ARİF DOĞAN: HİZBUL-KONTR'U DA BEN KURDUM
- TUTUKLU GAZETECİLERE TÜRK BAYRAKLI DESTEK
İkinci Ergenekon davasının 96. duruşmasında JİTEM'in kurucusu olduğu iddiasında bulunan tutuksuz sanık emekli Albay Arif Doğan'ın savunmasının alınmasına devam ediliyor. Hizbul-Kontr terör örgütünü de kendisinin kurduğunu ifade eden Doğan, "Hizbul-Kontr'u ben kurdum. Şimdiki Hizbullah değil. Hüseyin Velioğlu'nun ilk kurduğu teşkilat bu. Bu teşkilatı ben kurmuştum" dedi. "HİZBUL-KONTR'U DA BEN KURDUM"
"JİTEM'in varlığını kim inkar ediyorsa karşıma çıksın" diyen Doğan, "Genel Kurmay'dan, Jandarma Komurtanlığı'ndan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nden 'JİTEM' diye bir kuruluş yoktur' kararı geldi. Bunun üzerine açıklama yaptım. Hizbul-Kontr'u da ben kurdum. Şimdiki Hizbullah değil. Hüseyin Velioğlu'nun ilk kurduğu teşkilat bu. Bu teşkilatı ben kurmuştum. Bu olaya baş koymuştum. Çoluğum çocuğumu bırakmıştım. Bunların kuruluşunu basından mı öğreneceğim. JİTEM'in arşivi bende. 10 bin kişinin arşivi var. Onlar kahraman gibi çarpışıyorlardı. İsimlerini vereyim onları da mı yargılayacaksınız" şeklinde konuştu.
"JİTEM'İN HEPSİ SİVİLDİR, BİR TEK BEN ASKERİM"
"JİTEM'in hepsi sivildir. Bir tek asker benim" diyen Doğan, "10 bin kişi vardır. Ama 20'den fazlası bir araya gelmez. PKK'nın ölüm bölgesine giren birimdir. Buradaki subaylara sorun ölüm bölgesinin ne olduğunu bilmezler. JİTEM olmasaydı bugün 80 bin askerin ölmüş olurdu. JİTEM'i kurduğuma kuracağıma pişman ettiler. JİTEM'i lağvettik" dedi.
TUTUKLU GAZETECİLERE TÜRK BAYRAKLI DESTEK
Ayrıca, davanın tutuklu sanıkları gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a destek olmak amacıyla duruşmayı izleyen Tutuklu Gazetecilere Özgürlük Platformu üyesi 600 kişi duruşma salonun önünde Türk bayrağı açarak "Hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" şeklinde slogan attı.
"TUTUKLU GAZETECİLER ÖZGÜR YARGILANSIN"
Tutuklu Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Başkanı Atilla Serter yaptığı açıklamada, Türkiye'de 50'den fazla gazetecinin tutuklu bulunduğu belirterek, "Gazetecilerle ilgili de 6 bin dava ve soruşturma sürüyor. Demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğüdür. Tutuklu gazeteciler asla yalnız değildir, yalnız bırakılmayacaklar. Eğer hukuk varsa demokrasi varsa gazeteciler özgür yargılanmalıdır" diye konuştu. "BİZ DESTEKÇİ DEĞİLİZ İZLEYİCİYİZ"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar da, "Adil yargılanma hakkı çerçevesinde yönetim kurulu olarak davaları izleme kararı aldık. KCK davasını izledik. Hrant Dink davasını da izleyeceğiz, bugün de bu davayı izliyoruz. Biz destekçi değiliz, izleyiciyiz. İzlenen davaları değerlendirerek bir rapor hazırlayacağız" ifadesini kullandı. İstanbul barosu Başkanı Ümit Kocasakal da yaptığı konuşmada davanın usülle ilgili hatalarını yerinde görmeye geldiklerini belirterek, "Bir hukuk devletinde usüle aykırı delil kullanamazsınız. Tek başına gizli tanık ifadeleri hükme esas olamaz, tutukluluklara gerekçe gösterilemez. CMK'nın 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle bu sıkıntıları yaşıyoruz" diye konuştu. Arif Doğan'ın savunmasını tamamlamasının ardından, daha önce verdiği ifadelerin okunmasına geçildi.
Son Dakika › Güncel › Hizbul-Kontr'u da Ben Kurdum - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?