklaşık 500 bin işleminden bahsedersek ortaya 10 ila 20 milyar lira arasında bir gelir çıkar. Yani devlet vatandaşına tuzak mı kurdu? Burada devletin kendine yeni bir gelir kapısı oluşturduğu çok açık. Neden zamanında müdahale edilmedi de şimdiye kadar beklendi?"
Son Dakika › Güncel › Hükümetin aldığı önlemler otomobil fiyatlarını düşürür mü? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?