Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada hakkında çıkarılan yakalama emrinin yüzüne okunmasının ardından tutuklanan sanık Erhan Tuncel, savunmasında, "Suça iştirakin varlığı için suç iradesi gerekmektedir. Bu irade bende yoktur. Bu vatan için bir gençlik, bir istikbal, bir aile verdik. Vatan sağ olsun" dedi.
Kumburgaz'da dün yakalanan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirilen sanık Erhan Tuncel, yakalama emri gereğıince İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açılan ara duruşmaya çıkarıldı.
Polisler tarafından yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı duruşmaya avukatı Erdoğan Soruklu ile katılan Tuncel'e, hakkındaki yakalama emrinin okunmasının ardından, suçlamaları ve mahkemece verilen kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulmasının gerekçeleri hatırlatıldı.
Bozma ilamına karşı savunması sorulan Tuncel, Yargıtay'ın hakkında verdiği bozma kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve bu kararı kabul etmediğini belirterek, önceki kararda direnilmesini talep etti.
Mahkemenin kararında hangi maddelerden beraat ettiğinin yazıldığını ve bunun hukukçuların görüşü olduğunu aktaran Tuncel, yargılama aşamasında daha önce ayrıntılı savunmasını verdiğini hatırlatarak, bu yazılı savunmasının bir kısmını okudu.
Pişmanlık hükmü uygulaması istedi
Kimseden talimat almadığını veya kimseye de talimat vermediğini öne süren Tuncel, Yargıtay kararlarını örnek göstererek, suç örgütlerinin soyut birleşme değil, gerçek bir oluşumu ifade ettiğini, devamlılık gösterdiğini ve örgüt yöneticisi veya üyelerinin kolluk görevlileriyle çalışmasının mantık dışı olduğunu anlattı.
Polislerle ortak çalışarak, suç olacak bir çok şeyi kendisinin ortaya çıkardığını ve hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirten Tuncel, Hrant Dink cinayetiyle ilgili Yasin Hayal'in Ogün Samast'a talimat verdiğini, hiç bir silah veya aracın kendisi tarafından temin edilmediğini, sanıklardan Coşkun İğci'nin silah temin etmesine rağmen beraat ettiğini kaydetti. Tuncel, cinayette kışkırtıcılığı veya azmettiriciliğinin söz konusu olmadığını savunarak, Yargıtay'ın da verdiği kararla cinayetin azmettiricisi olmadığının kanıtlandığını öne sürdü.
"Bu vatan için bir aile verdik"
Ajan provokatör kelimelerinin tanımını yapan ve bununla ilgili bazı kitaplardaki anlamları okuyan Tuncel, şunları söyledi:
"Resim olayına gelince; maksadım Zeynel Abidin Yavuz'un kimliğini deşifre etmek ve olayın ortaya çıkmasını sağlamaktı. Kimliğimin gizli kalmasını istedim. Ben resim verdim sadece. Zeynel Abidin Yavuz, Yasin Hayal'in olayı yaptırmak için çıkardığı alternatif ismidir. Benim verdiğim resimler olayda kullanılmamıştır. Resimleri vermeseydim de zaten resimleri kendileri çıkartabilirdi, zaten çıkartmışlardır da. Bunu kamu menfaati için yaptım. Hiç bir şekilde ajan provokatörlük durumum yoktur. Resimleri verme amacım da bellidir. Suça iştirakın varlığı için suç iradesi gerekmektedir. Bu irade bende yoktur. Bu vatan için bir gençlik, bir istikbal, bir aile verdik. Vatan sağ olsun."
Hakkında çıkarılan yakalama emrinden sonra bir süre teslim olmamasıyla ilgili de konuşan Erhan Tuncel, kaçmak gibi bir niyetinin olmadığını ve savunmasını hazırlayabilmek için duruşmaya katılmadığını belirterek, "Daha sonra hakkımda çıkarılan yakalama kararına uyamadım, Devlet Denetleme Kurulu'nun verdiği ayrıntılı raporları inceleyip, savunmamı daha rahat hazırlayabilmem için başlangıçta gelemedim" dedi.
"Kaçabilirdim ama kaçmadım"
Sanık Erhan Tuncel, yakalama emri çıkarılmasının ardından Polis İhbar Hattı 155 ile Jandarma İhbar Hattı 156'yı aradığını ve kendisine karakola gidip teslim olması gerektiğinin söylendiğini aktararak, avukatı aracılığıyla savcılığa da haber verdiğini ve cezaevi şartlarında savunma hazırlamasının zor olacağını bildiğinden dolayı savunma hazırlığını dışarda yaptıktan sonra teslim olacağını bildirdiğini kaydetti.
Kaçacak bir insanın savunma hazırlamayacağını ve hakkında herhangi bir yurt dışına çıkış yasağı bulunmadığını da hatırlatan Tuncel, "Dünyanın dört bir yanında akrabam var. Kaçabilirdim ama kaçmadım. Savunmamı tam hazırlayabilmek için yakalama kararına uyamadım. Başlangıçtan bu yana yaptığım savunmalarımı aynen tekrar ediyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı da talep ediyorum" dedi.
'Yakalama emri yasal değil"
Duruşmada savunma yapan Erhan Tuncel'in avukatı Erdoğan Soruklu da mahkemenin. Yargıtay'ın bozma ilamına karşı direnme veya yeni cezalandırma gibi herhangi bir kararı olmadığını ve durumun askıda bulunduğunu belirterek, müvekkili hakkında verilen yakalama emri kararının yasal dayanağının olmadığını savundu.
Müvekkilinin kaçmadığını, savunma yapmak ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmak için hazırlık yaptığını söyleyen Soruklu, "Müvekkilimin kaçması da zaten mantıklı değildir. Karanlık olayın, dosyanın aydınlatılmasına kendisini adamış durumdadır. Yaptığı kamu görevi nedeniyle hayatının en güzel dönemi cezaevinde geçmiştir" diye konuştu.
Avukat Soruklu, Yargıtay'ın, müvekkili Tuncel hakkında "cinayete azmettirme" suçundan değil, "iştirak" suçundan ceza verilmesi gerektiğini belirttiğini hatırlatarak, "Şu anki hukuki durum, önceki yargılamaya göre daha hafiftir. İştirakten ceza alanlar, 2 yıl sonra tahliye edilmiştir. Trabzon'daki Mc Donalds'ın bombalanması olayına ilişkin, 'öldürmeye teşebbüs' suçlaması da yaralanan 6 kişinin ayakta tedavi edildiğini ve bombanın amatörce hazırlandığını göz önüne alırsak, zorlamadır. Zaten bu olayın faili de Yasin Hayal'dir" ifadelerini kullandı.
"Hem azmettiren hem suçu ihbar eden"
Erhan Tuncel'in anayasal koruma unsurlarından mahrum bırakıldığını ve anlaşılmaz bir şekilde hem azmettiren hem de suçu ihbar eden olarak suçlandığını anlatan Soruklu, "Cinayete göz yumulduğu gerekçesiyle kamu görevlileri suçlanıyor. Bunun gerekçesi de Tuncel'in ihbarlarını değerlendirmemeleridir. Cinayete azmettiren biri, suçu başkalarına bildirmez. Tuncel'in suçu bildirdiği, dosyada da AİHM'in verdiği ve Türkiye'yi cezalandırdığı kararda da sabittir" dedi.
Avukat Soruklu, müvekkili Tuncel hakkında yakalama kararının kaldırılmasını ve tahliye edilmesini talep etti.
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Tuncel'in tutuklanmasına karar verilmesini istedi.
Tutuklama gerekçesi
Kararını açıklayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, "kaçma şüphesinin varlığı, atılı suçun Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100/3. maddesinde yazılı suçlardan olması, kuvvetli suç şüphesini gösteren olgu kriterinin devam etmesi ve koruma tedbiri uygulanmasının yeterli olmayacağı" gerekçeleriyle sanık Erhan Tuncel'in tutuklanmasına karar verdi.
Tutuklama sonrası hakkındaki yakalama emri kaldırılan sanık Tuncel'in Metris Cezaevi'ne götürüldüğü öğrenildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın kısmen bozma kararının ardından yeniden görülen davada, 17 Eylül 2013'te Erhan Tuncel hakkında yakalama kararı çıkarmış, Tuncel dün Kemerburgaz'da yakalanmıştı. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Hrant Dink Cinayeti Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?