Hopa Olayları Davası Haziran Ayına Ertelendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2011 yılında Artvin'in Hopa İlçesi'ndeki mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylara karıştıkları suçlamasıyla haklarında dava açılan 51 sanık ile daha önce yargılanmaya başlanan 9 sanığın dosyalarının birleştirildiği Hopa olaylarının önceki gün başlayan duruşması tamamlandı. Tutuksuz yargılamanın devamına karar verilen ve Haziran ayına ertelenen duruşmada söz alarak emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümü ve polisin halka şiddet uygulamasıyla ilgili soruşturmada bir ilerleme olmadığını hatırlatan, ifade özgürlüğünü kullananların ise hızlı yargılandığını söyleyen Avukat Kazım Erkut Güzel, "Polise karşı direnme suçundan önce polisin işlediği suçun incelenmesi gerekir" dedi.

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'nde, '2 bin 911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, basit yaralama, halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma' suçlamasıyla yargılanan 60 sanıkla ilgili olarak Hopa Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan 65 sayfalık iddianamede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011'deki Hopa'da mitingi öncesi ve sonrasındaki olaylarda, koruma polisi Servet Erkan ile bazı polislerin de aralarında bulunduğu 14 kişi 'mağdur' sıfatıyla yer aldı.

Duruşmada 60 sanığın ifadelerinin alınması dün gece tamamlandı. Duruşmada söz alan Avukat Kazım Erkut Güzel, Hopa olaylarında öncelikli olarak emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun hayatını kaybetmesi ve polisin uyguladığını savunduğu şiddetin araştırılması gerektiğini vurguladı. Avukat Güzel, şöyle dedi:

"Polise karşı direnme suçundan önce polisin işlediği suçun incelenmesi gerekir. Metin Lokumcu'nun ölümü ve halka biber gazlarıyla, tazyikli suyla, coplarla şiddet uygulayan polisler hakkında yürütülen soruşturmalarda en ufak bir ilerleme yokken, asıl mağdurlar sadece ifade özgürlüklerini kullandıkları için hızlı bir şekilde yargılanıyorlar. Oysa diğer soruşturmaların hızlı bir şekilde sonuçlandırılması gerekiyor. Suçlu polislerin işten el çektirilmesi gerekirken, aynı polisler bu dosyanın da delilerini toplamış ve bu deliller bir süzgeçten geçirilmeden savcı tarafından iddianameye dayanak yapılmıştır. Bu nedenle görülen dava tamamen sağlıksız ve asılsızdır. Sırf bu nedenle bile tüm sanıkların beraat etmesi gerekmektedir."

Sanık avukatlarından Meriç Eyüpoğlu'nun, Hopa olayları sırasında Başbakanlık otobüsünden düşerek yaralanan koruma polisi Servet Erkan ve diğer müştekilerin mahkemece dinlenmesi yolundaki talebi ise mahkeme heyetince reddedildi.

HAKİMDEN BEŞİKTAŞ'IN ÇARŞI GRUBUNA GÖNDERME

Duruşma hakimi, son savunmaların alındığı sırada 2 gün boyunca ifade yazan katibe, "Yoruldun mu?" diye sorarken, "Yoruldum" cevabı aldı. Hakim bunun üzerine, "Yazık, katip de yoruldu" diyerek espri yaptı. Sanık Metin Yılmaz'ın, "Ben devlete, iktidara, CHP'ye de, AK Parti'ye de karşıyım" ifadesi üzerine hakim, "Her şeye karşısın. Beşiktaş'ın Çarşı grubu gibi oldu" sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.

SERVET ERKAN'IN YÜZÜNDEKİ İZ ADLİ TIP'A SORULACAK

Duruşma sonunda ara kararını açıklayan ve sanıkların tutuksuz yargılanma hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, Başbakanlık otobüsünden düşerek ağır yaralanan koruma polisi Servet Erkan'ın yüzündeki izin son durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasını kararlaştırdı. Mahkeme ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da içinde bulunduğu otobüsün sürücüsü Hüseyin Cahit Ölmez ile bazı polislerin de tanık olarak talimatla ifadelerinin alınmasına karar verdi. Koruma polisi Servet Erkan'ın yüzündeki iz ile ilgili raporun sanıkların yargılanması sürecinde etkili olabileceği belirtildi.

Mahkeme heyeti, olaylar sırasında hasar gören sivil ve resmi plakalı araçlarla ilgili zararın karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesini ve sanıklardan Mehmet Mete Cihan'ın yurt dışına çıkış yasağının da kaldırılmasını karara bağladı. Duruşma, 10 Haziran 2013 tarihine ertelendi. - Artvin/ Hopa