Hüda Par Genel Başkanı Yapıcıoğlu Açıklaması

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye kararına ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanı 'biz bu defteri kapatmadık' diyerek, kapıyı aralık bıraktı. Bize göre, bu defter tamamen kapanmalıdır. Avrupa ile geliştirilecek olan ilişkiler karşılıklı menfaatlere dayalı ilişkiler olmalıdır. Fakat üyelik sürecinin tamamen durdurulması bize göre en doğru olanıdır." dedi.

Yapıcıoğlu, Konya'da bir restoranda düzenlediği basın toplantısında, Adana'nın Aladağ ilçesinde özel bir öğrenci yurdunda çıkan yangında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

Ülke gündeminde sıcaklığını koruyan konulardan birinin de anayasa değişikliği olduğunu belirten Yapıcıoğlu, bu konuda gelgitler yaşandığını, üzerinde anlaştıkları madde sayısı gittikçe düşse de MHP ve AK Parti arasında anayasa konusunda bir anlaşmanın sağlandığının görüldüğünü aktardı.

Başkanlık sistemi konusunda ise ortaya çıkacak sistem her neyse memleket için hayırlı olması temennisinde bulunan Yapıcıoğlu, "HÜDA PAR olarak eğer yapılacak olan memleketin menfaatine ise biz bunu destekleyeceğiz. Gündemdeki bir diğer konu da AP'nin aldığı Türkiye kararı. Sayın Cumhurbaşkanı, 'biz bu defteri kapatmadık' diyerek kapıyı aralık bıraktı. Bize göre bu defter tamamen kapanmalıdır. Avrupa ile geliştirilecek olan ilişkiler karşılıklı menfaatlere dayalı ilişkiler olmalıdır. Fakat üyelik sürecinin tamamen durdurulması bize göre en doğru olanıdır." diye konuştu.

"Suriye ve Irak'ta oluk oluk kan akıyor"

Yapıcıoğlu, Suriye ve Irak'ta oluk oluk kan aktığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Sivil can kayıpları, çocuk ve kadınların feryatları sürekli artıyor. Arakan'da da çok ciddi acılar yaşanıyor. Çok ciddi katliamlar yapılıyor. Toplu tecavüzlerden, diri diri insanları yakarak öldürmeye kadar iş zıvanadan çıkmış durumda. Uluslararası kamuoyu bir türlü harekete geçmiyor. İslam ümmetinin ise kendi sorunları ile boğuşmaktan dolayı bu meseleye yeterince eğildiğini söylemek maalesef mümkün değil. Ümmet bilinci yok edildikten sonra bu duruma düştüler. Küçük lokmalar haline geldiler ve bir bir yutuluyorlar. Bir an önce ümmet bilincinin yeniden dirilmesi, Müslümanların birbirlerinin kardeş olduğunu hatırlamalarını diliyoruz. Eninde sonunda bir gün İslam ümmeti silkinip kendine gelecek ve kendi arasında birliği sağlayacaktır. İşte o zaman belki bütün dünyada adaleti tescil edici konuma da gelecektir."