Hizmet-Iş Sendikası 39. Kuruluş Yıldönümü - Antalya - Son Dakika
Güncel

Hizmet-Iş Sendikası 39. Kuruluş Yıldönümü - Antalya

İŞ ve HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, taşeron işçilerin kadrolu işçi oldukları bir modeli beklediklerini belirterek, "Bunu başaracak gücümüz de var. Hem hükümetin hem de bakanlıkların bu konudaki taleplerimizin ne anlama geldiğini iyi anlamaları gerekiyor.

23.01.2017 18:05

HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, taşeron işçilerin kadrolu işçi oldukları bir modeli beklediklerini belirterek, "Bunu başaracak gücümüz de var. Hem hükümetin hem de bakanlıkların bu konudaki taleplerimizin ne anlama geldiğini iyi anlamaları gerekiyor." dedi.

Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri Sendikası'nın (Hizmet-İş) 39'uncu kuruluş yıldönümü kutlama töreni ve Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Antalya'nın Kundu Oteller Bölgesinde bulunan Adalya Otel'de gerçekleştirildi.

Programda konuşan HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, geçmişte bıraktıkları 38 yılın bir sendika için uzun bir süre sayılmadığını, fakat bir insan ömrü için çok önemli bir süre olduğunu söyledi. Samimiyetle ihlasla yola çıktıklarını ve kısa zamanda örgütlenerek toplu sözleşme barajını geçtiklerini, 1984 yılından itibaren hiçbir dönemde barajın (yüzde 10) altına düşmediklerini anlatan Arslan, sendikanın en büyük farkındalığının her türlü zorluğa karşı birlikte mücadele etme, dayanışma, değerlere sahip çıkma, toplumun bütününü kucaklayan bir sendika anlayışı ile hareket etme olduğunu dile getirdi.

HİZMET-İŞ'in 2003 yılında 17 bin olan üye sayısının 2007 yılında 30 bine, 2015 yılında 137 bine, 23 Ocak 2017 tarihi itibarıyla da 185 bine ulaştığına dikkati çeken Arslan, "Bugün HİZMET-İŞ Türkiye'nin en büyük sendikalarından birisi. 47 şubesi, 2 bölgesi, 15 il başkanlığı ile Türkiye'nin 15 büyük şehrinde, 31 ilde, 448 ilçede, 124 beldede ve bin 600 taşeron firmada örgütlü çok büyük bir sendika. Bu bize daha büyük sorumluluk yüklüyor. Yeni hedefler ortaya koymak, HAK-İŞ hassasiyetiyle sendikal mücadeleye devam etmek ve daha çok güçlenmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Kuruluş yıl dönümündeki temanın "kararlılık" olarak belirlendiğini ifade eden Arslan, sendikal mücadelenin gelecek nesillere taşınması, taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda kararlı olduklarını vurguladı.

Hedef 2-3 milyon üye

HAK-İŞ'in 2011 yılında 130 binlerde olan üye sayısının bugün 500 binlere ulaştığına da işaret eden Arslan, HAK-İŞ'in daha da büyümesi için en az 2-3 milyon üye sayısına ulaşması gerektiğini bildirdi.

Arslan, "Geldiğimiz noktayı geçmişle kıyasladığımızda büyük mesafe aldık. Ama olması gereken yerde miyiz? Elbette değiliz. Geldiğimiz noktayı küçümsemeden, yeni hedeflere doğru yelken açmamız gerekiyor. Bunun için aramızdaki dayanışmayı artıracağız." dedi.

Taşeron işçi konusu

Taşeron işçilik konusunda da değerlendirmelerde bulunan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, bu konuda sıkıntıları aşmak için bir takım çalışmaları başlatmak istediklerini kaydetti.

Başta Maliye Bakanı ve ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı olmak üzere bundan önceki hükümetin bir kısım üyelerinin taşeron işçi konusunda HAK-İŞ'le örtüşmeyen ısrarlı yaklaşımlarına son derece üzüldüklerini ve bu yaklaşımlardan tedirgin olduklarını belirten Arslan, şöyle konuştu:

"Bu tedirginlik hala da devam ediyor. Taşeron işçiler yıllarca sahipsiz kaldı. 2014 yılında HİZMET-İŞ olarak henüz yasalar bile yokken, taşeron işçilere sağlanan herhangi bir imkan yokken biz meydanlara indik. Binlerce işçiyi sendikalarımıza üye yaptık. Bu üyelikleri yaparken onlara toplu sözleşme, kıdem tazminatı, izin haklarının olduğunu altını çizdik. Çalışanlar bize güvendi, destek verdi. Şu anda HAK-İŞ'in 220 bin civarında taşeron işçi üyesi var. Biz bu arkadaşlarımıza bu istikamette hedef koyarken hükümetimiz bizim hiç de hesabımızda olmayan bir düzenleme ortaya çıkardı. Bu da nedir, özel sözleşmeli personel. Özel sözleşmeli personel uygulaması aslında çalışanların özellikle emek haklarının, toplu sözleşme haklarının, ikramiye haklarının elinden alınması için bir yöntem olarak Maliye Bakanlığının mucitliğini yaptığı bir sistem. Maalesef Türkiye'nin yaşadığı 15 Temmuz krizine rağmen hala bu anlayışın devam ettirilmesini anlamak mümkün değil. Biz yeni hükümetten özel sözleşmeli personel uygulamasından vazgeçmesini, bu konuda bir açılım yapmasını beklerken yeni hükümetin de bir önceki hükümetle aynı noktada olduğunu görüyoruz. Bu konuda çeşitli görüşmelerimiz oldu. Umarım yeni hükümet önceki hükümetin ortaya koyduğu çözümlerden vazgeçer ve talep ettiğimiz noktada buluşuruz."

Hükümetin taşeron işçi kadrolarını iptal edip onları sözleşmeli personel haline getirirse sendikaların ciddi şekilde tasfiye edilmiş olacağını kaydeden Arslan, "O yüzden taşeron işçilerin işçi kadrolarında istihdam edilmesi talebimizin altının bir kez daha çizilmesi gerekmektedir. Bununla ilgili bir kampanya başlattık. Arkadaşlarımıza gönderdiğimiz dilekçelerin eksiksiz şekilde imzalanması gerekiyor. Sadece üyelerimize değil bütün taşeron işçilere bu dilekçelerin ulaştırılması gerekiyor. İnşallah hükümetimizin önüne en az 500 bin taşeron işçinin talebini ortaya koyarsak bu konuda hükümet de bir olumlu adım atabilir. Ama mücadelemizin meydanlara taşınması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Taşeron işçilik konusuna sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Arslan, "Taşeron işçiler kadrolu işçi oldukları bir modeli bizden bekliyorlar. Bunu başaracak gücümüz de var. Hem hükümetin hem de bakanlıkların bu konudaki taleplerimizin ne anlama geldiğini iyi anlamaları gerekiyor. Hükümetimizin başka bir yerde durmuş olması açıkçası bizi endişelendiriyor. Bu konuda sizden destek ve katkı istiyoruz. Herkese bu imzaları attırın, önümüzdeki dönemde taşeron işçilerin imzasının da olduğu bir dosyayı hükümetimize sunacağız." diye konuştu.

Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede Erdoğan'ın HAK-İŞ'in önerisine yakın görüşünün bulunduğunu, fakat hükümetin başka bir yerde durmasından endişe duyduklarını vurguladı.

Anayasa değişikliği

Anayasa değişikliği konusunda da değerlendirmelerde bulunan Arslan, Anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyulduğu sorusunun cevabını 1982 Anayasası'nda aramak gerektiğini söyledi.

1982 Anayasası'nın sorumlulukları son derece az, yetkileri fazla bir cumhurbaşkanı modelini ortaya koyduğunu anlatan Arslan, bu nedenle Turgut Özal'dan Süleyman Demirel'e ve Ahmet Necdet Sezer'e kadar birçok cumhurbaşkanı ile başbakanlar arasında bazı krizler yaşandığını dile getirdi.

Türkiye'nin artık bu tür krizlerle yaşamaması gerektiğini kaydeden Arslan, Türkiye'nin bir ihtiyaçtan dolayı Anayasa değişikliği yapmak zorunda olduğunu vurguladı. MHP'nin bu konuda inisiyatif almasının da çok hayırlı olduğunu ifade eden Arslan, yönetim krizinin referandumla aşılmasını umut ettiğini bildirdi. Arslan, "Gönül istiyor ki 1982 Anayasa'sını tamamen çöpe atalım yeni bir Anayasa yapalım. Yönetim krizini çözecek düzenleme önemli bir adımdır bence ve milletimiz bu krizi çözecektir." ifadelerini kullandı.

HİZMET-İŞ Kurucu ve Onursal Genel Başkanı Tanrıverdi

HİZMET-İŞ Kurucu ve Onursal Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi de 24 Ocak 1979 yılında HİZMET-İŞ Sendikasının Adıyaman'da 7 kişi ile zor şartlar altında kurulduğunu anımsattı.

Milli ve manevi değerleri azık yaptıklarını, yüzde 10 barajını aştıklarını, 12 Eylül zulmünün içinden geçtiklerini, 28 Şubat'ı yaşadıklarını anlatan Tanrıverdi, her zaman demokrasiyi, insan haklarını ve demokratik hayatı tercih eden açılımlarıyla HİZMET-İŞ'in birçok sendikal örgütü örnek olduğunu ifade etti.

Hizmet-Iş Sendikası 39. Kuruluş Yıldönümü - Antalya
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Hizmet-Iş Sendikası 39. Kuruluş Yıldönümü - Antalya - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement