AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Ankara Sıhhiye'deki Hitit Güneş Kursu Anıtı'nın, Hitit medeniyetinin başkenti olan Hattuşa'nın bulunduğu Çorum'a getirilmesi yönündeki açıklamasının ardından taşınmaması için imza kampanyası başlatıldı.
Change.org sitesindeki kampanyada yaklaşık 10 bin imza sayısına ulaşıldı. AK Parti Çorum milletvekili Salim Uslu, olayın saptırılmaya çalışıldığını belirtti. Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada kazıların millileştirilmesi, ilçe isimlerinin değişikliği ve tarihi eserlerin yerinde sergilenmesi konularından oluşan bir paket açıkladığını hatırlatan Uslu, bu konulardan bir tanesinin de Hitit Güneş kursu olduğunu söyledi.
Açıklamanın ardından diğer üç konu yokmuşcasına sadece Hitit Güneş kursu ile ilgili açıklamaların ön plana çıktığını anlatan Uslu, "Hitit güneş kursunu Çorum istiyor, daha iyisini siz yapın" yönünde haberler yapıldığına dikkat çekti.
Sıhhiye'deki anıtın M.Ö. 2000-2500'li yıllarda yaşamış Hattiler'e ait güneş kursu olduğunu ve bu kursunda Alacahöyük'e ait olduğunu vurgulayan milletvekili Salim Uslu, "Hitit Güneş Kursu Ankara'da durabilir de, gelebilir de. Ama Hitit Güneşi Ankara'nın sembolü, amblemi, simgesi olamaz. Nasıl Yivli minare, çifte minare, çift başlı kartal ya da diğer illerin tarihi eserleri illerle sembolleşmiş anıtlar eserler Ankara'nın simgesi olamıyorsa Hitit anıtı'da Ankara'nın simgesi olamaz. Ankara'nın simgesi kale olabilir, Anıtkabir olabilir, kedi olabilir, keçi olabilir. Ama Hitit anıtı olamaz. Hititler Çorumla özdeşleşmiştir ve başkentleri Çorum'dur. Ticaret merkezleri Çorum'dadır. Buğday borsası Şapinuva'da kurulmuştur. Boğazkale ve Hattuşa Hititlere başkentlik yapmıştır" dedi.
"Kadeş Barış anlaşmasının da Çorum'a getirilmesi gerekir"
Dünyanın ilk yazılı barış anlaşmasının bu topraklarda yapıldığını anlatan Salim Uslu, "O zaman Kadeş Barış antlaşması başta olmak üzere bütün eserlerin Çorum'a getirilmesi gerekir. Bize ait semboller simgeleri kimse kullanamaz. Hitit Güneş kursunun ya da Hatti güneş kursunun resmen tescil edilmesi için girişimlere başlandı. Dava açılması konusunda hukuki süreç başladı. Davayı kazanırsak kimse bir şey diyemez. Konaklama imkanımız var. Ulaşım imkanlarımız var. Ankara veya İstanbul'a gelip turistler Hitit eserlerini görüp geri dönmeyecek. Bu topraklara gelecekler bu topraklardaki eserleri görüp gidecekler. Çorum, Alacahöyük ve Boğazkale müzelerinin envanterinde Hititlere 17 bin kayıtlı eser bulurken Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesinde 32 bin adet Hititlere ait eser var. Bunlar yerine geldiği zaman bizim turizm gelirimiz en az yüzde 100 artmış olacak. Burada istihdam, gelir artışı yaşanacak. Çorum'un tanıtılmasına da inanılmaz bir gelir artışı sağlayacak. Çorum'daki hemşehri derneklerinin, Çorumlu gazetecilerin Türkiye bu konuyu tartışırken başka gündem oluşturmaları bir yana bunu görmezden gelmelerini Çorum'a yaraşan bir davranış olarak görmediğimi belirtmek istiyorum. Ankara'daki Hitit anıtının 1978 yılında yapıldığını biliyorum. Tarihi bir eser değil. Sembol olarak Ankara bunu kullanamaz diyorum. Kaynaklar yerinde sergilensin. İki ilçenin ismi değiştirilsin istiyorum. Bunların hepsi milli meseledir. Çorum'a ait meseledir. Çorumlu kazanacak sonuçta. Yerel dinamiklerin hemşehri dernekleri yerel basın sessiz kalırken kendilerine gündem oluşturma çabalarını asla doğru bulmam. Destek olacaksak ekip çalışması içerisinde önceliklerimizi belirleyeceğiz. Kimse beni destekliyor veya destekleme hakkına sahip değil. Vali belediye başkanı, sivil toplum kuruluşları, medya ekibin bir parçası olarak birlikte çalışmaya mecburlar. Bizim derdimiz Çorum. Çorumun ekmeğini büyütmek, Çorumun refahını yükseltmek Çorumluları sevindirecektir" şeklinde konuştu.
Kazıların millileştirildiğinde tarihi eserlerin yurt dışına kaçırılması gibi risklerin minimize edileceğini dile getiren Uslu, "Şimdi 'Yıldız Savaşçısı' diye bir taş heykel var 14 milyon dolara müzayedede satılmış. Devlet bunun peşine düştü. Mahkeme kararıyla durdurmaya çalışıyor. Halbuki kazılar millileşirse kendi kazı heyetimiz çalışma yapacak, kendi paramızda yerelde kalacak ve daha milli duyguları yüksek insanlar kazıda bulunacaklar tarihi eserlerimizi kaçırma gibi bir girişimde bulunmayacaklar. En azından riskler minimize edilmiş olacak" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin tarihi eserlerin kaçırıldığını, 200 yıldır bununla ilgili bir soygun yaşandığını gündeme getirdiklerini anlatan Uslu, 'İkinci husus eserlerin kaynağından sergilenmesi. Türkiye Cumhuriyeti kültür bakanı diyor ki 200 yıldır soygun var. Tarihi eserler kaçırılıyor diyor. Şu anda 17 ülke ile sorunumuz var. 17 ülke ile yüzlerce sorunumuz var bizim. Türkiye'de UNESCO'da hükümetler arası komitede üye. Eserler kaynağında sergilensin istiyor. 17 bin Hitit eserini envanterinde tutarken 32 bin eseri Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde tutuyorsun diye sormazlar mı sana. ya da Boğazkale'de ki müzedeki eserlerin bir kısmını sergilemek veya tamir etmek maksadıyla götürüp Ankara'da alıkoyarsan demezler mi Avrupa'yı niye eleştiriyorsun. Ülkelerimizden tarihi eserler kaçırılıyor diye bağırıyorsun sen kendin yapıyorsun aynı yanlışı" ifadelerini kullandı.
Ortaköy'ün isminin Şapinuva, Boğazkale isminin Hattuşa olduğunu ve derhal değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Uslu, turistlerin tarihteki isimleriyle anılmayan ilçelere gelmek zorunda kaldığını, buraları harita da ve internette bulamadığını bu yüzdende de Türkiye gelen turistlerin sadece Ankara ve İstanbul'daki Hitit eserlerini görüp tekrar ülkelerine döndüğüne dikkat çekti.
Milletvekili Uslu, turizm potansiyeliniz bulunmasına rağmen, eserleriniz başka yerlerde sergileniyorsa, insanların tarihteki isimleri literatürdeki isimlere uygun olarak bulamıyorsa o zaman turizm gelirlerimiz az diye şikayet etmeye hakkının olmadığını sözlerine ekledi. - ÇORUM
Son Dakika › Güncel › Hitit Güneş Kursu ile İlgili Tartışmalar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?